AK Parti, belediye seçimlerinde aynı hatayı yapmamalı ve adayını çok iyi belirlemeli. Burada da ilçenin demografik yapısına dikkat ederek adayını açıklamalı. 

İstanbul Takipte Haber Sitesi olarak araştırmacı gazeteci kimliğimizi öne çıkararak siyasette ki hızlı gelişmelerin arka planını öğrenmeye çalıştık. Türkiye’de artık siyaset eskisi gibi ölü toprağı gibi değil, tam aksine devamlı hareketli ve heyecanlı. Pelsilvanya’ın soytarısı, vatan haini Fetullah Gülen’in başı çektiği Fetulllahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hızlı bir şekilde yanlışlarını görerek çıkmakta olduğu doğru yola geri dönen Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Başkanlık Sistemi’ne destek vereceğini açıklamasının ardından AK Parti’de hummalı bir mini anayasa paket çalışmaları başladı. Çalışma son aşamasına geldiği ve çok yakında MHP’ye sunulacağı AK Parti’liler tarafından ifade ediliyor. 2017’nin ilkbaharında milletin önüne gelecek olan referandumdan bir aksilik olmazsa çıkması beklenen bu mini anayasa paketi, itiraz ve bekleme süresinin ardından yürürlüğe girecek. Bundan sonraki süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın atacağı hamlelere bağlı. Bize gelen bilgilere göre Başkanlık, Genel ve Yerel Seçimlerin, 2018 ilkbaharında yapılacağı.

Genel seçimlerde görünen o ki AK Parti, hükumetteki bu istikrarlı çalışmasını sürdürürse çok büyük bir fark atacağı aşikârdır. Ancak yerel seçimler hiç te öyle görünmüyor. Bir yerel site olarak; İstanbul’u ele alacak olursak, 39 ilçe belediye başkanının çoğunluğunda bir rehavet var. AK Parti ve CHP’li belediye başkanlarının içinde başarısız olanların sayısı başarılılardan daha fazla. Onun için kimin seçimleri kazanacağı her ne kadar seçimlere daha çok var diye görünse de adayların çok önemli olacağının altını çizmek işitiyoruz.

CHP’li bazı belediye başkanlarının terör örgütlerine el altından destek vermesi ve bazılarının da körü körüne HDPKK’dan yana tavır alması onlara olumsuz döneceği kesindir.

AK Parti’li 25 belediye başkanının bir kaçı hariç 2-3 dönemdir görevde. Belediye seçimlerinde bu adayların çoğu aday gösterilmeyeceği kulislerde konuşulmaya başlandı bile. Nedenleriyle ilgili bize gelen bilgileri ileriki günlerde daha detaylı yazacağız. Şimdilik bu kadarla yetinelim.

Ama bir önceki seçimde bu ilçeleri niye kaybettik diye hala kafasını duvarlara vuran AK Parti’nin aynı hatayı yapmayacağı ve o ilçeyi iyi bilen, o ilçedeki seçmenin demografik yapısına uygun isim koyacağı kesin. AK Parti geçtiğimiz yerel seçimlerde Ataşehir, Kartal, Maltepe, Adalar, Beylikdüzü, Büyükçekmece ve Sarıyer ilçelerini tamamen adaylar yüzünden kaybettiğini hepimiz biliyoruz. Dönemin İl Başkanın adamları olan bu adaylar için hazırlanan naylon anketler o zamanki Başbakan Erdoğan’ın önüne koyularak yanıltıldığını hatırlatmak isteriz. Kartal’ın Belediye Başkan Adayı Artvinli ama Kartal’da Artvinli seçmen yok denecek kadar az. Ayrıca adayın tanınmışlık oranı yüzde 30’larda. Bu dönem ise ilçede sevilen, saygı duyulan ve fazlasıyla tanınan bir bürokratın aday gösterileceği konuşuluyor. Ataşehir’in de Kartal’dan bir farkı yok. Buradaki adayı yakından tanıdığımız ve takip ettiğimiz için konuya hakimiz. Buranın adayı İlçe Başkanı Av. Nimetullah Topu Balıkesirlidir. Aslında Topu çok iyi bir insan. Ama iyi bir insan olması yetmedi. Kaybetmesinin faktörlerinden biride meclis üyesi listesini memleketlere göre yapamadı. Etrafındakilerin etkisinde kaldı. Ayrıca Ataşehir’de Balıkesirli seçmen sayısı yok desek yeridir. Bu AK Parti için çok büyük bir dezavantaj oldu. CHP’nin adayı Battal İlgezdi çok uyanık ve akıllı bir siyaset izleyerek dernekler ile Sivaslıların büyük bir çoğunluğunu yanına çekti ve işi bitirdi. En son yaptığımız araştırmaya göre İlçenin 1/3 seçmenin Sivaslı olduğu ortaya çıktı. AK Parti Genel Merkez bu sefer yoğurttu üfleyerek yiyeceği ve aynı hatayı yapmayacağı konuşuluyor.