Volkan ÖZTÜRK

Dünden Bugüne

İyi-kötü

Tarihin her döneminde iyi-kötü mücadelesi olmuştur. Bazen iyiler bazen de kötüler kazanır ve bu hep böyle gider. Burada iyinin kime göre iyi, kötünün

İyi-kötü

Tarihin her döneminde iyi-kötü mücadelesi olmuştur. Bazen iyiler bazen de kötüler kazanır ve bu hep böyle gider. Burada iyinin kime göre iyi, kötünün kime göre kötü olduğu tartışılır. Bana göre iyi başkasına göre kötü olabilir. Bütün olay burada karışıyor zaten.
Bugünlerde yaşanan olaylar iyi-kötü mücadelesi, Türkiye barış çalışmaları, ABD’de patlayan bombalar…
ABD kendi içinde iyi-kötü mücadelesi veriyor. Ulusal kanat ile para baronları. Ulusal kanat Obama’nın da içinde olduğu, milli ekonomiyi, yatırım ve üretim yaparak, enerji kaynaklarını kontrol ederek büyümeyi savunuyor. Petrol, enerji kaynağı açısından zengin olan Ortadoğu’yu kontrol etmek istiyor. Bölgede Türkiye’yi güçlendirerek, Türkiye üzerinden etkili olmak istiyor.
Karşı taraf ise Yahudi para baronları ve İngiltere’nin olduğu taraf var. Bunlar ulusal ABD kanadının etkili olmasını istemiyor. Savaş, işgal, bombalama, terör ile güçlerini koruyup dünyayı yönetmek istiyor.
11 Eylül saldırıları bu iki kanadın mücadelesi ve dönüm noktasıdır.
ABD’de yaşanan ekonomik kriz bu mücadelenin bir parçası oldu.
Bugünlerde ABD’de yaşanan bombalamalar, patlamalar aynı mücadelenin devam ettiğinin göstergesi.
Boston’da bomba patlaması ise rastgele veya tesadüfen değil. Boston 1775’de ABD-İngiltere savaşının başladığı yer. Ulusal kanada “seni kurulduğun yerde yıkarım” mesajı.
Altın fiyatlarının düşmesi ise yine bu mücadelenin göstergesi. Altın, Yahudi baronları ve İngiltere’yi temsil ediyor. Dolar ise ulusal ABD’yi. Altın fiyatları düşerse baronlar zor durumda kalacak. Baronların ekonomisi kötüye giderse Ortadoğu’da mücadelede zorlanacak. Çünkü para yoksa güçte yok.
Ortadoğu deyince Türkiye ön plana çıkıyor. Barış çalışmaları akla geliyor. Daha öncede söylemiştik, barış olursa Türkiye kazançlı çıkar.
Barış ama hangi yoldan barış…
Apo’nun çizdiği barış yolu bize barış getirmez.
Akil adamlar, çekilme, 1921 Anayasasının örnek verilmesi… bunlar 2009’da Apo’nun çizdiği barış yolu.
Çekilme, çekilip gerillayı büyüterek daha kapsamlı bir savaş için hazırlıksa bu barış getirmez.
Çekilme, Kürdistan’a dönüş olarak düşünülüyorsa bu barış getirmez.
Silah bırakma örgütü güçlendirmek için, siyasal kazanımlar elde etmek için yapılıyorsa bu barış getirmez.
KCK zafer havasında barışı kutluyorsa, örgüte katılımlar artıyorsa, KCK daha da etkili olmaya başlıyorsa bu barış getirmez.
Şuanda yapılanlar ise maalesef bunların olduğunu gösteriyor sanki. Ve bu yolun sonu barış olmaz sanki.
Barış isteniyorsa geçmişimizi örnek alarak çalışabiliriz. Halkın gönlünü fethedebilirsek, devlet halk ile barışırsa, dağa çıkan çocukların anneleri ikna edilirse, AKP’den CHP’ye, MHP’den BDP’ye, Cemaatten ADD’ye kadar herkes gerçekten barış için çalışırsa, doğudaki insan batıya, batıdaki insan doğuya giderse (turizm-eğitim vs.), bunlar barışı getirir sanki.
Acaba Devlet “barış için her yolu denedik ama karşı taraf savaştan başka seçenek görmüyor” diyebilmek için yada bunu millete göstermek için mi çabalıyor. Barış olmuyorsa, askerle çözeriz diyerek, büyük bir askeri harekat için zemin mi hazırlıyor acaba ?
İki taraf için de şu sorunun cevabı her şeyi belirler sanırım:

BARIŞ MI, SAVAŞA HAZIRLIK MI ?

Volkan ÖZTÜRK

İlginizi çekebilir

ÇAĞDIŞI SÖYLEMLER…

ÇAĞDIŞI SÖYLEMLER…

selyus