Ana Sayfa Uncategorized 20 Mart 2018

Derin ve gizli güç, alimlerimizi Cumhurbaşkanının ağzından yaptırmak suretiyle itibarsızlaştırmak istiyor!

Son zamanlarda Nurettin Yıldız’ın söyledikleri gündemde. Aslında söyledikleri içerisinde yeni bir şey yok. İslam tarihi boyunca birçok alimin söylediği şeylerin tekrarı. Ve bunları yıllar öncesinden söylemişler ama bugünkü derin ve gizli güç sözlerine itibar ettiği bir takım alim kisveli insanları, “İktidar eliyle”, “özellikle Cumhurbaşkanının ağzından yaptırmak suretiyle” itibarsızlaştırmaları, geniş kitlelerle iktidar arasında bir uçurum oluşturmalarından kaynaklanıyor. Bu tezgahı yapanların ümit ettikleri şey şu: iktidar yalnız kalıp, etrafı sarılmış olarak bu senaryoyu hazırlayanların borusunu öttürmeye mecbur kalacak.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Karaman, Süper Haber’e önemli ve altı çizilecek açıklamalarda bulundu. Karaman’ın “özelliklede derin ve gizli güç, alimlerimizi Cumhurbaşkanının ağzından yaptırmak suretiyle itibarsızlaştırmak istiyor!”

“AMAÇ, ALİMLERİ İKTİDARDAN SOĞUTMAK”

“OYUNA GELİRSEK, UZUN YILLAR MÜSLÜMANLARIN BORUSU ÖTMEZ”

28 Şubat’ın tekrarının içinde kendimizi bulduğumuz yorumlarına ne diyeceksiniz? Malum alimlerin sözlerinin halka aktarımında sorunlar yaşadığı bir dönemden geçiyoruz.

28 Şubat’ın tekrarlandığı izlenimine sahibim ama 28 Şubat’tan biraz farklı olarak, Bu senaryo 28 Şubat’ın aktörleri gibi düşman, karşıt bir ideolojiden gelmiyor. Bu iktidardaki gücü kontrol altına almak isteyen, dost görünen derin güçlerden geliyor benim kanaatimce. Adnan Oktar gibi Müslüm Gündüz gibi dinle ilgisi olmayan bir kaç tane sapık, merdut, reddedilen, İslam’dan kabul edilmemesi gereken, figüranlık yapan kişilerin söyledikleri eskiden de vardı, İslam tarihi boyunca hep olmuş. Bunların bir kısmına meczup denilmiş ama bir kısmı ideoloji sahibi figüran, maşalar. Son zamanlarda Nurettin Yıldız’ın söyledikleri gündemde. Aslında söyledikleri içerisinde yeni bir şey yok. İslam tarihi boyunca birçok alimin söylediği şeylerin tekrarı. Ve bunları yıllar öncesinden söylemişler ama bugünkü derin ve gizli güç sözlerine itibar ettiği bir takım alim kisveli insanları, “İktidar eliyle”, “özellikle Cumhurbaşkanının ağzından yaptırmak suretiyle” itibarsızlaştırmaları, geniş kitlelerle iktidar arasında bir uçurum oluşturmalarından kaynaklanıyor. Bu tezgahı yapanların ümit ettikleri şey şu: iktidar yalnız kalıp, etrafı sarılmış olarak bu senaryoyu hazırlayanların borusunu öttürmeye mecbur kalacak. Çünkü günün birinde arkasında geniş halk çoğunluğunun sempatisini ve sevgisini bulamayacak. Tarikatları ve cemaatleri iktidar eliyle yok ettirecekler, böylece de yalnızlaştırılacaklar, deniliyor. Ben bunu kendim cümle olarak niye söylemedim: Çünkü tarikatları ve cemaatleri yok edecek, hasım olacak denilirse, adı tarikat ve cemaat olanları onaylamışız gibi olur. Halbuki bunların bir kısmı Müslüm Gündüz, Adnan Oktar gibi sapıklar örneğinde olduğu gibi kendisine cemaat diyor, bunları biz cemaat kabul etmemeliyiz. Amaç, dindar camianın kendisine itibar ettiği, alim ve fazıl kişileri merkezi yönetimden, iktidardan soğutmak. 28 Şubat’tan bu anlamda farklı ama çok daha tehlikeli bir senaryo. Çünkü 28 Şubat’ta saflar belli, düşman netti, herkes birbirine kenetlenerek bu badireyi atlattı arkasından AK Parti iktidarı gibi büyük bir imkan doğdu. Fakat bu sefer eğer oyuna gelirsek ve kendi değerlerimizi kendimiz katledersek, bir daha çok uzun yıllar bu ülkede Müslümanların borusu ötmez, gerçek anlamda var olduğunu kabul ettiğimiz dini özgürlükler ve baltalanır.

Kaynak Süper Haber

 

selyus