İlhami GÜNAYDIN

Geçmişten Geleceğe

GÜNDEME DAİR

ABD ve yandaşları, savaşı sonlandıracağını umut ederek, Rusya’ya uyguladıkları yaptırımları artırarak devam ederken, aksine ateşe körükle gittiğinin farkında bile olmadığını veya bilinçli olarak savaşın yayılmasını teşvik ettiklerini de düşünmüyor değiliz…

ABD Başkanı Biden’in dünkü açıklamalarının birinde aynen şöyle diyordu.. “Hiçbir ülke, bir başka ülkenin işgaline ve zorbalığına asla müsaade etmeyiz ” Bu ne demek? Kısacası işgal etmek benim işim demeye getiriyor. Bunun anlamı bu…

Yani anlayacağınız bölgede istikrarlı bir devlet istemiyor.. Rusya’yı da karıştırmak, gücünü kırmak istiyor.. Rusya’nın haklı olduğunu asla söylemiyorum. Ancak gelinen noktada barışı sağlamak ve savaşı sonlandırmak için gereken samimi adımlar atılmadığını bilakis teşvik ettiğini görüyoruz.

Onlar kendilerine yakışanı yapıyorlar…

Türkiye de kendine yakışanı yapıyor. Yani barışın tesisi ve savaşın sonlandırılması için tarafları ikna ederek Dış işleri başkanlığı düzeyinde Antalya’da toplama kararı aldı.

Bu da Türkiye’nin vizyonunu gösteren önemli bir çıkış olarak görüyorum..

Yarın Antalya’da, Türkiye’nin katılacağı toplantının barışla sonuçlanacağını umut ediyorum. Öyle de olacak…

Aksi halde Dünya Savaşı olur ki, buna hiçbir devlet rıza göstermez.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti son yıllarda attığı önemli adımlarla adından sıkça söz ettiren bir ülke haline geldi. Bir yandan savunma sanayinde yaptığı hamlelerle kazandırdığı mühimmatlar, öte yandan Ak Sakallar Konseyi başkanlığı adı altında Türk Devletler Teşkilatı olarak çalışmalara başlaması, bunun yanısıra Türk İslam Birliği gibi projeler, Türkiye’yi dünyanın yükselen gücü haline getirdiği bir gerçektir…Yakın gelecekte dünyada söz sahibi olacak ülkelerin başında Türkiye Cumhuriyeti Devletinin olacağına kimsenin şüphesi olmasın…

Her şey yolunda giderken, bizim kalkınmamızı istemeyen güçler ve içerdeki isbirlikçilerin marifetiyle 15 temmuz hain darbe girişimi, ardından pandemi ve Ukrayna-Rusya savaşı tüm dünyada olduğu gibi bizim de ekonomimizi olumsuz yönde etkiledi.. Bu gerçekler ayan beyan ortadayken, birileri çıkıp bütün faturayı hükümete kesmeleri manidardır… Her şey eskisinden daha güzel olacak…Sabırlı olmak durumundayız. Sosyal medya algılarıyla marketlerde birbirlerinin elinden yağları kapışmaları bizim hasletlerimizden olmadığı aşikardır. Yetkililerin yağ sorunu yoktur demelerine rağmen, marketlerde raflara yapıştırılan fahiş fiyat etiketleri, ne Müslüman davranışına, ne de ecdadımızın kurmuş olduğu, günümüz esnaf odalarının karşılığı olan Ahilik kültürüyle bağdaşır bir davranış biçimi değildir…

Öte yandan Rusya limanında, savaş dolayısıyla yola çıkmalarına izin verilmeyen, zeytinyağı yüklü dört gemimizin de Cumhurbaşkanımızın girişimleriyle serbest bırakılarak yola çıkmaları, dış politikada başarılı bir yol izlediğimizin ispatı değil de nedir..

Şimdi içerde zeytinyağı için bir bardak suda kıyamet koparanlara ne demeli…

Hasılı küresel sistemin bir parçası olmanız, yaşanan olumsuzluklardan dolayısıyla sizin de etkilenmeniz kaçınılmazdır… Bu dalgalanmalardan etkilenmemek mümkün değil… Önlem almak ve asgariyle atlatmak elbetteki devletin aslı görevi.. Ancak devletin ilgili Kurumlarının çalışmalarını sabote etmek, toplumu yanlış yönlendirmek ve kaos oluşturmak da vatandaşlık görevinin ötesinde art niyetlilerin değirmenine su taşımaktır…

Gelecek bizimdir.

Gelecek Türkiye Cumhuriyetinindir.

İlhami Günaydın

selyus