Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 17 Haziran 2018

Başbakan Yıldırım’dan cemevlerinin tanımıyla ilgili açıklama!

Cemevlerinin statüsü ile ilgili konuya değinen Başbakan Binali Yıldırım, “Sorunları torunlara bırakmayacağız. Doğru zeminde konuşacağız. Alevi vatandaşlarımız ile birlikte meseleleri çözmek için biz çalıştaylar yaptık. En büyük konu sorunun tanımında anlaşamamak. Öyle bir farklılaşma var ki Hazreti Ali’siz Alevilikten tutun, Aleviliği tek başına din olarak görmeye kadar değişik değişik görüşler var” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım bir otelde düzenlenen programda Alevi kanaat önderleri ile bayramlaştı. Yıldırım’a programda eşi Semiha Yıldırım, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal eşlik etti.

Yıldırım programda yaptığı konuşmada katılımcıların Ramazan Bayramı’nı kutladığını ifade ederek birlik ve beraberlik mesajı verdi. Yıldırım, “Biz aynı inancın aynı dinin mensuplarıyız. Hepimiz biriz. Farklılıklarımız da bizim en büyük zenginliğimiz. Erzincan’da doğmuş büyümüş birisi olarak bu birlikteliğin ne anlama geldiğini bilirim. Aynı medeniyetin ortak mirasçılarıyız. Aramızdaki muhabbet bizi kardeş yapıyor. Kaderimiz de bir bizim hamurumuz bu toprakların kültürü ile sazı ile sözüyle yoğrulmuştu. Aramızda bir şey varsa o da muhabbettir. O muhabbeti korumak için birbirimizin sözüne can kulağımızı vermek ve birbirimizi iyi anlamak gibi bir mecburiyetimiz vardır. Hz. Fatıma’yı annemiz bilmeyen bizden değildir. Kerbela’yı bilmeyen bizden değildir. Yolumuz bir maksadımız bir menzilimiz bir” dedi.

“GEÇEN YILDAN İTİBAREN DAĞA ÇIKIŞLAR NEREDE İSE BİTME NOKTASINA GELDİ”

Başbakan Yıldırım, konuşmasının devamında terör örgütü PKK’ya katılan gençlerin neredeyse tamamen bittiğini ifade ederek, “Bu kardeşliğe zarar vermeye yönelik tehditleri ancak ve ancak birbirimiz ile kenetlenerek aşacağımızı düşünüyorum. Dün Tunceli’de çok coşkulu çok heyecanlı güzel bir toplantı yaptık. Orada canlarımız ile hemşerilerimiz ile bir araya geldik. 2003’te de Tunceli’ye gitmiştim. O günkü Tunceli ile bugünkü Tunceli arasında çok büyük fark var. Terör korkusu ortadan kalktıktan sonra orada her şey daha güzelleşti. Toplum da acılar yaşandı. Husumetler gelişti. Her yönden büyük zarar gördük. Enerjimizin bir kısmı bu terör sebebiyle harcandı. Bölgeye yol yaptırmak istedik onu engellediler. Yüksek ovaya havayolu yaparken 99 kere şantiye basıldı çalışanlar kaçırıldı. Sorun nedir bilir misiniz en büyük sorun PKK terör örgütüdür. Geçen yıldan itibaren dağa çıkışlar nerede ise bitme noktasına geldi. Çünkü artık ay yıldızlı bayrağımız yurdun her bölgesinde dalgalanıyor. İnsanlar artık eski kaos korku dönemine dönmek istemiyor” diye konuştu.

“BUNU YAPANA BEN İNSAN DEMEKTEN UTANIYORUM”

Birlik mesajları vermeye devam eden Yıldırım, “Aramızda ötekilik yok. Bizim insanlarımızın hepsi can’dır her canda azizdir. Sakarya’daki olayı görüyor musunuz? Bunu yapana ben insan demekten utanıyorum. O da bir can o can taşıyor. Bir alçak sen onun ayaklarını nasıl kesersin sen ona nasıl kıyarsın. Bizim geleneğimiz karıncayı incitmeyi bile bir suç görür. Bunlar maalesef dönüp dolaşıp eğitime geliyor. Eğitim işin başı” diye konuştu.

“O DÖNEM DERSİM’İ YAPANLARIN, BUGÜN BİR ŞEKİLDE ÖZ ELEŞTİRİSİNİ HESABINI VERMELİDİR”

Yıldırım konuşmasının devamında Tunceli’de cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanan olayla ilgili konuşarak, “Dersim ile bu ülke yüzleşmelidir hiçbir yanlışın arkasında durmak gibi bir lüksümüz yok. O dönem Dersim’i yapanların bugün bunun bir şekilde öz eleştirisini hesabını vermelidir. Devlet yaptı, yapmaması gerekir ama yanlış yapılmıştır. Bir daha bu yanlışın olmaması için bu meselenin de açık samimi bir şekilde toplumla paylaşılması gerekir. İdam etmek için yaşını büyütüp idam ettiğiniz o insanların zihinlerindeki acının küllendirilmesi ve bir daha yaşanmaması için konuşulması gerekir. Dolayısı ile değerli dostlar yapmamız gerek bundan sonra ortak yönlerimizi daha çok ortaya çıkarmak gerekir” dedi.

“İRFAN MERKEZLERİ VE CEM EVLERİNİ ARTIK STATÜSÜNÜ TARTIŞMA ALANINDAN ÇIKARMAYA KARAR VERDİK”

Yıldırım konuşmasının devamında, cemevlerinin statüsü ile ilgili konuya değinerek, “Sorunları torunlara bırakmayacağız. Doğru zeminde konuşacağız. Alevi vatandaşlarımız ile birlikte meseleleri çözmek için biz çalıştaylar yaptık. En büyük konu sorunun tanımında anlaşamamak. Öyle bir farklılaşma var ki Hazreti Ali’siz Alevilikten tutun, Aleviliği tek başına din olarak görmeye kadar değişik değişik görüşler var. Benim tespitim bu yönde. Ancak makul olanı yapmak açısından elimizde fırsatlar var. İrfan merkezleri ve Cem evlerini artık statüsünü tartışma alanından çıkarmaya karar verdik. Bu şekilde inşallah uygulama fiili durum bunun fiili durumunu görmemiz lazım. Bu bir ihtiyaç olmasa Cem evleri her yerde yapılır mı? Bize düşen bu ihtiyacı görmek. Ona göre hızlı hareket etmek. Geçte olsa önemli bir mesafe almış olmayı da ben ciddi bir kazanım olarak görüyorum. İnşallah bundan sonra daha fazla içice ön yargısız konuşarak görüşerek bu meselelerin üstesinden geleceğiz” şeklinde konuştu.

selyus