Ana Sayfa YAŞAM 25 Ekim 2014

YETİŞ BAŞKAN

Onlar zirvede yaşayanlar… Kendi halinde, dingin, sakin; sanki yaşamın sırrını çözmüş gibiler… Kanaatkar bir ruh dolaşıyor şehrin sokaklarında… Y

YETİŞ BAŞKAN

Onlar zirvede yaşayanlar…

Kendi halinde, dingin, sakin; sanki yaşamın sırrını çözmüş gibiler…

Kanaatkar bir ruh dolaşıyor şehrin sokaklarında…

Yüksek binalar yok, trafik yok, gürültü patırtı yok, hava kirliliği yok, yazın ortasında bile bunaltıcı sıcak yok, nem yok…

Küçük ama sevimli binalar var, dar ama kendine yeten sokaklar var, fakir ama yetinmeyi bilen insanlar var, tertemiz bir hava var, dağın zirvesinde yükselen bir huzur var…

Başka şeylerde var…

Mesela “Sevgi Evi” …

Bunun bir de hikayesi var, onu da anlatmalıyız…

Balıkesir’in Dursunbey ilçesinin tecrübeli ve başarılı Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan’ın telefonu bir pazar günü acı acı çalar. Telefonun öbür ucundaki ses:

-Yetiş Başkaaannnn!

– Hayırdır ne oldu?

– Başkanım hastaya yaklaşamıyoruz!

– Neden?

– Başkanım yaşlı hastamız köyde imkansızlıktan ahır gibi bir yerde yaşıyormuş. Bakımsızlıktan her yanı pislik, bit, pire içerisinde… Müdahale edilemezse ölecek, durumu çok ağır!

Başkan hemen temizlik ve dezenfekte ekibini hastaneye yönlendirir. Önce temizlenen kimsesiz yaşlı kadının tedavisi yapılır. Hasta iyileşir. Fakat zavallı kadıncağızı tekrar eski yaşadığı yere göndermek ölüme, hem de bile bile acı bir ölüme göndermek olacaktır. İşte orada Başkan’ın önderliğinde Dursunbey’in vicdanı devreye girer. İstanbullu bir işadamının kullanmadığı boş evi, şehrin zenginleri tarafından tadil ettirilir. Kısa zamanda ortaya yemyeşil bahçesi olan iki katlı, toplam 480 m2’lik, kimsesiz bakıma muhtaç yaşlıların her türlü ihtiyaçlarının giderildiği bu muhteşem yaşam merkezi çıkar. Gerekli tüm personeliyle Belediye’nin işlettiği ücretsiz yaşam merkezinin ilk sakini bahsettiğimiz yaşlı kadın olur. Yaşam merkezinin adı da “Sevgi Evi” olur ve halen 40 civarında misafiri ile şehrin yüzakı olmayı sürdürüyor…

Dursunbey, dağların zirvesinde orman ürünlerinin ana geçim kaynağı olduğu güzel bir ilçe. Bu yalçın coğrafyanın mücadeleci insanlarının gönülleri de dağın bağrı kadar geniş. Her ne kadar işsizlik burada da en önemli sorunlardan biri olsa da, yapımı devam etmekte olan Balıkesir-Dursunbey bölünmüş yolunun tamamlanması ile büyük yatırımcıların bu güzel ilçeye istihdam sağlayacak projeler getirmesi Başkan’ın öncelikli hedefleri arasında…

En yüksek noktası 2000 metreyi bulan Alaçam Dağları muhteşem manzaralar sunuyor. Dağın en güzel yerlerinde konuşlanmış villalar var. Bunlar genellikle İstanbul’dan gelen av meraklısı meşhur insanlara ait. Özellikle, bir takım oyunu şeklinde gerçekleştirilen efsane yaban domuzu avları dilden dile anlatılıyor.

Çarşıda dolaşırken mantar pazarına rastlıyoruz. Bizim “melki” dediğimiz İstanbul’da “Kanlıca” diye bilinen taze taze yeni toplanmış mantarlardan alarak ayrılıyoruz güzel şehir Dursunbey’den…

Ayrılıyoruz ama, sevgi evi kalbimizden, sıcak sakin ve kanaatkar insanları gönlümüzden, dağı ormanı havası suyu aklımızdan, av hikayeleri kulağımızdan, mantarların lezzeti ise damağımızdan sonsuza kadar ayrılmayacak..

Veli DALBUDAK

Etiketler:
selyus