Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 20 Mayıs 2022

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suyu akmayan musluğu açmakla ‘biz hizmet ettik’ diyemezsiniz, milleti aldatmayın”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “İstanbul’un şu anda Büyükşehir Belediye Başkanlığını üstlenmiş olan kişi veya kişilerin acaba bu alanlarda attıkları bir adım var mı? Bir şey yapın. Suyu akmayan musluğu açmakla ‘biz hizmet ettik’ diyemezsiniz. Milleti aldatmayın” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri temel atma törenine katıldı.

Törende konuşan Erdoğan, “Hiçbir ayrım gözetmeden tüm düşkünleri kucaklayan bu müessese, medeniyetimizi ve milletimizin insana bakışının en güzel örneklerinden biridir. Biz de ecdaddan aldığımız ilhamla üstlendiğimiz her görevde çalışmalarımızı ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla yürüttük, yürütüyoruz. Darülaceze’nin 127 yılı bulan geçmişinde 30 bin çocuk 100 bin insanımıza şefkat yuvası olması benzer çalışmalarımızda bize ilham vermektedir. Bu müesseseniz yaşatılması ve geliştirilmesi için katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“SUYU AKMAYAN MUSLUĞU AÇMAKLA ‘BİZ HİZMET ETTİK’ DİYEMEZSİNİZ”

Belediye Başkanlığı döneminde Kayışdağı Darülaceze’nin yapıldığını hatırlatan Erdoğan, “Şu andaki malum iktidar aynı şekilde bugün temelini atacağımız adımlarla süreci devam ettiriyor. İstanbul’un şu anda Büyükşehir Belediye Başkanlığını üstlenmiş olan kişi veya kişilerin acaba bu alanlarda attıkları bir adım var mı? Bir şey yapın. Suyu akmayan musluğu açmakla ‘biz hizmet ettik’ diyemezsiniz. Milleti aldatmayın. Gelin bu tür eserleri yapın. Bu ülkenin darda kalmışına elinizi uzatın. Bu tür şeyleri yapın biz de sizleri alkışlayalım. Ama yok” şeklinde konuştu.

Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri’nin yatay mimari ile hayata geçirileceğini vurgulayan Erdoğan, “Projemiz sağlıklı ve yatağa bağlı sakinler, çocuklardan oluşan bine yakın sakini ile insanımıza hizmet verecektir. Rehabilitasyon ünitesinden Cami, Kilise ve Havra’nın yer aldığı ibadethanelerine kadar tüm birimleri ile bu proje Darülaceze tarihine yakışır bir eser olacaktır. Darülaceze gayrimenkul gelirleri ve eğlence vergisi payı yanında asıl hayırseverlerin bağışları ile faaliyetini yürüten bir yerdir. Biz bu dönemde milli bütçeden de katkı vermek suretiyle çok daha güçlü bir karaktere kavuşması noktasında adımımızı attık. Sosyal hizmet şehri inşasında da en büyük desteği bağışçılardan bekliyoruz. İnşallah el birliği ile bu güzel projeyi kısa sürede tamamlayarak milletimizin hizmetine sunacağız. Rabbimden Darülaceze’mize yapılacak tüm bağışların kabulünü niyaz ediyorum” açıklamalarında bulundu.

“DARÜLACEZE SOSYAL HİZMETLER ŞEHRİ DÜNYADA BU İŞİN TEK ÖRNEĞİ OLACAK”

Türk milletinin asırlardın yaşadığı saldırıları ve sıkıntıları metanetle göğüslediğini dikkat çeken Erdoğan, “Bu başarının gerisinde sahip olduğu bu birliğin gücü vardır. Medeniyet birikim, aile yapısı, sosyal müesseseleri ile bireysel inisiyatifleri ile tecessüm eden bu haslete sahip çıkmamız gerekiyor. Ekonomik bakımdan güçlü, gelişmiş ülkelerin sosyal bakımdan en kırılgan ve geleceği tehdit altında nüfuslara sahip olmalarının sebebi de aynıdır. Bunun örneği bizden başka bir ülkede yok. Kurallar önemlidir. Maddi imkanlar önemlidir. Bireylere değer vermek önemlidir ama bunlar sadece günü kurtarır. Ailenin merkezinde olduğu güçlü bir sosyal yapı olmadan bunları hiçbiri geleceği kurtarmaya yetmez. Bizim önceliğimiz medeniyet mirasımıza inanç ve kültür değerlerimize sarılarak dezavantajlı gruplar dediğimiz engellilerimizi, yaşlılarımızı, kimsesiz çocuklarımızı sosyal yapımız içinde yaşatmaktır. Buna rağmen kimsesiz kalan vatandaşlarımızı da kurduğumuz müesseseler ve oluşturduğumuz mekanizmalar vasıtasıyla insani hayat sürebilecekleri imkana kavuşturmaktır. İnşallah Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri dünyada bu işin tek örneği olacak bittiği anda. Bugün Türkiye dünyanın en iyi işleyen sosyal destek sistemine sahip ülkelerden biridir. Eğer şu dünyayı tanımışsam biliyorsam ülkemiz gibi bir başka örnek dünyada yok” diye konuştu.

Hükümete geldiklerinde 2 milyar lira olan sosyal yardım bütçesini 100 milyar lira sınırına getirdiklerini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu rakamın milli gelirimize oranı yüzde 0.38’den, yüzde 1.36’ya yükseldi. Eskiden daha ziyade ayni olan yardımları, hem insanımızın onurunu korumak ve ihtiyaç öncelerini kendisine bırakmak için nakde döndürdük. Böylece ülkemizde günlük harcama düzeyi dünya standardı olan 5.5 dolar altında kalan nüfus oranını yüzde 34’den yüzde 10 seviyesine gerilettik. Nüfusun bir ülkenin en büyük gücü olduğu gerçeğinden hareketle anneleri ve çocukları destekleyecek çalışmalara özellikle önem veriyoruz. İstihdam sağlık eğitime kadar her alanda bu çerçevede pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Devlet korumasındaki çocukların bize Allah’ın ve milletin emaneti olduğu anlayışı ile bunları kendi ailelerinin yanında veya aile iklimine yakın şartlarda yetiştirecek bir modele geçtik. Engellilerimizi evde bakımı ile, rehabilitasyon merkezleri ile, umut evleri ile istihdamı ile her alanda hayatın içine katan bir yaklaşım sergiledik. Yaşlılarımızı 65 yaş maaşı ile gündüz bakım hizmetler ile ailelerinin yanında desteklemeyi, huzur evleri ile sahipsiz bırakmamayı hedefleyen programlar uyguladık. Kadınlarımız şiddetten istihdama, siyasi temsile, kılık kıyafet özgürlüğünde eğitim seferberliğine kadar her alanda Cumhuriyet tarihin en ileri haklarına biz kavuşturduk. Şehit yakınları ve gazilerimizi de sahiplendik. Görüldüğü gibi devletin imkanlarını milletimizin her kesimine sunuyoruz”

“İMKANI VARKEN ANNESİNİ BABASINI KURUMA YERLEŞTİRMEK, BİZİM AİLE KÜLTÜRÜMÜZLE TABAN TABANA ZITTIR”

Asıl olanın tüm ihtiyaç sahiplerinin aileleri bünyesinde sahiplenmeleri olduğunu söyleyen Erdoğan, “Kendi evi imkanı vakti varken annesini babasını engelli aile üyesini korunmaya muhtaç evladını kamuya veya özel sektöre ait kuruma yerleştirmek, bizim aile kültürümüzle taban tabana zıttır. Huzur evlerinde kalan yaşlılarımızın önemi bir kısmını iyi eğitimli, iyi kariyerli çocuklara sahip olmaları düşündürücüdür. Büyükanne büyükbaba anne baba ve torunların aynı evde oturmasalar bile aynı ortamda hayatlarını sürdürdükleri büyük ailelerin giderek azalıyor olması da üzüntü vericidir. Aile yapısındaki bu dağılma ve aşınma nesilden nesile aktarılan değerlerimizin geleceğinde de bir belirsizliğe yol açmıştır. Eğitim önce ailede başlar. Ana karnında başlar. Oradan başlayıp doğumla gelişen bir eğitim dünyası. Okul tek başına bunu yapamaz. Ailede atılan temelin üzerinde inşasını yürütür. Ailede verilmesi gereken değerler eksik kaldığı zaman okullar arzu ettiğimiz milli manevi, ahlaki, insani, medeni hasletlere sahip çocuklar yetiştirme konusunda zorlanıyor” dedi.

“BU SENE FETİH ŞENLİKLERİMİZİ ATATÜRK HAVALİMANI’NDA YAPACAĞIZ”

Gelecek dönemde ailenin güçlendirilmesi konusunun öncelikli hedefler arasında yer alacağını belirten Erdoğan, “Gelişmiş ülkelerin, batının düştüğü hataya inşallah biz düşmeyeceğiz. Batı tarzı bir güvenlik ve refah anlayışı uğruna aileden başlayarak tüm sosyal yapımızı, medeniyet ve kültür değerlerimizi inancımızı feda edecek şekilde köklerimizle bağımızı koparmayacağız. Tam tersine maziden atiye kurduğumuz köprüden yürüyerek demokraside ve kalkınmada dünyanın en ileri ülkeleri arasındaki yerimiz alacağız. Şu anda bugün temelini atacağımız bu perspektif bu genişlemenin uygulamasıdır. Bunun için milletimizin karşısına cumhuriyetimizin kuruluşunun 100 üncü yıldönümüne atfen 2023 hedeflerimiz, İstanbul’un fethinin 600’üncü yıldönümüne atfen 2053 vizyonumuz. İnşallah bu sene fetih şenliklerimizi Atatürk Havalimanı’nda yapacağız. İstanbul’a yakışır bir fetih şenliğini Atatürk Havalimanı’nda hep birlikte yapacağız. Muhteşem bir fetih şenliğini öyle yapalım ki inşallah Fatih Sultan Mehmet Han’a layık olalım. Malazgirt zaferinin bininci yıldönümüne atfen 2071 hayallerimiz var bizim. Tarihimizin en önemli sembolleri ile çıktık bu yola. İnşallah diğer alanlarda birlikte acezemize sahip çıkacak projelerimizi de bu anlayışla hayata geçirmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Konuşmasının ardından projenin yapımını üstlenen müteahhit firmasını kürsüye çağıran Erdoğan, çalışmaların bir yıl içerisinde bitirilmesi sözünü aldı.

selyus