Ana Sayfa EKONOMİ 5 Şubat 2014

Taze taze bahçedennn buuunlaaarrr…

Nasıl yetiştiğini bildiğim sebzeler ve meyveler yedim çocukluğumda. Dalından erik, şeftali, incir, kiraz, elma, armut vs. kopardım, domatesi, biberi,

Taze taze bahçedennn buuunlaaarrr…

Nasıl yetiştiğini bildiğim sebzeler ve meyveler yedim çocukluğumda. Dalından erik, şeftali, incir, kiraz, elma, armut vs. kopardım, domatesi, biberi, patlıcanı, fasulyeyi, lahanayı tarladan, bahçeden topladım. Hepsinin taze taze tadına baktım. Artık duyamadığımız buhurlu kokularını içime çektim. Ama hep mevsiminde…
Mevsimi dışında sadece yine annemin kendi elleriyle yaptığı konservelerini yerdik. Domatesin çıkmasını özlemle beklerdik. Şimdi her an her şey var. Var da acaba nasıl?
İlaçlı mı, hormonlu mu, kimyasal mı, gübreli mi, gübresiz mi? Ne idüğü belirli mi, belirsiz mi? En önemlisi sağlığımıza zararlı mı? Amacımız sağlıklı bir şekilde beslenip, ihtiyacımız olan vitamin, mineral ve proteinleri almak iken vücudumuza kendi paramızla neler yüklüyoruz acaba?
Kendimden örnek vermek gerekirse, ben artık mevsimi olmayan sebze ve meyve yemiyorum. Haftalık ihtiyacımı Riva yolu üzerindeki Alibahadır köyünden satın alıyorum. Bu köy tarımla geçiniyor. Ben fotoğraflarda gördüğünüz Beytullah Demir’den alışveriş yapıyorum. Gençlere taş çıkartacak kadar dinç, tarlada bile çalışan, tezgahın başında aldıklarınızı nasıl pişireceğinizi de size tatlı tatlı anlatıveren annesi Yaşar Teyze ile birlikte çalışıyorlar. İsterseniz tarladan kendi ellerinizle de toplayabilirsiniz, ama etrafa zarar vermeden…

Haber Merkezi

Etiketler:
selyus