Veli DALBUDAK

Selam Olsun

SAKIN AĞA OLMA!

Balıkesir’de yaşamıyorum ama Balıkesirliyim. 

Annem, babam ve akrabalarım orada yaşıyor. 

Üniversiteye gidene kadar orada yaşadım. 

Halen de sık sık gidip geliyorum. 

Şehrin dinamiklerini iyi bilirim. 

Hele ki teknolojinin geldiği bu seviyede gelişmeleri takip etmek çok daha kolay. 

Yeter ki ilgi duyun, yeter ki zaman ayırın…

Edip Uğur’un istifasıyla boşalan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna, Altıeylül Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu oturdu. 

Öncelikle hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum. 

İyiniyetli ve mütevazı karakterini belediyenin kılcal damarlarına kadar yansıtabilir ve maketçi değil icracı bir ekip kurabilirse başarılı olmaması için bir sebep göremiyorum. 

Geçtiğimiz 15 yıl boyunca şehrin siyasetine, ekonomisine, sosyo-kültürel yapısına ağırlık koyan Edip Uğur’un 30 Mart 2014 seçimlerinde en büyük kozu Reis’in en yakın adamlarından birisi olmasıydı. 

Yıllarca beraber siyaset yaptığı arkadaşları Bakan ve Başbakan’dı. 

O vakitler, Uğur seçildiğinde “Ankara’dan her işi telefonla dahi biti rebileceğine dair” bir şehir efsanesi dolaşıyordu Balıkesir semalarında. 

Fakat şu geçen 3,5 yıl gösterdi ki, Balıkesir’in ağası Ankara yıllarında insan değil başka şeyler biriktirmiş. 

Çok fazla mazi konuşup sizi sıkmak istemem, fakat netice itibariyle baskıcı, ayrıştırıcı, izolasyoncu, zümreci ağa siyaseti artık bitti. 

Bunun çok sıkıntısını çeken  bu şehrin Kuva-i Milliye karakterine sahip yiğit halkı bundan böyle ağalık simülasyonlarına tahammül edemez. 

Çünkü, benim bildiğim ekmeği has, suyu has, insanı has bir şehirdir burası. 

Yiğit efelerin yaşadığı bir şehirdir burası. 

Doğru bildiğini dilini kessen de haykıranların şehridir burası. 

Devletin bekası söz konusu olduğunda şahsi menfaatlerini ayakları altına alanların şehridir burası. 

Vatan söz konusuysa gerisi teferruattır diyen “Kuvvacıların” şehridir burası…

Büyükşehir Belediyesi büyük bir makam…

Fakat adı büyük diye reel de büyük olacağı anlamına gelmez.

Hizmetleri ne kadar büyük olursa o kadar büyür. 

Başkan ne kadar alçakgönüllü olursa o kadar gönüllerde büyür. 

Garip gureba “benim belediyem var, benim başkanım var” diyebilirse varolur belediye. 

Yoksa halkın belediyesi olmaktan çıkar, zümrenin, rantçının, fırsatçının belediyesi olur. 

Belediye ile birlikte şehrin diğer dinamiklerinin de değişmesi, dönüşmesi olmazsa olmazdır bugünkü şartlarda. 

Yoksa şaha kalkmış bir kısrakbaşı gibi ilerlemek isteyen Belediye’yi, dizginleri sürekli çekilen bir at arabasına döndürürler. 

Siyasetin, bürokrasinin, sivil toplum kuruluşları kucaklayıcı, bütünleştirici, birleştirici bir mantaliteyle zorlamadan, horlamadan, kendi iradeleriyle kendilerini dönüştürmeliler. 

Artık medeniyet çok hızlı bir akış içerisinde. 

Hızını kaybeden, motivasyonunu yitiren, akışa ayak uyduramayan geciktirmeden, engel teşkil etmeden çekilmeli yoldan. 

Yeni Başkan’dan çok büyük beklentileri var şehrin. 

Benim naçizane bir tavsiyem olacak…

Baba ol, abi ol, kardeş ol, evlat ol, dost ol, arkadaş ol, yoldaş ol, başkan ol ama sakın ağa olma!

İlginizi çekebilir

NOBEL KENDİNİ KANDIRMA

NOBEL KENDİNİ KANDIRMA

selyus