Ana Sayfa YAŞAM 11 Temmuz 2014

İsimsiz kahramanlar

Gereğinden fazla yiyerek depoladığım fazlalıklarımı atmak için iftar sonrası çıktığım yürüyüş sırasında takıldılar görüş alanıma…

İsimsiz kahramanlar

Gereğinden fazla yiyerek depoladığım fazlalıklarımı atmak için iftar sonrası çıktığım yürüyüş sırasında takıldılar görüş alanıma…
Gördüm ama beynim 40 metre sonra algıladı. Geri dönüp afiyet olsun dedim.
– İftar mı ediyorsunuz?
– Evet
– Burada mı oturuyorsunuz
– Aşağıda oturuyoruz abi, burada çalışırken bir abla verdi bu yemekleri

İşaret ettikleri yere başımı çevirip hangi dükkanda çıraklık yaptıklarına bakmak isterken kağıt toplama çuvalını görüyorum. Göz göze geliyoruz. Onlar iki kardeş, biri 12 diğeri 14 yaşında. Kendi yaşıtlarına alınan çeşit çeşit hediyelerin karton kutularını topluyorlar çöpten…
Ama senden, benden ve o kutulardaki hediyelerin sahiplerinden daha mutlular…
Sahipsiz kartonlardan inşa ettikleri gerçek bir dünyaları var…
Kartonların içindekilere sahip olanların karton dünyaları gibi değil…
Onlar hiç tanımadıkları biri tarafından kendilerine ikram edilen çorba, tavuklu pilav ve pideden oluşan mütevazı menüden memnunlar…
İki kardeş tatlı tatlı yiyorlar…

Merak ediyorum, çuvalın içine bakıyorum…
Pek de birşey toplayamamışlar…
– Nasıl, iyi kazanıyor musunuz bari diyorum…
– Abi harçlığımız çıkıyor
– Ya ne uğraşıyorsunuz babanızdan isteyin versin
– Keşke hayatta olsaydı da verseydi be abi!
Şımarıkça sırıtarak güya yaptığım espri tokat gibi patladı suratımda…
– Üzülmeyin güzel çocuklar ben de sizin yaşınızdayken annemi kaybettim falan diyorum
Sizin resminizi çekeyim, gazeteye çıkacaksınız, yakışıklı poz verin hadi bakiiim falan filan…
Toparlama gayretleri…
En değerli iki şeyiniz var, hele de çocuksanız, anne ve babanız…
En değerli şey en erkenden kaybedilmiş…
Onlar hayattan yedikleri darbeye kendilerini bırakmayıp, teslim olmayıp, hayata tutunmuşlar…
Dilenmek yerine çalışmayı, alınteriyle kazanmayı seçmişler…
Onlar isimsiz kahramanlar…

Haber-fotoğraf: Veli Dalbudak

Etiketler:
selyus