Veli DALBUDAK

Selam Olsun

TAKSİM MANİFESTOSU

Sabahtan akşama kadar çıkıp demokrasi, cumhuriyet, hürriyet, özgürlük, insan hakları, eşitlik diye bağırsak lafla bunlar olabiliyor mu?

Darbe girişiminden 10 gün sonra ele güne ayıp olmasın diye zorlama bir “cumhuriyet ve demokrasi” mitingi düzenlediler. 

Darbelere ve diktaya hayır filan gibi nesnel sloganlar attılar. 

Bugün içinde bulunulan ahval ve şeraitten ziyade genel CHP ortam ve zihniyeti hakimdi tutum ve davranışlarına. 

Haydi birlik beraberlik falan diyelim fazla kurcalamayalım. 

Ama orada ilan ettikleri ve abartarak manifesto diye pazarladıkları 10 maddelik açıklamayı irdelemekten de geri durmayalım. 

 

İlk 6 madde parlamenter demokrasiye ve mevcut anayasaya atıf yapıyor. 

Klasik CHP jargonunun manifestoya zamk gibi yapıştığını görüyoruz. 

CHP açısından böyle olmasında hiçbir sorun yok. 

Fakat aynı zamk Türkiye’nin de ayaklarına yapıştığı için sıçrama kabiliyeti azalıyor. 

 

Ne var bu ilk 6 maddede?

Parlamenter demokrasi var…

Uzlaşma kültürü var…

Her türlü vesayete karşı çıkmak var…

Ne darbe ne dikta; yaşasın tam demokrasi var…

Halkın direnme hakkı var…

Demokrasiyi koruma kollama var…

Demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti ilkesi var…

Çağdaş uygarlığa taşıma var…

Yasama, yürütme, yargı; güçler ayrılığı ilkesi var…

 

Bunlar kulağa hoş gelen laflar…

Duyanları mutluluktan sarhoş edebilir, huzur ve sükunet verebilir…

Tamam da bal bal demekle ağız tatlanıyor mu?

Sabahtan akşama kadar çıkıp demokrasi, cumhuriyet, hürriyet, özgürlük, insan hakları, eşitlik diye bağırsak lafla bunlar olabiliyor mu?

Açık konuşalım CHP şu kullandığı jargonla mevcut sisteme sonuna kadar sahip çıkıyor. 

Kendi açılarından haklı olabilirler. Çünkü partinin siyasi ilkeleri bunu emrediyor. 

Ama bizim de eleştiri hakkımız var sonuna kadar. 

Önce tek bir soru soralım…

Ana sorumuz olsun bu. 

Her 10 yılda bir silahlı güç kullanılarak devlet yönetiminin el değiştirdiği bu sistemi sorgulamak, irdelemek, nerede sorun var demek gerekmez mi?

El cevap: Gerekmez!

O zaman beklemeye devam. Tam yola çıkıp hızımızı aldığımız yeni periyotta yeni birileri yine bizi durdurur nasıl olsa. 

El cevap: Gerekir!

Hah şöyle…

Şu sistemi hep beraber bir ele alalım. 

Hep ağzımızda laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti diyoruz. 

Demekle oluyor mu?

Olsa halimiz böyle olmazdı. 

Önce tüm TC. vatandaşlarını sarıp sarmalayan bir anayasa şart değil mi?

Mevcut anayasa devleti koruyan bir zihniyete sahip, koruyabiliyor mu?

İşte perişan yurdum…

Oysa bireyi koruyan bir anayasa devleti de korur. 

Bireyin adalet ve güvenliğini eksiksiz sağlayabilen hiçbir devlet yıkılmaz. 

Birey kendisini güvensiz hissederse paralel devlet yapılanmaları destek görür, neşyü nema bulur. 

Konuyu dağıtmayalım. 

CHP eğer zamanı okuyabiliyorsa, şu çürümüş sistemi değiştirme konusunda öncülük eder. 

Çünkü eğer öyle ederse ancak iktidar şansı bulabilir. 

Yoksa sittin sene % 25’e talim eder. 

 

Geriye kalan 3 maddede ne var ona da bakalım.

Balyoz, Ergenekon, Casusluk gibi davalarda mağdur edilen insanların itibar ve haklarının iadesi bütün siyasi partilerin gündeminde olmak zorundadır diyor 7. Madde. 

Yani FETÖ tarafından ele geçirilmiş polis ve yargı kademelerinin suçsuz ve masum insanlara kurduğu kumpaslardan bahsediyor. 

Sonuna kadar haklı…

Devlet bu ayıbı temizlemeli. 

Fakat CHP’ye soruyorum.

Bu davaların FETÖ kumpası olduğunu kabul ediyorsun. 

Peki şu manifestonda niye bir kere bile FETÖ’den bahsetmiyorsun?

Hesabın ne?

Niye dilin lal?

 

Bir sonraki madde 8’de ise yine somut ve katıldığım bir konu var. 

Devlet yönetiminin liyakata dayanması gerektiğidir. 

Siyasal yandaşlık, akrabalık, cemaatçilik, tarikatçılık değil; bilgi, birikim ve deneyim esas alınmalıdır. 

Madde 9 açık açık OHAL’e karşıyız diye buraya yazamadıkları için uzun cümlelerle açıklamışlar mevzuyu. Keşke açıkça OHAL’e karşıyız deyip kestirip atsaydılar. 

Ama onlar da farkında şu anda OHAL olmayacak ta ne zaman olacak kardeşim…

Madde 10 keşke burada hiç yer almasaydı. 

Toplumun hiçbir kesiminde böyle bir talep yok. 

CHP umarım bu konuyu darbeci avukatlığına kadar taşımaz…

İlginizi çekebilir

YAZARKEN YAŞAMIYORUM

YAZARKEN YAŞAMIYORUM

selyus