Veli DALBUDAK

Selam Olsun

STANDART BELEDİYELER

Türkiye Cumhuriyetinde belediyeciliğin miladı 1994’tür.
Yani Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu tarih…
İlginçtir, o tarih başka çok önemli bir tarihle de çakışır.
27 Mart 1994 ile 3 Kasım 2002 tarihleri ülkemiz açısından kader arkadaşıdır.
İlk tarih, ülkenin belediyecilik açısından adeta dibe vurduğu zamandır.
Özellikle İstanbul’da çöpler toplanamamakta, sular akmamaktadır.
Dünya şehri bu büyük metropolün meydanları çöp yığınlarıyla dolmaktadır.
Hava kirliliği deseniz, sağlığı tehdit edecek boyutlardadır.
Ve bu enkazın üzerine 27 Mart 1994 tarihinde yapılan seçimleri az bir farkla Recep Tayyip Erdoğan kazandı.
İkinci tarih ise, ülkenin siyasi ve ekonomik açıdan dibe vurduğu zamandır.
28 Şubat ürünü Anasol-M hükümeti dehşetengiz bir beceriksizlikle 50 Milyar dolarlık banka batığına sebep olmuş, saçma bir “Anayasa Kitapçığı” hadisesiyle dolar 3 katına çıkmış, faizler yüzde 1000’lere fırlamıştı.
Ve bu enkazın üzerine 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimleri Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yeni kurulmuş olan Adalet ve Kalkınma Partisi ezici bir üstünlükle kazanmıştı.
Bugün bu tarihlerden ilkiyle ilgileneceğiz.
O tarihte henüz hiç kimse Erdoğan’ın bu kadar devrimci bir karakteri olduğunu bilmiyordu.
İstanbullular, çöpümüzü toplar, suyumuzu akıtır, belediyedeki yolsuzlukları önler inşallah diyerek kanaatkar bir umutla verdiler oylarını.
Ama devrimci çok hızlı yürüdü. Hatta ne yürümesi koştu, koştu…
Çok kısa sürede çöpler düzenli toplanmaya, sular kesintisiz akmaya başladı.
Şehirde birşeyler oluyordu.
Yüzbin ağaç kampanyası başladı.
Hiç temizlenmeyen yol kenarları, refüj araları temizleniyordu.
Belediyede vatandaşın işi çarçabuk görülüyordu.
Ayrıca insan gibi muamele görüyordu.
Altyapı yenileniyor, hiç el atılmayan dere ıslahları yapılıyordu.
Caddeler, sokaklar, her yer asfaltlanıyordu.
Turing tarafından sadece turistlere hizmet vermek üzere işletilen Çamlıca Tepesi, Turing’in elinden alınıyor, çok uygun fiyatlarla halka açılıyordu.
Bugün artık rutine bağlanmış yüzlerce belediyecilik hizmeti o günlerde atılan adımlarla günümüze geldi.
Şu anda belediyelerin durumu çok farklı.
Çok iyi bütçelere sahipler.
Tüm belediyecilik hizmetlerinin modeli ellerinde mevcut.
Amerika’yı yeniden keşfetmelerine gerek yok.
Dürüst olmaları ve işlerin önüne takoz koymamaları yeterli aslında.
Bugünkü imkanlarla bir belediye başkanının başarısız olması, vatandaşın gönlüne giremeyip seçim kaybetmesi akla ziyan bir durumdur.
İyi çalışan, üreten, gece gündüz koşturan başkanları tenzih ederek söylüyorum ama Ak Parti belediyelerde uzun süredir duraklama döneminde.
Hatta gerileme dönemine bile çoktan girdi kardeşim diyenler de var.
Mesela İstanbul’da 2014 seçimlerinde AK Parti kendisinde olmayan hiçbir belediyeyi kazanamadı.
Üstelik elindeki Beylikdüzü Belediyesi’ni CHP’ye kaptırdı.
Üsküdar burun farkıyla kazanıldı.
Eğer gerekli tedbirler alınmazsa korkarım ilk yerel seçimlerde büyük sıkıntılarla karşılaşılabilir.
Çünkü HDP hariç diğer partilerde öğrendiler bu belediyecilik işini.
Bir ele geçirdikleri yeri bırakmıyorlar…
Buna en iyi örnek Ataşehir’dir.
2000 oyla kazanmıştı Battal İlgezdi 2009’da.
Artık tutabilene aşkolsun…

İstanbul böyle de Anadolu farklı mı?
Bursa, Balıkesir, Denizli, Ordu sıkıntılı görünüyor.
Kısır çekişmeler yol aldırmıyor gibi.

Artık Başkanlar kopyala yapıştır projelerden ziyade, yerel özelliklerine uygun parlak projeler yapmalılar.
Yerel yapıya uymayan zorlama projelere çuval çuval para dökmek iş değil.
Mesela İstanbul’da denize kıyısı olan onlarca belediye var.
Ama deniz manzaralı kafe yapmaktan başka denizle iligili projesi olan yok.
Bu konuda cesur bir adım atan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’i kutlamak istiyorum.
Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi.
Üsküdar Belediyesi’nin, Boğaz’ı herkes için ulaşılabilir kılmak amacıyla hayata geçirdiği 54 metrelik Üsküdar Valide Sultan Gemisi suya indirildi.
Başta Üsküdarlılar olmak üzere tüm İstanbullulara ücretsiz kültür turları düzenlenecek gemide boğazda evlenme hayali kuran vatandaşların hayalleri de gerçekleşecek.
Bu ücretsiz sosyal projeyi tekrar kutluyorum ama,
belediye hizmetlerine ticari bakan başkanları buradan uyarmak istiyorum.
Belediyecilik öncelikle sosyal bir hizmettir.
Tamam belediyeyi batırmayın ama, tüccarlık yapacaksanız başkanlığı bırakın gidin piyasada şirket kurun.
İşinize gücünüze bakın…

selyus