Hüseyin YELKENCİ

İstanbul’dan Yansıyanlar

Seçime hazırlıklı olalım!

Düz mantıkla baktığımızda CHP’de hükümeti kuramayacak gibi görünüyor ancak şunu da unutmamak lazım ki üst akıl dediğimiz içeride ve dışarıdaki hainler, koalisyon hükümetinin kurulması için bu üç partiye acayip bastırıyor. MHP ile HDP onun için mi dışarıda kaldı acaba! Tabi bunu zaman gösterecek.

Bu köşe yazım iki ayrı başlık altında görünse de netice itibariyle siyasi yelpazede bir iki kelam edelim dedik.

Bir Ramazan Ayı’nı daha geride bıraktığımız şu günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun başlattığı koalisyon görüşmelerinin birinci bölümünden kibarca karşılamalar ve karşılıklı iltifatların dışında bir şey çıkmadı. MHP ben sürecin dışındayım dedi ve kenara çekildi. Zaten bugüne kadar yaralı parmağa ispirto bile dökmeyen Devlet Bahçeli’den başka bir şey beklenemezdi. CHP bildiğiniz gibi geziciler ile paralelin etkisinde ve ekseninde hareket etmeye devam ediyor. Kırmızıyı sevdikleri içinde haliyle kırmızı çizgileri fazlaca bulunmakta. Bundan da bir cacık olmaz. Gelelim pkk’nin uzantısı HDP’ye. Sanırsın ki bunların sicili tertemiz ve Türkiye Cumhuriyeti ile bugüne kadar hiçbir sorun yaşamamışlar. Ama her nedense oda muhalefette kalacağını söylüyor. Zaten seninle koalisyon yapan namerttir.

Başbakan Davutoğlu’nun ikinci turundan da bir şey çıkmaz. Reisi Cumhur bu sefer hükümeti kurması için rezidansların partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na verecek. Düz mantıkla baktığımızda oda hükümeti kuramayacak gibi görünüyor. Ancak şunu da unutmamak lazım ki üst akıl dediğimiz içeride ve dışarıdaki hainler, koalisyon hükümetinin kurulması için bu üç partiye acayip bastırıyor. MHP ile HDP onun için mi dışarıda kaldı acaba! Tabi bunu zaman gösterecek. Her ne olursa olsun biz yine de seçime hazırlıklı olalım..

AK PARTİ TEŞKİLATLARINA ACİL KAN LAZIM

Gelelim AK Parti Teşkilatlarına. Bu teşkilatlarla seçime gitmek çok büyük bir risk. Geçen seçimde gördük, sonuçlar ortada. Siyasi tecrübesi olmayan, partisinin başında olduğu hükümetin 13 yıllık icraatlarını anlatacak kabiliyeti ve hafızası olmayan, ikna kabiliyetini kim kaybetti ki ben bulayım bakışları atan teşkilatlardan daha fazla bir şey beklemeyin.

Şunun altını özellikle çizerek belirtmek istiyorum; Genel Merkez Teşkilatlanma Başkanı Süleyman Soylu ile bir arpa boyu gidilemeyeceği son seçimde görüldü. Küçük bir partide siyaset yapmak ile dünyanın en büyük Sivil Toplum Kuruluşu olan AK Parti’de siyaset yapmak bir mi! İl ve ilçe teşkilatlarının kongre süreçlerini yürütmek için tam yetkili idi. Yetkiliydi ama ne yazık ki hem il hem de ilçe teşkilatlarının içine etti. Sadece İstanbul’u örnek vereceğim. İstanbul İl Başkanlığı’nın kongresi olacağı ve bu kongrede il başkanının yerine başka bir ismin geleceği belli olmasına rağmen 39 ilçenin ilçe başkanları ve ilçe yönetimleri gidecek il başkanına bırakıldı. Geçmişte İstanbul’a en ufak bir faydası dahi dokunmayan, 2009 yerel seçimlerinde 5 ilçe belediyesini ve 2014 yerel seçimlerinde de 1 ilçe belediyesini CHP’ye kaptıran bu il başkanı ilçelerin başına haliyle kendi adamlarını yerleştirdi. Hal böyle olunca yeni gelen il başkanı, çoğunda ilçe başkanı değişen 39 ilçeyi kucağında buldu. Tamamen matematik düşünceye sahip bir yapısı olan bu yeni il başkanı mevcut ilçelerle doku uyuşmazlığı yaşama kıskı ile karşı karşıya kaldı. Allah’tan geniş perspektifte düşünme yeteneğine sahipti ve teşkilatları iyi tanıyordu. Elindeki malzemeyle de en iyi hamuru nasıl yaparım düşüncesi ile süreci yürüttü. Giden il başkanının böyle bir derdi olmadığı gibi tamamen salla pati bir anlayışa sahipti. İstanbul’daki ilçelerin yeniden yapılanması eski il başkanına bırakılması ve ilçeler düzeyinde yetersiz tabloların ortaya çıkmasının müsebbibi Süleyman Soylu’dur. Türkiye’nin diğer il ve ilçelerinde de benzer şeyler yaşandı. Hulasa bu Genel Merkez Teşkilatlanma Başkanı ile parti yukarılara tırmanamayacağı gibi daha da aşığıya doğru iner.

AK Parti eğer güçlü bir teşkilat yapısıyla seçimlere girmek istiyorsa öncelikle Soylu’nun yerine iliklerine kadar gerçek partili bir ismi göreve getirip daha sonrada aksayan il ve ilçe teşkilatları lav ederek yeniden kurulmalıdır. İstanbul’da 8 puan geriye düşen, kendi belediyesi ile uyumlu çalışmayan ve tamamen kafasına göre seçim sürecini götürmeye çalışan ilçelerin orada durmasının bir mantığı yok. Hele hele o ilçe, milletvekili seçimlerinde ben falanca milletvekili adayıyla çalışmam diyorsa o zaman hiç zaman kaybedilmeden orası lav edilmesi lazım.    

İlginizi çekebilir

HABERİNİZ OLSUN

HABERİNİZ OLSUN

selyus