Veli DALBUDAK

Selam Olsun

İSTANBUL’UN ÖMER’İ KİM OLACAK?

Kulisler uzun süredir kaynıyor…

Hangi İl Başkanı gidecek, hangi Belediye Başkanı görevden alınacak?

Kulislere bakarsanız, tüm yetkileri elinden alınmış hayalet başkanlar tarafından yönetiliyor belediyeler…

Hatta o hayaletlerin yerine geçmeye hazırlanan etli, butlu, kanlı, canlı adaylar da arz-ı endam ediyorlar etrafta.

Tabii bu kulislerin hepsi bir şekilde “Beştepe” ye dayandırılıyor. 

Anlaşılan o ki, dün Haliç Kongre Merkezi’nde bazı “hayalet” başkanlar genişletilmiş il danışma meclisi başlamadan önce kuliste çay içerken Reis’e bu konudan dert yandılar. 

Çünkü malümunuz özellikle sosyal medya bu konularda çalkalanıyor. 

Bu durumun psikolojik baskısı altında görev yapmanın huzursuzluğu dile getirilmiş olabilir. 

Meşhur “racon” çıkışının perde arkası bu havanın yansıması olarak görülebilir. 

Fakat şunu samimiyetle ifade edeyim ki, ben ömrü hayatımda böyle tuhaf bir dönem görmedim. 

2012’den bu yana FETÖ tarafından yapılan operasyonlar bürokraside, ekonomide, sosyal yaşamda, uhrevi alanda ve en önemlisi siyasette büyük tahribata yol açtı. 

Her yer hallaç pamuğu gibi atıldı…

Ama siyaset direniyor. Bir miktar da siyaset destekli üst bürokraside direniş var. 

Bu direniş siyasetin altını boşaltıyor. 

Halktan koparıyor. 

“Hayalet” başkan haline gelmek böyle birşey…

Eski dönemlerde çok kötü yönetim gösteren başkanların bile siyaseten altı bu kadar boş değildi. 

Hayali bile olsa “görevden alma” konuşulmazdı. 

Ama erken, ama zamanında mutlaka seçim beklenirdi. 

Bu şartlar altında, Tayyip Erdoğan karizması olmasa ne AK Parti kalırdı ortada, ne de bugünkü Türkiye. 

16 Nisan’dan bu yana Reis’in tüm konuşmalarını satır aralarına kadar irdeliyorum. 

Bu süreçte yazılarım satır aralarının analiz ve yorumuna yönelik oldu hep. 

En son Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen  İstanbul İl Danışma Meclisi’nde Cumhurbaşkanı’nın yaptığı konuşmanın satır aralarına yönelik yazıyorum bu yazıyı. 

Kulislerde, Cumhurbaşkanı geliyorsa mevcut il başkanına destek verdiği anlamına gelir diye bir hava estiriliyordu. 

Fakat o havayı estiren dostlarımızı üzecek haberler verdi Reis. 

İstanbul yönetimini başarısız bulduğunu açık açık ifade etti. 

Hatta büyük bir nezaketle yerden yere vurdu diyebiliriz. 

Türkiye ortalamasının altında kaldınız derken, ortalamanın altında adamlarla çalışmak istemiyorum dedi aslında. 

İstanbul’da teklediniz, neredeyse tökezliyorduk dedi. 

İstanbul’da metal yorgunu oldunuz, ama paslanmaya müsaade etmem dedi. 

Koltuktan güç alıyorsunuz, koltuğa güç katamıyorsunuz dedi. 

Kibir, gurur, afra, tafra yaptınız dedi. 

Gönül köprülerini kuramadınız dedi. 

Her ilin, ilçenin başına bir “Ömer” bulmalıyız dedi. 

Dünden beri herkes İstanbul’un Ömer’i kim olacak diye konuşuyor. 

Bazı isimler ortada dolaşmaya başladı. 

Hava ısındıkça o isimleri de paylaşacağım sizlerle. 

Ama şu önemli tesbiti tekrar belirterek bitirelim yazımızı. 

Yerel’deki gidişat 2 seneyi çıkaramaz. 

Yerel seçimler için 2019 beklenirse yıpranma daha büyük olur. 

Bugünkü durum sürdürülebilir değildir. 

Başkaca çözümler de işi daha da sarpa sardırabilir. 

Bence teşkilat yenileme sürecinden sonra en hızlı şekilde erken yerel seçime gidilmelidir. 

Tayyip Erdoğan’ın erken seçim olgusuna sıcak bakmadığını biliyoruz. 

Fakat, 15 Temmuz darbe kalkışması ve sonuçları bakımından olağanüstü bir durum yaşanıyor olması gerek ve yeter şarttır zannımca. 

İlginizi çekebilir

Küçük mutluluklar

Küçük mutluluklar

selyus