Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHİM) Ankara’da meydana gelen vahim olaydan dolayı sert ve bir o kadar da anlamlı bir basın açıklaması yaptı.
Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHİM) Ankara’da meydana gelen vahim olaydan dolayı bir basın açıklaması yaptı.
UHİM’in basın açıklaması şöyle: KESK, DİSK, TMMOB, Tabipler Birliği ve diğer bazı sivil toplum örgütlerinin katılımı ile 10.10.2015 tarihinde Ankara Sıhhiye Meydanı’nda yapılması planlanan “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi, Barış Emek Demokrasi” konulu toplantı ve gösteri yürüyüşü öncesi toplanma yeri olan Tren Garı’nda büyük bir patlama gerçekleşmiş, onlarca ölü ve yaralı terör kurbanı olarak tarihin kanlı sayfalarındaki yerini almıştır. Biz UHİM olarak diyoruz ki;
“Bu menfur saldırı İslam coğrafyasını, yaşadığımız bölgeyi yeniden dizayn etme girişimlerinden, küresel güçlerin ülkemizdeki ve bölgemizdeki emellerinden bağımsız değerlendirilemez. Hadisenin, ABD-Rusya görüşmesi sonrasında, Rusya’nın hava sahamızı ve uçaklarımızı taciz ettiği, Rus uçaklarının muhaliflere ait mevzileri bombaladığı günlerde vuku bulduğu gözden kaçmamalıdır.
Bu saldırı, bölgemizde bulunan ülkelerin, Türkiye de dahil olmak üzere sınırlarının değiştirilmesi, bölgemizde yeni taşeron devletçikler kurulması talebi ve hedeflerine hizmet etmektedir. Irak İşgali’nden bu yana Sünnî ve Şiî unsurlar arasında giderek derinleştirilen çatışma ortamı da bu amaç doğrultusunda kullanılmaktadır.
Coğrafyamızda gerçekleşen bu tür hadiselerde asıl muhatap, terör örgütleri değil, onları taşeron olarak kullanıp bölge üzerinde siyasi mühendislik gerçekleştiren ABD, İngiltere, Rusya gibi küresel güç odakları olmalıdır.
Coğrafyamızdaki tüm terör örgütlerinin –söylemleri ne olursa olsun- aslında aynı kaynaktan/kaynaklardan beslendiği ve aynı amaca/amaçlara hizmet ettiği göz ardı edilmemelidir.
Küresel güç odakları bu olaylarla, kısa vadede ülkemizde iç siyaseti dizayn ederek siyasi istikrarsızlık doğurmayı ve böylece başta Suriye olmak üzere, Ortadoğu’daki politikaları karşısında Türkiye’yi çaresiz bırakmayı, uzun vadede ise Türkiye’yi parçalayarak kendisi için en büyük tehlike olarak gördüğü İslam dünyasını mağlup etmeyi hedeflemiştir.
Ülkemizde son dönemde artan terör olayları karşısında çözümü, yüzümüzü Pentagon’a, Brüksel’e, Moskova’ya çevirmekte görenler, Türkiye’nin darbe dönemlerini, siyasi ve ekonomik açıdan kaosa sürüklendiğimiz süreçleri, ülkenin küresel sistemin direktifleriyle yönetilmeye çalışıldığı günleri hiç okuyamamışlar demektir.
Milletimizin birbirine olan güveni de saldırının hedefleri arasındadır. Ülkemizde bu tip olaylarla toplumun sağlıklı düşünce kanalları kapatılmaya çalışılmakta, etnik, mezhepsel ve siyasi görüş farklılıkları üzerinden insanlar kamplaştırılmaya ve bir içsavaş ortamı oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Geçmişte yaşanan, askeri darbe süreçlerinin bu tarz terör olaylarının yoğunlaşması sonucu ortaya çıktığı göz önünde bulundurulmalı ve sivil siyaseti ve siyaset kurumlarını zayıflatacak açıklamalardan uzak durulmalıdır
Tüm siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, elinde kalemi, dilinde sözü olan tüm insanlar, bu ihanet sarmalını, bu hain saldırıyı kendi ikbal ve çıkarları için kullanmaktan şiddetle kaçınmalıdır. Zira bu tür açıklamalar terörün emellerine hizmet etmekten öte bir anlam ifade etmez.
Bu millet her türlü ihaneti görmüş ve tarihin çöplüğünde bırakmayı başarmıştır. Bu ülkenin tarihi bunun açık bir göstergesidir.
Bu vesileyle terörün kendisini, arka planındaki hain kurguları, teröre sebep olanları, taşeronluk yapanları lanetliyoruz. Ölen vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, yakınlarına ve milletimize sabır ve başsağlığı diliyoruz.”
