Ana Sayfa EĞİTİM 21 Mart 2017

Erenköy Kız Anadolu Lisesi öğrencilerinde Çanakkale Ruhu

Erenköy Kız Anadolu Lisesi, Okul Müdürü S. Berna Ocakcıoğlu’nun öncülüğünde Çanakkale Ruhuyla “18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü” programı düzenledi.

Erenköy Kız Anadolu Lisesi, Çanakkale Ruhuyla “18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü” programı düzenledi. Kadıköy Kaymakamlığı ile Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün destekleriyle Erenköy Kız Anadolu Lisesi Müdürü S. Berna Ocakcıoğlu’nun öncülüğünde Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen programa Kadıköy Kaymakamı Tuncay Sonel, Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Sadık Aslan, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Argon, öğretmenler, veliler, öğrenciler ve Kadıköylüler katıldı.

Erenköy Kız Anadolu Lisesi öğrencilerinin bir birinden başarılı ve güzel sunumlarının gerçekleştiği “18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü” programının yapıldığı salonda zaman zaman duygulu anlar yaşandı. Öğrencilerin Çanakkale ile ilgili yazdıkları şiirler kitaplaştırılarak katılımcılara dağıtıldı.

Programda ayrıca öğrencilerin Çanakkale ile ilgili çizdikleri birbirinden güzel resimler sergilendi.

Programda bir konuşma yapan . Erenköy Kız Anadolu Lisesi Müdürü S. Berna Ocakcıoğlu, “Duygularım kaleme, kâğıda dökülür mü, hissiyatım kelimeler yardımıyla ifadesini bulabilir mi? Akıl yastığıma dökülen gönül mürekkebimden, hece hece mektuplar yazsam size? Kalbimde yıllar yılı demlediğim, demleyip de bir türlü süzemediğim hislerim var. Şimdi satırlara havale etsem de, Mehmet Akif gibi aziz hatıranıza dokunabilir miyim?” dedi.

Müdür Ocakcıoğlu, “Ey Şehidim! Ey aziz Şehitlerim! ‘Bir Hilâl uğruna’ gencecik yaşınızda ardınızda gözü yaşlı analar, yetimler, eşler, babalar bırakıp yazdığınız destanlara bir minnet mektubuyla dökebilir miyim içimi?

Ey Şehidim! Peygamber Efendimiz’in (S.A.V) şefaatine lâyık kıymet biçilmez kahramanlar! Sizler ki Sarıkamış’ta kar kelebekleri, Çanakkale’de yitik bedenleri tarihlere sığmayanlar…

Ey Şehidim! Sizler Asya’da, Afrika’da, Avrupa’da, Kafkaslar’da, Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da, Anadolu’da toprağa düşmüş birer iman tohumusunuz. Kanınızla sulanıp beslenen topraklarda, binlerce mümin kalbi olarak yeşeren, çarpan iman tohumlarımızsınız. Sizler ki Saadet Asrı’nın müminleri kadar inanmış; vatan, için, bayrak için, ezan için, namus için çıktığınız yolda dönemin en modern silahlarına göğsünüzü siper ettiniz. Yüce Mevlâ’nın üzerinize ağır ağır indirdiği mübarek sekine ile şehadete yürüdünüz. Ve nihayeti ile ölümü öldürüp sonsuzluğa dirildiniz. Dirilirken sizi anlamayı başaran ruhları da dirilttiniz.

Dün Sarıkamış’ta, Balkanlar’da, Kut’ül Amare’de toprağa iman tohumu olan bedenlerinizle bugün yeşeren inanmış kalpler ne yaptı biliyor musunuz? Dün siz göğsünüzü nasıl siper ettiyseniz, namusunuzu çiğnetmediyseniz; bugün de aynı ruh kirli ellere, kirli emellere karşı teyakkuz halinde durdu.

2016 yılının 15 Temmuz’unda namlusunu millete çevirmiş hainlere, alçaklara karşı koydu. Milletin silahıyla, uçağıyla, tankıyla dünün Tek Dişi Kalmış Canavar’ından daha rezil bir vaziyette kendi insanına saldıran, asker kılığına girmiş teröristlere karşı, yine bu millet canını siper etti. Onlar da iman tohumları olup, sizler gibi toprağa yeşerdiler.

Sizin gibi isimleri farklıydı ama her biri Mehmet oldular. Tıpkı sizin düşmanın karşısına çıktılar. Önce Mehmet oldular, sonra Şehit…

Ey Şehidim! Şehitlerimiz!

Dün sizi öldürdüklerini, öldürüp kurtulduklarını sanıyorlardı. Öldürdükçe kazanacaklarına inanıyorlardı. Bugün hâlâ aynı yanılgı içindeler. Bilmediler ve bilmiyorlar. Dünün Ömer’leri Mehmet’leri, Şerife’leri, Fatma’ları, Erol’ları, Zeynep’leri, Ayşe’leri bugün Ömer Hâlis Demir, Fethi Sekin, Orhun Göytan, Zeynep Sağır, Cennet Yiğit, Türkan Tekin ve daha niceleri olup karşılarına çıkmış ve vatanı müdafaa ettiler.

Ey Şehidim! Bize bıraktığınız miras dün de bugün de zaferdir.

Ne yazsak ne söylesek kifayetsizliğinde boğulacağız. Ve söz veriyoruz. O ayeti hiç aklımızdan çıkarmayacağız. Ve bileceğiz ki sizler dirisiniz.

Ey Şehidim! Siz cephede düşmana karşı şehadete yürürken tek bir an tereddüt etmediniz. Kalbinizde korkunun zerresi yoktu. Korktuğunuz tek şey belki de unutulmaktı.

Bu millet sizi, emanetinizi ve gözü yaşlı hatıralarınızı asla unutmadı.

Ve unutmayacak.

Şehidim!

Emanetin şerefimizdir!”

selyus