Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 11 Ocak 2018

AK Parti Milletvekili Metin Külünk, Abdullah Gül’ü damardan eleştirdi!

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili sorulan soruları açık yüreklilikle cevaplayan ve iyi noktalara değinerek damardan eleştiren AK Parti Milletvekili Abdullah Gül, “Gezide sustu. 17-25’te çıtını çıkarmadı. Devletin bekasının doğrudan tehdit altında olduğu, özgürlüklerin doğrudan tehdit altında olduğu, demokrasinin doğrudan tehdit altında olduğu, hukukun doğrudan tehdit altında olduğu, milletin iradesinin doğrudan tehdit altında olduğu, sandığın doğrudan tehdit altında olduğu Taksim kalkışmasında sustu. Yüce divan sürecinde sustu. Mit tırlarında sustu. Mit operasyonunda sustu”

Habertürk Televizyonunda yayınlanan Kübra Par ile “Açık ve Net” programına katılan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Abdullah Gül’ü saygısını bozmadan ağır bir şekilde eleştirdi.

Kübra Par, Milletvekili Külünk’e Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘trenden düşenler düştükleri yerde kalırlar’ sözleri Abdullah Gül’e algılandı. Siz nasıl algılıyorsunuz, nasıl yorumluyorsunuz bu son günlerdeki tartışmayı? Sorusunu sordu. Soruya cevap veren Külünk, “Adresi mektubun nerden geldiğini bilir. Dolayısı ile adresin kim olduğu sorusu son dönemki tartışmalara baktığımızda açık yüreklilikle ifade edeyim ki; Taksim kalkışmasından bu yana sayın Cumhurbaşkanımızı kimlerin yalnız bıraktığına bakmak gerek” dedi.

“OKLARIN KİMDEN GELDİĞİNE BAKTIĞIMIZDA NERDE DURMAMIZ GEREKTİĞİNİ TESPİT EDERİZ”

Kübra Par’ın kimler sorusunu da cevaplayan İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “Bizim yıllarca beraber yol yürüdüğümüz, hürmet ettiğimiz, isimleri geçtiği zaman saygıyla andığımız Başbakanlık yapmış sayın Abdullah Gül. Açık yüreklilikle ifade edeyim, bu konuda çok açık konuşursak beklediğim şudur. Beklediğim şudur: kendisine gıyabında 1971’li yıllardan itibaren evimizin içerisinde adı geçmiş, eski Cumhurbaşkanımız sayın Abdullah Gül’ü sayın Cumhurbaşkanımız 2007’de kardeşim diyerek elini kaldırıp Cumhurbaşkanı adayı yaptı. Sayın Gül’ün kardeşim diyerek cumhurbaşkanı ilan ettiği sayın cumhurbaşkanımızın Taksim kalkışmasından bu yana çıkıp sağında durmasını beklerim. Şimdi de bunu beklerim. Bu anlamda sayın cumhurbaşkanımızın durduğu yer ne ona bakarım. Niçin hedef? Okların kimden geldiğine baktığımızda nerde durmamız gerektiğini tespit ederiz. Ne isteniyor? Erdoğan’sız AK Parti. Ne isteniyor? Erdoğan’sız Türkiye. Peki, Erdoğanlı Türkiye neyi başardı? Erdoğanlı Türkiye 2 şeyi başardı, 1: Türkiye’nin 21’inci yüzyılın zamanın ruhuna uygun akıl dönüşümünü gerçekleştirdi. Yani bilgi çağına uyumlaşmış bir Türkiye ortaya çıktı. 2: Türkiye’yi fiziken dönüştürdü. Bu fiziken dönüşüm ile Türkiye’yi gelecek yüzyıla hazırladı. Batı tarafından hedef haline getirilmiş Erdoğan’ın yanında olmak bizim milli görevimizdir. Sağcı olabiliriz, solcu olabiliriz, sosyalist olabiliriz, dinci olabiliriz, Atatürkçü olabiliriz, hiç fark etmez. Bugün Erdoğan’ın durduğu yer, bu ülkenin birinci meclisin kurulduğu çizgidir.  Be o zaman sayın Gül ve onla beraber hareket eden arkadaşlarımızdan şunu beklerim, bir il kongresine gidip AK Partimizin kongrelerine gidip sayın cumhurbaşkanımızın sağına ve solan oturup yanındayız demelerini beklemek benim hakkım değil mi! Bu nemi en tabi hakkım. Neden? Çünkü bu isimlere biz yıllarca omuz verdim” diye konuştu.

“SAYIN GÜL TÜRKİYE’YE BATI ÜZERİNDEN BAKAN BİR İSİMDİR”

Kübra Par’ın “Peki neden sizce Gül bu dediklerinizi yapmamayı tercih etti?” sorusunu da cevaplayan Külünk, “Sayın Gül Türkiye’ye batı üzerinden bakan bir isimdir. Türkiye’ye Türkiye üzerinden değil, batı ittifakı üzerinden baktığı için sayın Erdoğan’ın Türkiye üzerinden bakışıyla ayrışmaktadır.

“SAYIN GÜL, SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA TELEFON ETMEKTEN UZAK BİRİSİ Mİ?”

Par, “Gül’ün gündeme gelmesinin sebebi aslında ‘Kanun Hükmünde Kararname’de ki eleştirisi ‘yazımında hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık hukuk devleti anlayışı açısından kaygı vericidir’ diyor. Bu anlamda bir hukuk maddesi ile ilgili eleştirileri neden bu kadar büyüdü, neden bunun üzerinden batıcılık tartışması yapılıyor” sorusuna net cevap veren Milletvekili Külünk, “Gezide sustu. 17-25’te çıtını çıkarmadı. Devletin bekasının doğrudan tehdit altında olduğu, özgürlüklerin doğrudan tehdit altında olduğu, demokrasinin doğrudan tehdit altında olduğu, hukukun doğrudan tehdit altında olduğu, milletin iradesinin doğrudan tehdit altında olduğu, sandığın doğrudan tehdit altında olduğu Taksim kalkışmasında sustu. Yüce divan sürecinde sustu. Mit tırlarında sustu. Mit operasyonunda sustu. Bütün bunlarda susan ama ne hikmetse 15 Temmuz gecesi bu kalkışmaya direnen, demokrasiye sahip çıkan, özgürlüklere sahip çıkan, hukuka sahip çıkan vatandaşlarımızın hukukunu koruyan bir maddeyle ilgili sayın Gül konuşma ihtiyacı hissetti. Sayın Gül, sayın cumhurbaşkanımıza telefon etmekten uzak birisi mi? Sayın Gül sayın cumhurbaşkanımızdan randevu alıp gidip, kendince kaygılarını anlatmak için uzak birisi mi?” diye konuştu.

 

selyus