Bir seçimi daha geride bıraktığımız şu günlerde köşemden neyi ya da neleri kaleme alayım diye düşünürken saate bir baktım ki gece yarısı olmuş… Hazır uyku kaçmışken seçimle ilgili bir şeyler karalayayım dedim..

24 Haziran seçimlerini AK Parti penceresinden irdeleyecek olursak, Türkiye genelinde 81 ilde bir düşüş yaşandı. Tabi bu düşüşü büyükşehir olması hasebiyle ülkenin en kalabalık nüfusuna sahip İstanbul fazlasıyla yaşadı.

Bununla ilgili AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Milletimizin partimize sandıkta verdiği mesajları aldık. Eksiklerimizi tamamlayacağız” diye açıklama yaparak tartışmaların önünü kapatmış oldu.

Bende zaten neden düşüş yaşandı, niye böyle oldu gibi cümleler kurmayacağım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu düşüsün arkasında yatan nedenleri Genel Başkan Yardımcıları ile birlikte masaya yatırmaya başladı bile.

Burada esas konuşmamız gereken en önemli konu ise, Türkiye’de teşkilat mensuplarına çalışmadı diye yapılan haksızlıktır.

Ramazan ayı boyunca oruçlu olmalarına rağmen sıcakta sahada kan revan içinde kaldıklarına bizzat şahit oldum. Atalarımızın ‘Yiğidi öldür hakkını teslim et’ sözünden yola çıkarak teşkilatların çok donanımlı olduklarını tartışmam ama çok çalıştıklarını söyleyebilirim.

Partililer, samimi bir şekilde hem Cumhurbaşkanına hem de içinde bulundukları partiye daha çok nasıl oy toplamanın gayreti içinde oldular. Ta ki seçim yasaklarının başladığı saate kadar.

Ha buna rağmen olmadı. Olmasın. Zaten partinin patronu açıklamayı yaptı. Gerekli önlemleri de alacaktır.

Öte yandan İstanbul’da Bakanlar, Genel Başkan Yardımcıları ve milletvekilleri ilçe teşkilatlarını ziyaret edip teşekkür ve tebrik toplantıları yapıyorlar. Bununla ilgili sosyal medyadan ‘teşkilatlar ne yaptı ki neyi kutluyorlar’ gibi olumsuz paylaşım yapanlara sadece şunu söylüyorum, “Lütfen emeğe saygınız olsun” Evet bir başarısızlık var ve bu başarısızlığı eleştirmek ayrı, teşkilatları bu anlamda eleştirmek apayrı.

Zaten teşkilatlarda ‘biz zafer kazandık’ diyerek kutlama yaptığı da yok.

Sadece hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni sistemin başkanı yaptıkları, hem de AK Parti’yi ülkenin birinci partisi yaptıkları için sevinçliler…

Teşkilatlar ne yaptı demek yerine, ben seçimde teşkilatlara ve davaya ne kadar destek verdim diye aynaya bir bakmak lazım!

Bu camiada sözünü esirgemeyen bir fakir gazeteci olarak AK Parti İstanbul teşkilatlarının samimiyetinden zerre şüphe etmediğimi belirterek bu dava uğruna bir damla alınteri ve emeği olan herkesten Allah razı olsun.