İstişare toplantısında bir konuşma yapan Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti: “İstanbul’u anlamayan, AK Parti hareketini anlayamaz. İstanbul’un önüne diz çöküp ders almayan, bizim aramızda siyasi mücadelenin hakkını veremez. AK Parti hareketi olarak yükselişimizde de İstanbul’un özel bir payı var.
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlenen ‘İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun katılımıyla yapıldı. 11 Mayıs Pazar günü AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Ali Şahin, Ekrem Erdem, Mustafa Şentop Mehmet Muş, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, AB Bakanı Volkan Bozkır, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı İffet Polat, AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Abdurrahim Boynukalın, İstanbul milletvekili adayları, İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Melih Ecertaş, il yönetim kurulu üyeleri ile ilçe ve belediye başkanlarının katıldığı toplantıda, açılış konuşmasını İl Başkanı Dr. Selim Temurci yaptı.
“DEĞERLİ HOCAMIZI İSTANBUL İL TEŞKİLATLARI OLARAK SELAMLIYORUZ”
İstişare toplantısının açılış konuşmasını yapan AK Parti İstanbul İl Başkanı Dr. Selim Temurci, “8 Şubat’ta gerçekleştirdiğimiz kongre sonrası Genel Başkanımızın İl Başkanlığımıza gerçekleştirdiği ilk ziyaret bizleri heyecanlandırdı ve çok mutlu etti. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Siyaseti hikmet, irfan ve medeniyetle buluşturan değerli hocamızı İstanbul İl Teşkilatları olarak selamlıyoruz. Ahlakı, erdemi, tevazuyu ve bilgeliği selamlıyoruz. Bizi her konuşmasında bir medeniyet tasavvuru içine sürükleyen idraki selamlıyoruz. Dünyanın her yerinde mazlumların elini tutan o yüreği selamlıyoruz. Yorulmak bilmeden Türkiye’nin dört bir tarafına AK Parti’nin sevgisini götüren değerli Başbakanımızı selamlıyoruz. Biz abimizi, hocamızı Genel Başkanımızı, saygıdeğer büyüğümüzü gönülden selamlıyoruz. Hoş geldiniz, şeref verdiniz.” dedi.
“AK PARTİ’NİN İSTANBUL’DAKİ GÜCÜNÜ GÖSTERECEĞİZ”
İl Başkanı Temurci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kongremizin hemen sonrasında 7 Haziran seçimlerini kendimize hedef koyduk. Gittiğimiz her yerde şunu ifade ettik: 7 Haziran, cihan devleti olma yolunda ilerleyen Türkiye için ve Türkiye’ye umudunu bağlamış tüm mazlumlar için en önemli seçimdir. Geçtiğimiz 13 yıl içerisinde bütün kazanımlarımızın adeta test edileceği bir seçime gidiyoruz. Bu seçimin, anayasayı değiştirmek için çok önemli olduğunu biliyoruz. 2023, 2053 ve 2071 Türkiye’si için, Yeni Türkiye için bir milat olduğunu çok iyi biliyoruz. İstanbul teşkilatları için adımızın İstanbul olması çok çok önemli. İstanbul’a, AK Parti ışığının yanmış olduğu bu şehirde layık olabilmek adına; 39 ilçe başkanımız, İBB Başkanımız ve 25 belediye başkanımızla, durmadan, yorulmadan yolumuzda yürüyoruz. Milletvekili adaylarımıza ayrıca teşekkür etmek istiyorum. 7 Haziran’da İstanbul’da kazanacağımız zaferde, milletvekili adayı arkadaşlarımızın payı çok büyük olacaktır. Kalan 26 günde tempomuzu biraz daha artırarak, AK Parti’nin İstanbul’daki gücünü göstereceğiz. 17 Mayıs Pazar saat 16.00’da, İstanbul Maltepe Meydanı’ndan bütün Türkiye’ye ‘AK Parti burada. İstanbul ayağa kalkarsa Türkiye ayağa kalkar.’ demek için Sayın Başbakanımıza söz veriyorum.”
Daha sonra kürsüye çıkan AK Parti Genel Başkanı Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul, 7 Haziran seçimleri, AK Parti’nin yaptığı büyük projeler ve siyasi gündemle ilgili değerlendirmeler yaptı.
“İSTANBUL’U FETHEDERSİNİZ TARİHİ ŞEKİLLENDİRİRSİNİZ”
İstanbul’un kendilerine sadece ecdadın değil, insanlığın emaneti olduğunu dile getiren Başbakan Davutoğlu, Peygamber Efendimizin İstanbul ile ilgili hadisini hatırlattı ve şunları söyledi: “Aslında İstanbul’u fetheden komutana vurgulanan müjde bir hedef göstermiştir. İstanbul’u fethedersiniz tarihin akışını da şekillendirirsiniz. Bu hem ulvi hem de tarihi bir işarettir. İstanbul’un fethiyle Osmanlı’nın bütün yapısal özellikleri değişmiştir. Fatih’in kanunnamesi ile; 7 iklimi bünyesinde barındıran, kadim bütün halkları bünyesine alan, hepsini barış içerisinde bir kadim düzene, nizam-ı aleme, bir cihan düzenine dönüştüren büyük bir yolun başlangıç adımı atılmıştır. Çanakkale Savaşı’nın sebebi Çanakkale Boğazı değildir. O zaman Çanakkale Boğazı’ndan geçerek İstanbul’u işgal etmek istiyorlardı. Biliyorlardı ki, o asırlık çınarın kalbine giden yol İstanbul’dan geçer. Ve biz cihan savaşını İstanbul’un işgaliyle birlikte kaybettiğimizi en derinden hissettik. Onun için de Mehmet Akif Ersoy’un her şiirinde o acıyı, hüznü, kaybedilen her diyarın yaşadığı, onda uyandırdığı derin etkileri hep hissedersiniz.”
İSTANBUL’U ANLAMAYAN, AK PARTİ HAREKETİNİ ANLAYAMAZ
İstanbul siyasetini anlayan herkesin Türkiye siyasetini anlayacağını vurgulayan Başbakan, şunları kaydetti: “İstanbul’u anlamayan, AK Parti hareketini anlayamaz. İstanbul’un önüne diz çöküp ders almayan, bizim aramızda siyasi mücadelenin hakkını veremez. AK Parti hareketi olarak yükselişimizde de İstanbul’un özel bir payı var. Tam İstanbul tarihin belki de en karanlık günlerini yaşarken, bunu siyasi çıkar anlamında demiyorum, o karanlık günler ayrı ama İstanbul’daki hayat standardı anlamında… O sırada yurt dışından gelmiştim, 2-3 yıllık bir ayrılıktan sonra. Çöp tepelerinin nasıl oluştuğunu, sokakların nasıl çöplerle dolu olduğunu, havanın nasıl kirlendiğini gördüm. Güzel İstanbul, 1990’lı yılların başlarında maalesef havası, suyu kirlenmiş ve ‘bu emanet nasıl bu kadar kötüye dönüştürülebilir’ diye herkesin hayret edeceği bir haldeydi. 1994’te Kurucu Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın büyükşehir belediye başkanlığını kazanmasıyla, sadece İstanbul’un kaderi değil, Türkiye’de siyasetin kaderi de değişti.”
İSTANBUL, TÜRKİYE’NİN SİYASET SOSYOLOJİSİNİN AYNASIDIR
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin 2002’den sonra girdiği her seçimde yüzlerini ak ettiğini aktararak, şöyle devam etti: “”İstanbul’daki başarı, Türkiye’deki başarının ortalamasını hep yukarıya doğru çekti. Şimdi yine böyle bir sınavın eşiğindeyiz. Hep beraber, bu başarı hikayesinin kalıcı olduğunu, konjonktürel, dönemsel olmadığını göstermek üzere, İstanbul’da yeni bir başarı hikayesi yazmak konusunda bütün gayretimizi, cehdimizi göstermenin vaktidir. Gün ve vakit aranıyorsa gün bugündür. Ve bu gayret ve cehd, hem Hazreti Peygamber’in İstanbul ile ilgili müjdesine, hem Fatih Sultan Mehmet’in emanetine, hem İstiklal şehitlerinin; bütün Dersaadet için kanını, canını vermiş, şu anda yurt içinde olan bir kısmı yurt dışında olan sınırları itibarıyla Çanakkale’de şehit düşmüşlerin emanetine sadakat anlamında ulvi bir görevdir. İstanbul siyasetini doğru okumak ve doğru anlamak lazım. Bugün dahi İstanbul, Türkiye’nin siyaset sosyolojisinin, siyaset psikolojisinin, siyaset ekonomisinin aynasıdır.”
“ŞİDDET DİLİNDE KONUŞANA, TEBESSÜM İLE CEVAP VERECEĞİZ”
Oy veren veya vermeyen herkesin elini tutacaklarını, bu davranışla siyasetin psikolojini değiştireceklerini belirten Başbakan Davutoğlu, “Siyasetin psikolojisini değiştirmeden siyasetin sosyolojisini değiştirmek çok zor. Bize şiddet dilinde konuşana, biz muhabbet ve tebessüm ile cevap vereceğiz. Bizi dışlamak isteyene biz diyeceğiz ki: Sen şu veya bu kimlik üzerinden bizi dışlayabilirsin ama biz siyasi ideoloji ve siyasi felsefemiz itibariyle Türkiye’de kimseyi dışlamıyoruz. Kimsenin hayat tarzına, düşüncesine, felsefesine müdahale etmiyoruz. İktidar partisi, Türkiye’nin kaderini şekillendiren parti olarak, herkesi bizim mensubumuz olarak değerlendiriyoruz. Türkiye ve İstanbul’da, 2 tür seçmen var. Bugün AK Parti’ye oy verenler ya da oy verecek potansiyelde olanlar. Dışarıda, öteki ve başka gördüğümüz kimse yok ve olmayacak. ‘Karşı taraf’ diye bir şeyi kabul etmiyorum. Birileri bize karşı cephe oluşturabilirler ama biz kimseyi karşı cephe olarak tanımlamayacağız. Bunun da test yeri İstanbul’dur.” şeklinde konuştu.
“VAZİFEMİZ, İSTANBUL OLARAK HİZMETLERİ GÖRÜNÜR KILMAKTIR”
Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul’daki Sivaslılar üzerinde etkiliyseniz, Sivas’ta da etkilisinizdir. Ya da Tokatlılar ya da Giresunlular ya da Diyarbakırlılar… Çünkü bu bağ devam ediyor. Bunun bir başka yansıması, açıkça bir şekilde zikretmek gerekirse ekonomiyle ilgilidir. Bir muhalefet partisi başkanı Ağrı’ya gitmiş, geçen sene mahalli seçimlerde, ‘İstanbul’da yapılan Marmaray’ın Ağrı’da sizlere ne faydası var’ demiş. Tipik, 1970’li yıllarda ‘Boğaziçi Köprüsü’nün Güneydoğu’ya ne faydası var, yapılmasın’ diyen zihniyet gibi. Ama siyaseten şunu bile bilmiyor ki; İstanbul’da yaşayan Ağrılı, artık Ağrı’da yaşayan Ağrılı kadar neredeyse var. İstanbul’a yapılan her hizmet, Türkiye’nin bütününe yapılan hizmet demektir. Marmaray’dan geçen her Tokatlı, Sivaslı, Samsunlu, Konyalı, Diyarbakırlı, Ağrılı bunu yaşadığı zaman bulunduğu ile de onu yansıtır. Biz hizmet anlamında hiçbir il arasında fark gözetmeyiz ama vazifemiz İstanbul olarak bütün bu hizmetleri görünür kılmaktır.”
“DÜNYANIN EN BÜYÜK KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİNİ İMZALADIK”
Esenler’de bugün tarihi bir gün yaşadıklarını hatırlatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, yapılacak proje hakkında bilgi vererek, “Bizim devraldığımız kötü bir mirastı ama şimdi bu kentleşmeyle dünyanın en büyük kentleşme ve kentsel dönüşüm projesini imzaladık. Bunların hepsi 40-50 yıl önce yapılan binalar. Sadece şu rakamı zikredeyim. 7 milyon metrekaredir Esenler’in tümü, 500 bin kişi yaşıyor. En yoğun alanlardan biri. Bugün devrettiğimiz araziyle birlikte Esenler’e 8,7 milyon metrekare alan daha ekliyoruz. Şu anki Esenler’den 1 milyon 700 bin metrekare daha fazla. Nereden? Hazine’ye ait askeri alanı devrediyoruz. Askeri ihtiyaçları başka bir alanda karşılayacağız. Peki devredince ne yapacağız? Yeni bir rant alanı oluşmayacak, dikey mimari gelişmeyecek. İmarı problemli olan 90 bin konutu bu alana taşıyacağız. 8 milyon 700 bin metrekarenin içindeki 2,5 milyon metrekareyi de dünyanın üçüncü büyük, Türkiye’nin de en büyük şehir parkına dönüştüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
“ÇOK GÜZEL PROJELER VAR ELİMİZDE”
İstanbul’da ecdattan kalan birkaç park dışında neredeyse park alanının olmadığını aktaran Başbakan Davutoğlu, “Şimdi New York Central Park gibi, Hyde Park gibi, daha büyük ölçekte bir şehir parkını İstanbul’a kazandıracağız. Buradan da Taksim’de taşınan 10-12 ağaç için İstanbul’u neredeyse yakıp yıkmaya götürecek bir vandalizme yönelenlere bir mesaj, bir ders, bir güçlü tepki gösterilmiş olacak. İstanbul yaşayan bir organizmadır, durduramazsınız hayatını. Nasıl Roma’da durmamış Osmanlı’ya dönüşmüşse, kadimde de durmamış modernitenin çarpık şehirleşmesini kimi zaman yaşamışsa, şimdi de durmayacak. Ama bizim İstanbul’a bakarken, yukarıdan bir helikopterden bakıyormuşçasına, her bir taşını, detayını görerek yeni bir planlamaya ihtiyacımız var. Diğer belediyelerimize de buradan sesleniyorum. Çok güzel projeler var elimizde. Seçimlere kadar bunları halkımıza, İstanbullulara iyi anlatalım. Ta ki İstanbul üzerine düşünen herkes, İstanbul’un geçmişine de geleceğine de sahip çıkan hareketin AK Parti hareketi olduğunu anlamış ve görmüş olsun.” dedi.
“17 MAYIS’TA ÇOK GÜZEL BİR MİTİNGDE BERABER OLACAĞIZ”
Başbakan Davutoğlu, başka partiye mensup siyasilerle siyasi anlamda rekabet edebileceklerini belirterek, şunları söyledi: “Türkiye’nin hiçbir yerinde tehdide, şantaja, baskıya boyun eğmeyiz. İstanbul’un hiçbir yerini de kimseye terk etmeyiz. Herkese saygı duyarız, saygı gösteririz, siyasi rakiplerimizin dahi zarar görmemesi için bu seçim kampanyasını en barışçıl şekilde olmasına özen gösteririz. Ancak Van’da, Siirt’te, Ağrı’da milletvekillerimize saldırı yapan şiddet yanlılarının, İstanbul’da da aynı yöntemi benimsemesine kamu düzeni adına hiçbir şekilde taviz vermeyiz. İstanbul, aziz bir şehir olarak nasıl tarihte bir iz bırakmışsa, nasıl bizim tarihi akışımızı şekillendirmişse, inşallah önümüzdeki 7 Haziran’da da yeni Türkiye’nin inşasında önemli bir kilometre taşına şahitlik edecek. Ben bütün teşkilatlarımıza büyük bir güven hissi içinde şunu ifade etmek istiyorum: İnşallah 17 Mayıs’ta çok güzel bir mitingde beraber olacağız. Bir şölen, bir demokrasi düğünü halinde sandıklara gideceğiz ve İstanbul’da, özellikle de Türkiye’nin bütün bu siyaset sosyolojisinin yansıdığı bu güzel şehirde, milli irade bayrağını bir kez daha yükselteceğiz.”
