Veli DALBUDAK

Selam Olsun

DEVLET’E DEVLET GELECEK

O hatırlattığım örnekleri gözümüzün önüne getirelim şimdi. Devlet Bey’in boşa konuşmadığını iyi biliyoruz. Durup dururken böyle açıklamalar yapmadığını da…

2002 yılından bu yana tüm kritik seçimlerin tarihini Devlet Bey belirler.

Hatırlayın, o tarihte ANASOL-M hükümeti iktidardaydı. 

Devlet Bey hükümetin Başbakan Yardımcısıydı. 

Seçimlere daha iki yıl vardı. 

7 Temmuz 2002 tarihinde Uludağ’da bir toplantıda sürpriz bir şekilde, hem de tarih vererek, 3 Kasım 2002’de erken seçim yapılmasını istedi Devlet Bey. 

Bu karar Türk siyasi hayatının akışını radikal bir şekilde değiştirdi. 

Kararı alan Devlet Bey’in partisi MHP dahil tüm iktidar partileri büyük bir hezimetle meclis dışında kaldılar. 

Bir yıl önce kurulmuş taze parti Adalet ve Kalkınma Partisi ezici bir çoğunlukla tek başına iktidar oldu. 

Çok büyük badireler atlatmasına rağmen o gün bugündür devam ediyor tek başına iktidarı. 

Bu badirelerden en mühimi 2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçimiydi. 

İyi sıhhatte olsunların asla seçtirmek istemediği Abdullah Gül’ü, Devlet Bey’in net ve açık desteği  Çankaya Köşkü’ne taşıdı. 

Fakat daha da mühim bir badire ile olağan seçim tarihi olan 7 Haziran 2015’te karşı laşılacaktı. 

7 Haziran seçim sonuçlarına göre ilk defa tek başına iktidar olamıyordu AkParti 13 yıl sonra…

Diğer partiler aralarında anlaşabilirlerse muhalefete düşüyordu hatta. 

Kilit parti MHP idi. 

Kilit isim Devlet Bey…

Ve Devlet Bey daha gün bitmeden derhal açıklamayı patlattı. 

“Hiçbir koalisyonda yokuz. Diğerleri kurabiliyorsa kursun, kuramazsalar hodri meydan. Erken seçimse erken seçim. Kasım’da seçime hazırlanın”

Yine tarih vermişti Devlet Bey…

Şakası yoktu…

O tarih yine gerçek oldu. 

Yine siyasi tarih değişti. 

Son 20 yılın en fazla öngörülü, fakat diğer taraftan da en fazla kaybedeni Devlet Bey…

Bunları hatırladıktan sonra gelelim bugüne…

Herkesin, hatta  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile 15 Temmuz konjonktürü ile unutmaya başladığı Başkanlık sistemini çat diye ortaya koydu Devlet Bey. 

Hem de biraz bulmaca gibi olsa da hiç geri vites yapmadan çatır çatır ortaya koydu. 

O yukarıda hatırlattığım örnekleri gözümüzün önüne getirelim şimdi. 

Devlet Bey’in boşa konuşmadığını iyi biliyoruz. 

Durup dururken böyle açıklamalar yapmadığını da…

15 Temmuz sonrası AK Parti ve MHP’nin politikalarının içeride ve dışarıda yakınlaştığını da iyi biliyoruz. 

Fetö, pkk, ypg, Suriye, Irak, Halep, Musul konularında sonsuz bir mutabakat var. 

Yani un var, yağ var, şeker var…

Neden referandum süreci ile başlayan bu ortaklık, bu birliktelik yeni sistemde de devam etmesin?

Neden Devlet Bey, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Başkan Yardımcısı olmasın?

Yakışmaz mı yani ne dersiniz?

İlginizi çekebilir

YAZARKEN YAŞAMIYORUM

YAZARKEN YAŞAMIYORUM

selyus