Ana Sayfa YEREL YÖNETİMLER 28 Kasım 2014

Kartal Belediyesi’nde basına ayrım

Kartal Belediyesi’nde gerçekleşen toplantıda, gazetecilik mesleği adına utanç verici skandal nitelikte konular gündeme geldi. Belediye’nin “olumlu” ha

Kartal Belediyesi’nde basına ayrım yapılıyor!

Kartal Belediyesi’nde gerçekleşen toplantıda, gazetecilik mesleği adına utanç verici skandal nitelikte konular gündeme geldi. Belediye’nin “olumlu” haber yapan gazetecileri dernek veya şirket kurdurarak desteklemeye çalıştığı ortaya çıktı.

Kartal Belediyesi basına cephe aldı. Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Fethi Gürer, Kartal’da muhalif yayın yapan gazetelerin temsilcilerini çağırmadığı, diğer gazetelerin temsilcileriyle makamında bir toplantı düzenledi. Toplantıda, gazetecilik mesleği adına utanç verici skandal nitelikte konular gündeme geldi. Belediye’nin “olumlu” haber yapan gazetecileri dernek veya şirket kurdurarak desteklemeye çalıştığı ortaya çıktı.

Toplantıda bazı gazeteciler “bazı gazeteciler sizden iş alıyor, para alıyor, bazı gazetecilere öz evlat bazı gazetecilere ise üvey evlat muamelesi yapılıyor” sözleri, bir gazetecinin, dernek ve şirketleşme olayı ile ilgili “davul bizdeydi ama tokmak sizin elinizdeydi” sözleri gündeme bomba gibi düştü.
Belediye’nin kendi gücünü basın üzerinde kullanarak ayrımcılık yapması ise tepki topladı.
Bu haberi, AK Parti’yi “havuz medyası” yaratmakla suçlayan bazı gazeteleri “yandaş medya” olmakla suçlayan, iktidarı “muhalif gazetelere baskı uygulamak”la suçlayan başta CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve ekibi olmak üzere, siyaset yapan tüm CHP’lilere ithaf ediyoruz..

BULUŞMA YERİ: BAŞKAN YARDIMCISI ÖMER FETHİ GÜRER’İN MAKAM ODASI

Toplantının amacı: Belediye’nin öncülüğünde “Kartal’daki Gazetecilerin bir dernek çatısı altında toplanması” ve ya şirketleşmesi” veya, AK Parti döneminde belediyenin yayın organı olarak çıkarılan ancak, yeni belediye başkanı döneminde çıkarılmayan “Kentim” Gazetesinin yeniden hayata geçirilerek Kartal’da belediye hakkında “olumlu” yayın yapan gazetecilerin bu gazetenin yayın kuruluna alınarak desteklenmesi konusu tartışıldı.

Toplantıya katılanlar: Kartal’da muhalif yayım yapan, gerçekleri ta kamuoyu ile paylaşan gazeteler hariç “diğer” gazeteler.
Sorulara geçmeden önce n bir konuşma yapan Başkan Yardımcısı Ömer Fethi Gürer
Özetle şunları söylüyor “Buranın karar merci Başkanımızdır. Başkanımızın söylediği kararları verdiği değerlendirmeleri bizler yürütmekle mükellefiz. Bu anlamda bu güne kadar yapılan çalışmalarda iki tane konu üzerinde yoğunlaştık. Bunların birisi dernekleşme olayı idi, diğeri de şirketleşme olayı idi. İkisi ile ilgili yürüttüğümüz çalışmaları olumlu sonuçlandıramadık. Bu sonuçlandırmama süreci bizden kaynaklanma noktasında olmadı biz önerme noktasındaydık. O iletişimi ve dili birlikte sağlayamadık. Oysa onu başarmayı çok istiyordu” diyor.
Diyor da, bunun adı nedir? Bunun adı gazeteleri baskı altında tutmak ve muhalif yayım yapmalarını engellemektir.

Size ne gazetecilerin dernekleşmesinden? Size ne gazetecilerin şirketleşmesinden? Belediye neden böyle şeylere girer? Belediye’ye bağımlı bir gazeteden doğru haber beklenebilir mi? Böylesi bir basın özgür olabilir mi? Bunun adı basın özgürlüğüne vurulmuş darbedir. Bunun adı skandaldır.
Gazetecilik Kartalspor’a benzemez. Bu tür şeyleri Kartalspor veya her hangi bir sosyal dernekle ortaklaşa yapabilirsiniz kabul görür ancak, gazetelere bu tür şeylerin yapılması kabul görmez. Nasıl ki muhalefetin olmadığı yerde demokrasiden bahsedilemiyorsa, muhalif gazetelerin yaşamadığı yerde demokrasiden bahsedilemez.

Gazeteci muhaliftir. Yaptıklarının doğru olduğunu savunan, çalmayan çırpmayan hiç bir yönetim, muhalif gazetelerden rahatsız olmaz. Hukuk çerçevesinde gereğini yapar.
Muhalif gazeteleri dışlamak, susturmaya kalkmak, halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlamak demektir. Vatandaşın doğru haber alma hakkına müdahale demektir.
Bu tür eylem ve söylem içinde bulunan gazetecilerin de sorumluluklarının olduğu unutulmamalıdır. Bu gazeteciler de Kartal kamuoyu tarafından değerlendirilmeye tabi tutulduklarını unutmamalıdırlar. Bu duyarlılığı gösteren meslektaşlarımızın olduğunu bu yüzden de bazı girişimlerin geri teptiğini biliyorum.

Devam ediyor, başkan yardımcısı Gürer “Bu gün bir araya gelmememizin nedeni aylık olarak toplanıp dil birliği sağlamak. Kırıcı olmamak birbirimize sevgiyi daha fazla paylaşabilmek. Her ay farklı yerlerde bu toplantıları yapalım. Kendi aranızdaki dil birliğini de yaratalım. Bu asli görevimiz değil ama ben sizin aranızdaki kırgınlıklardan bireysel olarak üzüntü duyuyorum”
Bak sen.. Toplantının amacı “Dil birliği sağlamak” mış.! Gazeteciler arasındaki kırgınlıklardan üzüntü duyuyormuş.!
Peh..peh..peh…
İnsan anlamakta zorlanıyor. Yahu sana ne gazeteciler arasındaki “dil birliği”nden, hangi dil birliği, gazetecilerin derdi sizi niye bu kadar gerdi bilmiyorum. Bırakın insanlar istediği gibi gazetecilik yapsın. Niye müdahil oluyorsunuz. Niye ille de bütün gazetecileri bir havuzun içinde toplamaya çalışıyorsunuz. Size mi kalmış.!
Gazeteci “Davul bizdeydi ama Tokmak sizin elinizdeydi.

Gürer’in konuşmasının ardından söz alan bir gazeteci, açık yürekle şunları söylüyor “Her ne kadar da bizi kendi aramızda birbirimize günah keçisi gibi göstermeye çalışsanız da, bir ayağının belediye olduğunu biliyoruz. Biz bu çalışmayı yaparken, birkaç defa başkanımızla bir arkadaşımız görüştü. Bekleyin şu gün olacak bu gün olacak derken ötelendi ve daha sonrasında burada belirlenen kişi üzerinden tam tersi bir başka kişinin ortaya çıkarılması bütün bunlar belediye ilgilendiriyor. Evet davul bizim boynumuzdaydı, am tokmak sizin elinizdeydi. O yüzden dernekleşme de sonuca gidemedik.
Diğer projeye gelince, bizi o süreçte başarısız çıktık, doğrudur kendi adıma ben kabul ediyorum. Hiç olmamalıydı. Aslında bizim böyle bir çalışmamız olmamalıydı.

OLUMLU HABER YAPAN ARKADAŞLARIMIZIN DIŞARIDA KALMAMA KOŞULU VARDI

Aynı gazeteci, devamla şunları söylüyor “Kentim gazetesi projesinin ilk başlangıcında bilgisi olanlardan birisi olarak ben durumu izah edeyim. Başkanlarımızın onayıyla, buradaki hiçbir arkadaşımızı, daha doğrusu çalışma sürecinde olumlu haber yapan arkadaşlarımızın hiç birisinin dışarıda kalmama koşulu vardı. Yayın Kurulu’nda görev alma durumu vardı.
Başkanımız şöyle bir ifade kullanmıştı o süreçte, demişti ki “biz yerel gazetelere aylık bürüt olarak şu kadar ödeme yapıyor katkı sunuyoruz ve biz bunu rakamlara böldüğümüz zaman da aylık çalışmanın altında seyrettiğini düşündük dedik ki, yayın kurulunda oldukları zaman hem ekonomik olarak katkı alırlar daha da rahat çalışırlar. Daha sonra bu proje amacının dışında birileri birilerine karşı gazeteciler gazetecilere karşı gibi bir durum sergilendi”

“BAZI GAZETECİLER SİZDEN İŞ ALIYOR, PARA ALIYOR”

Söz alan başka bir gazeteci ise şunları söylüyor “Kartal genelinde şöyle bir durum var gazeteciler arasında. Bazı gazetecilere öz evlat bazılarına üvey evlat muamelesi yapıldığı görüldüğü anlaşılıyor.
Bazıları ikili ilişkilerini kullanarak size daha yakın oluyor. Sizlerden iş alıyor, para alıyor, bir şekilde kendini yönetmeye devam ediyor. Fakat bazıları üvey evlat tamamen dışlanıyor. Kartal belediyesinin çok adil olması gerekiyor. Tabi ki bir kalite farkı var. Bir arkadaşımızla beni kıyaslayamazsınız ona aslan payını vereceksiniz ama beni de unutmayacaksınız. Bana da bir pay vereceksiniz. Eğer bunu yapmazsanız ayrımcılık yapmış olursunuz. Dolayısıyla da insanlar birbiriyle çelişir. Şimdi A’ye verip Z’ye vermezseniz olmaz. Gazeteciler arasında sürtüşme olur.
Soruların ardından söz alan Başkan yardımcısı Gürer, göreve geldiği altı aylık sürede seçimden bu yana hiçbir arkadaşımıza, mevcudun dışında bir iş verilmediğini ancak kendisinin özel kalem müdürlüğü yaptığı için bildiğini belirterek “Basın Yayın Kurumu dışında özel kalem üzerinden yürüyen işler de var” dedi.

Etiketler:
selyus