Dilsiz bir toplum konuşabilir mi? Dilini yitiren bir toplum ne ile konuşacak? Neyi konuşacak? Kiminle konuşacak? Dilsiz bir toplum ruhunu da yitirir, benliğini de yitirir, kendini de yitirir. Kendi olamayan, kültürel benliğini yitirmiş kişi, ruhunu, özünü yitirmiş kişi özgürlüğünü nasıl kuracak?”

Ümraniye Belediyesi’nin kültür-sanat etkinlikleri kapsamında düzenlediği söyleşi programında Gazeteci-Yazar Yusuf Kaplan gençlerle bir araya gelerek, “Medeniyet Fikri ve Eğitim Tasavvuru” nu anlattı.

Kültürden sanata, eğitimden spora birçok dalda başarılı çalışmalara imza atan Ümraniye Belediyesi, vatandaşları birbirinden güzel ve verimli etkinliklerle buluşturmaya devam ediyor. Her sezon, Ümraniyelileri yeni isimlerle tanıştıran Ümraniye Belediyesi; Medeniyet Fikri ve Eğitim Tasavvuru konusu ile Gazeteci-Yazar Yusuf Kaplan’ı ağırladı. Vatandaşların ve gençlerin yoğun ilgi gösterdiği program Ümraniye Mehmet Akif Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.

“ÖZÜNÜ YİTİRMİŞ BİR TOPLUM ÖZGÜRLÜĞÜNÜ NASIL KURACAK?”

Yusuf Kaplan, “Düşünür; bu dünyada yaşayan ama bu dünyayı yaşamayan kişidir. Geçmiş ve gelecek zaman mefhumlarında hakikatin önündeki çakıl taşlarını temizleyen ve insanlığın önüne bir gelecek projeksiyonu sunarak bunu mümkün kılacak yapı taşlarını oluşturan kişidir” dedi. Yusuf Kaplan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’de işlenen en büyük cinayet Türkçe’nin sekülerleştirilmesidir. Türkçe’nin, İslami içeriğinin, ruhunun, derinliğinin, felsefesinin boşaltılmasıdır. Dil, varlığın evidir. Dil yoksa din de olmaz. Dil gitmişse din kendisini ifade edemez. Siz sadece Türkçe’den değil, Türkiye’den, bu toplumdan İslam’ı, İslam’a ilişkin her şeyi, sanatı, estetiği, felsefeyi, tarihi, ahlakı, siyaseti ve medeniyet birikimini çekin çıkarın hiçbir şey kalmaz. Dilsiz bir toplum konuşabilir mi? Dilini yitiren bir toplum ne ile konuşacak? Neyi konuşacak? Kiminle konuşacak? Dilsiz bir toplum ruhunu da yitirir, benliğini de yitirir, kendini de yitirir. Kendi olamayan, kültürel benliğini yitirmiş kişi, ruhunu, özünü yitirmiş kişi özgürlüğünü nasıl kuracak? Özünü yitirmiş bir toplum özgürlüğünü nasıl kuracak? Özünü yitirmiş bir toplum nasıl özgün bir şekil ortaya koyacak? Bu mümkün değil” diyerek semineri noktaladı.