Bağcılar’daki söyleşi programına katılan Saliha ve Zekeriya Erdim, büyük devletlerin sağlam aile kurumlarıyla oluşacağına dikkat çektiler. “Ev devlet, sevgi ise servettir” diyen Zekeriya Erdim, “İstatistiklere göre, ilk ve son kalemiz olan aile kurumu sarsılıyor. Aile içinde sorunlar artıyor. Boşanmalar tavan yapıyor. Evlilikler geciktiriliyor, evlilik dışı ilişkiler artıyor” dedi.

Bağcılar’da düzenlenen Ramazan Etkinlikleri’nde “Evlilik-Aile Saadeti Çocuk ve Ramazan” konulu söyleşide bulunan Saliha ve Zekeriya Erdim, bilgi ve birikimlerini paylaştılar.

Ailede birlik ve beraberliğin karşılıklı anlayış duygusuyla pekişeceğini ifade eden Saliha Erdim, çiftlerin birbirlerinin eksiğini aramaması gerektiğini söyledi. Hiçbir zaman karı ya da kocanın mükemmel olamayacağını belirten Erdim, insanların birbirlerinin eksiklerini kabul etmek gerektiğini söyledi. Erdim, çocuk eğitiminde başarının takdir edilmesinin de önemine dikkat çeken Erdim, şöyle konuştu:

“Biz daha çok çocukların eksiklerini yüzüne vuruyoruz. Sürekli böyle yapınca onlar öz güvenini kaybedebilir. Onları başarılı olduklarında takdir edelim ve onlar için bolca dua yapalım.”

Seçim ve geçimin ailede alınan eğitime çok yakın olduğunu da vurgulayan Erdim, yuvanın yakın çevreden alınan unsurlardan oluştuğunun altını çizdi. Çocuk için ailenin insan olmanın eşiği olduğunu da vurgulayan Erdim, 0-6 yaş arasında kimlik yapısının yüzde 60’a yakını edindiğini hatırlattı. Erdim, “Anne ile baba arasındaki ilişki çocuğun diğer insanlarla nasıl geçineceğine dair önemli davranış malzemesidir. Çocuk o kültürle yoğruluyor” dedi.

“EVİN ESKİDEN ADI SÜKUN BULUNAN MESKEN İDİ”

Zekeriya Erdim ise ailenin ülkeyi yönetme bilinciyle idare edilmesi gerektiğini belirterek evin küçük olmasının önemli olmadığını sevginin önemli olduğunu anlattı. Bir ülkeyi yönetme bilinciyle ailenin yönetilmesi gerektiğini de kaydeden Erdim, sözlerini şöyle sürdürdü:“Ev devlettir, sevgi ise servet. Evliliğin önemine dikkat çeken ayetler var. Nur suresinde Allah (c.c.), ‘içinizden bekarları evlendirin’ diyor. Evlere eskiden mesken derlerdi. Yani sükun bulunan mesken anlamına geliyordu. İnsanı yaratılmışların en şereflisi olarak yaratan Allah (c.c), temel ihtiyaçları da biliyor. Ne ile sükun ve hayat bulacağımızı biliyor.”

“RAMAZAN İKLİMİNDEN FAYDALANALIM”

Aile hayatının ilk ve son kale olduğunun da altını çizen Erdim, insanların orada doğup, büyüdüğünü ve orada öldüğünü anlattı. İnsanın, ana rahminden aileye, sonra topluma, ardından da ahrete hazırlandığını kaydeden Erdim, son yıllarda yuvaların dağıldığına dikkat çekti. Erdim, “İstatistiklere göre, ilk ve son kalemiz olan aile kurumu sarsılıyor. Aile içinde sorunlar artıyor. Boşanmalar tavan yapıyor. Evlilikler geciktiriliyor, evlilik dışı ilişkiler artıyor.” uyarısında bulundu.

Ramazan ikliminin gençler ve yetişkinlerin bedenlerinde olumlu izler bıraktığını da anlatan Erdim, “Onun için bir çocuk yetiştirmek için sosyal, kültürel ve fiziksel sağlıklı çevre kurmalıyız. Ramazan da bu daha anlamlı hale geliyor” diye konuştu.