Veli DALBUDAK

Selam Olsun

SELÇUKLU ŞEHRİ SANCAKTEPE

Bölgeyi 90’lı yılların başından beri iyi bilirim. 

O yıllarda çalıştığım şirkette sorumluluk bölgem idi buralar. 

Sarıgazi, Samandıra ve Yenidoğan…

O vakitler belde olan bu yerler, gecekondu yerleşiminin önemli merkezleriydiler. 

Tabiatiyle altyapı namına da hiçbir şey yoktu. 

Yazın heryer toz, toprak, kışın ise çamur, bataktı. 

Yol, su, kanalizasyon, elektrik, telefon gibi medeniyetin temel gereksinimleri ya yoktu, ya da ilkel bir şekilde karşılanıyordu. 

Belde Belediyeleri’nin imkanları ve çapları bu hizmetleri karşılamaya yetmiyordu. 

Tüm bu defolara rağmen yapılaşma ve nüfus amansızca artıyordu. 

İstanbul’un çeperlerini saran bu kangrenin çözümü için bir adım atılması gerekiyordu. 

Ak Parti iktidarı 2009 yerel seçimleri öncesi o adımı attı. 

2008 yılında, Büyükşehirler kapsamındaki bazı beldeler birleştirilerek yeni ilçeler kuruldu. 

Sancaktepe’de bunlardan biriydi. 

Ve 2009 yerel seçimlerinde AK Parti adayı İsmail Erdem Sancaktepe Belediye Başkanlığı koltuğuna oturdu. 

O vakitler sayısız dezavantajına rağmen bir de önemli bir avantajı vardı. 

Yeni kurulan bir belediye olması, çarpık yapılaşma olması, yol, asfalt, kanalizasyon, su, elektrik, telefon altyapısı, kültür merkezi, spor tesisi, park, bahçe bulunmaması gibi dezavantajların yanında, eğer iyi kullanılabilirse bir karakter kazandırabileceğiniz, kendi imzanızla yoğurabileceğiniz bir alana sahip olmanız da büyük bir avantajdı. 

Ama bunu yapabilmek bilgi, birikim ve tecrübe gerektiriyordu. 

Bunların üzerinde de parayı ve insanı iyi yönetmek şarttı. 

Açıkçası uzun süredir yolum Sancaktepe’ye pek düşmüyordu. 

Başkan İsmail Erdem’in gazeteciler günü vesilesiyle yapmış olduğu davete icabet ettim. 

Detaylı olarak yapılan eserleri ve ilçeyi gezmiş değilim. 

Fakat, şu kesin ki “eski halinden eser yok şimdi”…

Gördüğüm kadarıyla ve Başkan’ın görüntülü sunumundan edindiğim intiba, Sancaktepe bir Selçuklu şehri karakterine bürünüyor. 

Belediye binası, Necmeddin Erbakan Külliyesi vb. Belediye imkanlarıyla yapılan binalar da özellikle Selçuklu mimarisi dikkat çekiyor. 

Bu tespitimi Sn. Başkan’a söyledim. 

Selçuklu mimarisi konusunda kendisinin özel bir ilgisi ve sevgisi olduğunu ifade etti. 

Sivaslı olması hasebiyle, Sivas’ın Selçuklu’ya başkentlik etmiş olmasının ve şehirdeki Selçuklu eserlerinin zarafet, estetik, taş ve ahşabı birleştiren mimarisinin bugünlere ve Sancaktepe’ye taşınmasına çok önem verdiğini ve tüm eserleri proje aşamasından son haline kadar titizlikle yakından takip ettiğini belirtti. 

Başkan, bunları anlatırken adeta bir Selçuklu uçbeyi gibi coşkulu ve heyecanlıydı. 

Gördüğüm kadarıyla, yukarıda sizlere bahsettiğim yeni ilçe olmanın kente karakter kazandırma yönünden avantajını Sn. Başkan İsmail Erdem çok olumlu kullanmış. 

Sancaktepe,  kaliteli ve estetik şehirleşmenin yanında halk sağlığına da büyük önem veriyor. 

Bunu yalnızca şehre kazandırdığı sağlık ocaklarıyla değil, halka ve gençlere sağladığı spor imkanlarıyla yapıyor. 

Üstelik çok sayıda spor tesisinin yanısıra Sancaktepe Belediye Spor Kulübü ile 20.000’den fazla lisanslı sporcuya sahip. 

Bünyesinde Dünya şampiyonu sporcular olduğu gibi 2. Ligde mücadele eden başarılı  bir futbol takımları da var. 

20 Ocak Cumartesi günü yenilenen haliyle 15 Temmuz Stadyumu ve ilçedeki yetenekli sporcuları belirleyerek, başarılı olabilecekleri branşlara yönlendirmeyi hedefleyen Sporcu Performans Laboratuvarının da açılışı gerçekleştirilecek. 

Netice itibariyle Sancaktepe’de yapılan eserleri tek tek bu sütunlarda anlatmamız imkansız. 

Yeri geldikçe bahseder, anlatırız İnşallah. 

İnsanların iyi, mutlu ve huzurlu yaşayacağı estetik kentler inşa eden belediye başkanlarını her zaman övgüyle yazacağız ama belediye imkanlarıyla, milletin parasıyla ucube şehirler kuran kifayetsizleri de acımasızca eleştireceğiz. 

Mümkün olduğunca pozitif şeyler yazma arzusunda olmam, millete zulmedenlere göz yumacağım anlamına gelmez. 

Kalemim övgüde şahlandığı kadar, yergide keskinleşir. 

Bu millet iyi insanlar tarafından iyi yönetilmeyi kesinlikle hakediyor. 

Unutmamak gerekir ki bu toprakların bedeli atalarımız tarafından şehit kanlarıyla ödenmiştir. 

Şehit kanlarıyla sulanmış bu mübarek topraklara kötü şehirler değil iyi şehirler yakışır. 

selyus