Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 8 Nisan 2017

İstanbul FETÖ’nun avukatlığına soyunan CHP yönetimine dersini vermeye hazır mı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İstanbul 16 Nisan’da ‘evet’ diyerek 15 Temmuz’da bu ülkeyi işgal etmeye çalışanların taşeronluğunu yapan FETÖ hainlerinin kökünü kurutmaya hazır mı? İstanbul PKK terör örgütünün kökünü kazımaya hazır mı? İstanbul ‘evet’ diyerek DEAŞ denen katliam makinesinin, DHKPC denen cinayet şebekesinin kökünü kurutmaya hazır mı? İstanbul FETÖ’nün avukatlığına soyunan CHP yönetimine dersini vermeye hazır mı?” dedi.

Evet Platformu” tarafından düzenlenen Büyük İstanbul Buluşması, vatandaşların yoğun ilgisiyle başladı. Mitinge, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın yanı sıra Başbakan Yardımcıları Nurettin Canikli, Numan Kurtulmuş, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, siyasiler ve vatandaşlar katıldı.

Mitingde kürsüye eşi Emine Erdoğan ile birlikte çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kalabalığı selamladı.

Mitingde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’u şiirlerle anlatarak, “İstanbul Türkiye’dir, Türkiye İstanbul. Bugün İstanbul bir başka güzel. Bugün Yenikapı bir başka güzel. İnanıyorum ki yarın da bir başka güzel olacak. Çünkü ‘evet’ler semaya yükseliyor. İnşallah haftaya Pazar sandıklar ‘evet’ ile bir başka güzel. Yenikapı’dan nüfusumuzun yüzde 20’sini sinesinde yaşatan İstanbul’u sevgiyle selamlıyorum” diye konuştu.

“16 NİSAN’DA İSTANBUL FETÖ’NÜN, PKK’NIN, DEAŞ’IN, DHKP-C’NİN KÖKÜNÜ KURUTMAYA HAZIR MI”

16 Nisan’da anayasa değişikliğinin kabul edilmesinden daha büyük bir sorumlulukla karşı karşıya olduklarını söyleyen Erdoğan, “İstanbul öyle bir ‘evet’ demeli ki 99 yıl önce bu mübarek şehir ayaklarla kirletenlerden başlayarak Türkiye’ye kem gözle bakan kim varsa hepsinin yüreği titremeli. İstanbul 16 Nisan’da ‘evet’ diyerek hala 99 yıl öncesindeki o kara günlerin hayaliyle yanıp tutuşanlara dersini vermeye hazır mı? İstanbul 16 Nisan’da ‘evet’ diyerek 15 Temmuz’da bu ülkeyi işgal etmeye çalışanların taşeronluğunu yapan FETÖ hainlerinin kökünü kurutmaya hazır mı? İstanbul PKK terör örgütünün kökünü kazımaya hazır mı? İstanbul ‘evet’ diyerek DEAŞ denen katliam makinesinin, DHKPC denen cinayet şebekesinin kökünü kurutmaya hazır mı? İstanbul FETÖ’nün avukatlığına soyunan CHP yönetimine dersini vermeye hazır mı? İstanbul, bir kısım Avrupa ülkelerine ‘Avrupa Avrupa duy sesimizi’ demeye hazır mı?” ifadelerini kullandı.

“SANDIKTA KAYBEDENLER İŞİ İFTİRAYA, YALANA VURDULAR”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1994’de İBB başkanı olduğumuzda birileri dudak büküyordu. İstanbul halkı ile bir olduk, iri olduk, diri olduk, beraber olduk, kardeş olduk, hep birlikte Elhamdülillah Türkiye olduk. Şimdi kısa sürede öyle bir devrim gerçekleştirdik ki bizi küçümseyenlerin hepsi mahcup olarak baktı. Batı bile ‘sessiz devrim’ dedi. Şimdi o ‘sessiz devrim’ diyenler ne yaparlarsa yapsınlar biz inançla yolumuza devam ediyoruz. Sandıkta kaybedenler her zaman olduğu gibi işi iftiraya, yalana vurdular. Haksız ve adaletsiz bir şekilde belediye başkanlığı görevinden alınıp cezaevine giderken İstanbul halkı ile birlikte bir şey söyledim. ‘Bu şarkı burada bitmez’ dedim. Cezaevinden çıkar çıkmaz kolları sıvadık. Tüm Türkiye’ye hizmet için yola revan olduk. Milletimizle buluşmamız öyle hızlı oldu ki 2001 yılında partimizi kurduk 2002 yılında iktidara geldik. Halkımız bize inanmıştı. 14 yıldır Türkiye’ye hizmet için gece gündüz çalışıyoruz. Bu süreçte her seçimimiz ayrı bir mücadele ile geçti. 2007 yılında anayasayı ve teamülleri çiğneme pahasına bizi Cumhurbaşkanı seçtirmemek istediler. CHP o gün de Türkiye’nin önünü tıkadı. Biz de ‘madem öyle işte böyle’ dedik ve ‘bundan sonra bu ülkenin cumhurbaşkanını millet seçecek’ dedik. Restimizi çektik. Böylece hem o krizi çözdük, hem de yüzde 69’luk bir destek ile Türkiye’nin yeni bir yönetim modeline geçişinin temelini attık” şeklinde konuştu.

“DÜRÜST OLUN, ÜLKEYİ BATIRDINIZ BİTİRDİNİZ”

Türkiye’nin çok siyasi ve ekonomik açıdan büyük zorluklar yaşayarak bu günlere geldiğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ülkemizde 48 hükümet kuruldu. Seçimler her 5 yılda bir yapılmış olsaydı topu topu 15-20 hükümet kurulacaktı. Hala bakıyorsunuz karşımızdakiler bir şeyi temelsiz şekilde savunuyor. Dürüst olun. Ülkeyi batırdınız, bitirdiniz. Devraldığımızda 3 bin 400 dolardı, şimdi 11 bin dolara ulaştırdık. Amerika’ya bakıyoruz tarihi boyunca 17 başkanla yönetilmiş. Aynı dönemde Fransa 11 Cumhurbaşkanı, İngiltere 15 hükümet kurmuş. En fazla Almanya hükümet değiştirmiş, o da 24 hükümetle bu güne ulaşmış. Bizim 48 hükümet kurmamış olmamız demokrasimizin gücünün değil, istikrarsız olduğumuzun ifadesidir. Ülkemizde tek partili dönemlerde ortalama yüzde 6 büyüme yakalanmış. Buna karşı koalisyon dönemlerinde yüzde 4’ü bile bulamadık. Şayet Türkiye hep güçlü hükümetler tarafından yönetilseydi bugün bulunduğumuz yerin tam iki kat ilerisinde olacaktık. Bunlara bakıyorsun faiz faiz. Faizle adam olunur mu? Bunlar yıllarca bu ülkeyi böyle sömürdüler. Kime faiz lobisine. Bakınız istihdam sayımız 27 milyon yerine 34 milyon olsa fena mı olurdu. 1970’li yıllara aşağı yukarı benzer şartlarda girdiğimiz Güney Kore ve Portekiz gibi ülkeler istikrarı güvence altına alarak şu anda 23 -24 bin dolar milli gelire ulaşmış durumdalar. Biz de ulaşacağız. Onun için 16 Nisan çok önemli. İstikrar ve güven ortamının önemini sadece biz mi keşfettik. Ülkemiz ve milletimiz istikbali için endişe duyan tüm siyasiler bu gerçeği görmüşler. 16 Nisan’da yaptığım Amerika’yı yeniden keşfetmek değil, merhum Özal’dan Demirel’e, Türkeş’ten Erbakan’a kadar bütün liderlerin özlemi olan bir değişimi hayata geçiriyoruz. Elbette bu adımı atmak bizim için de kolay olmadı. Ne zaman ülkemizin geleceği için önemli bir projeyi hayata geçirmeye kalksak, birileri ortalığı toz dumana karıştırdı. Karanlık cinayetlerle, bildirilerle, tahriklerle önümüzü kesmeye çalıştılar. Her seçim bir imtihana dönüştü. Her saldırı milletimiz ile birlik olup söndürdüğümüz bir ateş topuna dönüştü”

selyus