Beylikdüzü’nde Belediyesi’nde veznedar olarak çalışan Yaşar Uçar, Ekrem İmamoğlu yönetimi tarafından ‘Zimmetine para geçirmek’ suçlaması üzerine kendisini asarak intihar etti. Uçar’ın eşi Arzu Turgut Uçar, adli süreçte belediye tarafından delillerin karartıldığını iddia etti. İmamoğlu’na tepki gösteren Uçar, “Ben zamanında Ekrem İmamoğlu’na inanmış bir kişiydim. Bu yanlıştan döndüm. Ben Türkiye adına seviniyorum. Türkiye büyük bir beladan kurtuluyor bence” dedi.
İddiaya göre, Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye başkanlığı döneminde ‘Zimmetine para geçirmek’ suçlamasıyla karşı karşıya kalan belediyede veznedar olarak görev yapan Yaşar Uçar, mobbing ve baskılara dayanamayarak 29 Ocak 2019 yılında intihar etti. O dönemde yaşananları anlatan Uçar’ın eşi Arzu Turgut Uçar, eşine iftira atıldığını ve söz konusu olayda kullanılan bilgisayarın hard diskinin kullanılamaz hale getirilerek delillerin karatıldığını iddia etti.
“YAŞAR UÇAR’IN ADINI TEMİZLEYENE KADAR BU DAVADAN VAZGEÇMEYECEĞİM”
6 yıldır hukuk mücadelesini sürdürdüğünü ifade eden Arzu Turgut Uçar, “Sesimi duyuramıyordum ama sosyal medyada attığım bir mesaj üzerine tüm Türkiye sesimi duydu. Ekrem İmamoğlu’nun annesinin bir videosunu gördüm. Altına bir yorum yaptım ve tüm Türkiye sesimi duydu. Beylikdüzü’nde intihar eden benim eşimdi. 2019 yılında 29 Ocak’ta üzerine atılan bir zimmet suçlaması yüzünden intihar etti. 6 senedir mücadelemi hem adli makamlarla hem de belediye ile sürdürüyordum. İmamoğlu’nun bana ve çocuklarıma vermiş olduğu bir söz var. O söz bana baş sağlığına geldiğinde evime aslında çocuklarıma verdiği bir sözdü. Benim çocuklarım başarılı öğrenciler, çalışan öğrenciler ben çalışmıyorum kirada oturuyorum. Mağdur olmayalım diye bir ev sözü verdi. Bunu şu şekilde değerlendirenler de var ‘ Evin peşine düşmüş’ asla öyle bir şey söz konusu değil. Yaşar Uçar’ın adı Beylikdüzü’nde temizlenecek. Çünkü eşim işinde dürüst, etrafı tarafından sevilen sayılan bir insandı. Eşimin adı temizlenecek ve aklanacak. Şu an oturduğum sitede bir daire değil tüm Beylikdüzü ‘nü bana verse asla davamdan vazgeçmeyeceğim” dedi.
“14 VE 17 YAŞINDAKİ ÇOCUKLARIM BABALARINI İPTE SALLANIRKEN GÖRDÜLER. BUNA NEDEN OLANLAR HESAP VERECEK”
6 senedir çocuklarının bayramlarda babalarının mezarını ziyarete gittiğini kaydeden Uçar, “Ama 160 bin lira için eşimin ölümüne neden olanlar, eşimin intihar etmiş halini çocuklarımın görmesine neden olanlar bunun hesabını verecek. İçim soğusun istiyorum. 2 çocuğum var benim o zamanlar 14 ve 17 yaşındaydılar. O yaştaki çocuklarım benim babalarını ipte sallanırken gördü. Bu çok acı. Benim eşime o dönem yapılan suçlama, o dönem bir kooperatif gelerek ödeme yapıyor. Tamer Yaman isimli eşimin veznedar arkadaşı tahsilatı yapıyor. 13.58’de de makbuz iptal edilmiş görünüyor. 13.58’de de bilgisayar başında görünen eşim. Ancak şöyle bir durum var, o esnada eşimin bilgisayar başına bulunması makbuzu onun iptal ettiği anlamına gelmiyor. Bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere bilgisayarlara uzaktan erişim var. Eşim zaman zaman bilgisayarlarda donma ve ekranda kararmalar olduğunu söylüyordu. Dolayısıyla bu, bilirkişi raporunda da söylediği gibi Yaşar Uçar’ı suçlu duruma getirmiyor” şeklinde konuştu.
“EŞİMİN KULLANDIĞI BİLGİSAYARIN HARD DİSKİ KULLANILAMAZ HALE GETİRİLDİ”
Delil niteliğinde olan bilgisayarın hard diskinin bozularak delil karatma yapıldığını iddia eden Uçar, “Belediye burada suçlu çünkü bilirkişi raporunda belirtildiği gibi eşimin kullandığı bilgisayarın hard diski elektrik verilerek kullanılamaz hale getiriliyor. Daha sonra belirli kurumlarda bunun kurtarılabileceği söyleniyor fakat savcılık geri belediyeye teslim ediyor ve belediye daha çok kullanılamaz hale getiriyor. Kesinlikle delil karartma var. Ve diğer veznedarın kullandığı bilgisayarda tamamen sıfırlanıyor. Böyle bir kurumda bilgisayar neden var? Yüzlerce bilgisayarın olduğu bir yerde nasıl bir olaya karışan bilgisayarın hard diski zarar görüyor. Daha ne gibi makbuzlar iptal edildi de neler kapatılmaya çalışıldı” diye konuştu.
” ‘EMEKLİLİĞİN YANAR’ DİYEREK SUÇLAMALARI KABUL ETMESİ İSTENDİ”
Eşi Yaşar Uçar’ın suçlamaları kabul etmesi için psikolojik baskı da gördüğünü ifade eden Uçar, “Neden olay savcılığa yansıdığı halde eşime böyle bir mobbing uygulandı. ‘13 yılla 15 yılla yargılanırsın’, ‘maaşına bloke konulur’, ‘emekliliğin yanar’ denilerek suçlamaları kabul etmesi istendi. Bunu kabul et yoksa emekliliğin yanacak dediler çünkü dosyayı savcılıktan geri almak istiyorlar, itiraf etti kabul etti kapandı diyerek. Çünkü dosya kapanmazsa bilgisayarlar alındığı zaman altından başka şeyler de çıkacaktır. Eşime inanılmaz bir baskı yapılıyor” diye konuştu.
“BEN İMAMOĞLU’NA İNANMIŞ BİRİYDİM. BU YANLIŞTAN DÖNDÜM. TÜRKİYE BÜYÜK BİR BELADAN KURTULUYOR”
Konuşmasının devamında Uçar, “Ben zamanında Ekrem İmamoğlu’na inanmış bir kişiydim. Bu yanlıştan döndüm. Ben Türkiye adına seviniyorum. Türkiye büyük bir beladan kurtuluyor bence. Beni çok yargılayan olacaktır ama ileride anlayacaklar. Ben bu süreçte anladım. Ben böyle bir şey yaşadım diye anlamadım. Ben bu süreçte gördüğüm bilgi ve belgelere dayanarak bunları söylüyorum” dedi.