ATO’nun yönetiminde işte bu ışığı ve kararlılığı gördüğünü vurgulayan Erdoğan, “Onun için de Ticaret Odamızın birliğini, beraberliğini, dayanışmasını çok önemsiyorum. Sizi bölmek, parçalamak isteyenler olabilir. Bunlara sakın ha fırsat vermeyin. Çünkü buralar artık bir FETÖ darbesi daha asla yememeli.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Ticaret Odası tarafından ATO Congresium’da düzenlenen “Ankara’nın En’leri Ödül Töreni”ni katıldı.
İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyeleri Fatüh Güner ile Bekir Ateş’te Ankara Ticaret Odası tarafından düzenlenen “Ankara’nın En’leri Ödül Töreni”ni yakından takip etti…
—————————————————————————————————————————
“Ankara’nın En’leri Ödül Töreni”nde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dört yıllık bir aranın ardından ödül töreninde tekrar birlikte olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. ATO Başkanı Gürsel Baran’ın ev sahibi olduğu programda ödül kazanmaya hak kazanan firmaları ve iş adamlarını tebrik eden Erdoğan, “Ülkemizdeki pek çok kuruluş gibi Ankara Ticaret Odamız da FETÖ’nun tacizleri altında sıkıntılı bir dönem geçirdi. Hamdolsun, o günler geride kaldı.” diye konuştu.
ATO’nun Ankaralılara, Ankaralı iş adamlarına, esnaflara hizmet veren bir kuruluş olarak çalışmalarını kararlı bir şekilde sürdürdüğünü dile getiren Erdoğan, oda yönetiminin milletini seven tüm kesimleri bir araya getiren çoğulcu yapısıyla ortaya koyduğu gayretleri, elde ettiği neticeleri yakından ve takdirle takip ettiğini söyledi. Erdoğan, “Ankara’nın sadece bürokrasinin değil aynı zamanda üretimin, girişimin, ihracatın, istihdamın ve verginin de iddialı şehri olduğunu ortaya koyan sizlere şükranlarımı sunuyorum.” ifadesini kullandı.
Bosna-Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç ile bir anısını paylaşan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Aliya İzzetbegoviç ölümünden bir gün kendisini ziyaret ettiğimde bana aynen şunu söylemiştir, ‘Tayyip, evladım, burası Evladı Fatihandır. Sakın ha buraları ihmal etme’. Biz zaten ne yaptık, işte Balkanlarda bütün oralardaki tarumar olmuş eserleri, camileri, kervansarayları, köprüleri hepsini bizler yeniden ihya ettik, yeniden bunları inşa ettik. İnşa edip de biz kullanmıyoruz, oraya bırakıyoruz. İstanbul’u fetheden ecdadımız Ayasofya’yı yıkmayı aklından bile geçirmemiştir, bunun yerine asırlar boyunca aynı şehirde çok daha büyük, çok daha görkemli eserler inşa etmek için çalışmıştır. Ankara’da Osmanlı döneminin eseri Hacı Bayram Veli Camisi ile Roma döneminden kalma Agustus Tapınağı’nın duvar duvara asırlardır ayakta kalmasının sebebi de aynıdır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu yıl ilk iki çeyrekte yüzde 5,2’yi yakaladık. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte çok daha büyük oranlar bekliyoruz. 2017 büyümesinin, yüzde 6’dan fazla muhtemelen yüzde 7 civarı olması kimseyi şaşırtmayacaktır.” dedi.
Erdoğan, Ankara Ticaret Odası tarafından ATO Congresium’da düzenlenen “Ankara’nın En’leri Ödül Töreni”nde yaptığı konuşmada, İstanbul’da Fener-Balat arasındaki Demir Kiliseyi ihya ettiklerini, bu ay içerisinde Bulgaristan Başbakanı ile açılışını yapacaklarını söyledi.
“Biz buyuz, farkımız bu. ‘Parasını ver de yapalım.’ yok. Biz yaptık. Bu milletin cebi hümayunundan yaptık.” diyen Erdoğan, geçen aylarda ziyaret ettikleri Belgrad’ın yıllarca Osmanlı’nın Balkanlar’daki en önemli yönetim merkezi olarak hizmet verdiğini, bu şehirdeki kimi rivayetlere göre 300, kimi rivayetlere göre ise 500 cami ve mescitten bugün sadece bir tanesinin ayakta kalabildiğini dile getirdi.
Binlerce yıllık bir geçmişten değil, sadece iki asırlık yakın bir tarihten söz ettiğini belirten Erdoğan, “Evet, bir gaza kültürüyle dünyanın büyük bir bölümünü fethetmiş bir milletiz ama hiçbir zaman sömürgeci olmadık. Bugün yaşadığımız topraklarda kayda değer kıymette yer altı ve yer üstü zenginliklerimiz bulunmadığı gibi sömürgecilik ürünü kanlı bir birikim de söz konusu değildir. Ülke ve millet olarak bugüne kadar ne yaptıysak alın teriyle, bilek gücüyle çalışarak, çabalayarak yaptık. Bunun için yediğimiz her nokta eyvallah helaldir.” diye konuştu.
“Ahi Evran’ın en güzel ifadeleriyle, ‘eline, diline, beline sahip olmayı, kalbini, kapısını, alnını açık tutmayı’ öğütleyen bir medeniyetin bizleri başka bir yola çıkarması mümkün değildir.” ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geleni saadetle karşılamayı, gideni selametle uğurlamayı tavsiye eden bir kültürden hayırsız bir iş sadır olabilir mi? Olmaz. Belki zahirde doğal kaynak veya sömürgecilik düzeni sayesinde emeksiz kazanç sağlayanların biraz gerisinde kalmış gözükebiliriz. Ama inanın bana aslında onların fersah fersah ilerisindeyiz. Çünkü o kaynaklar birgün bitecek, o sömürge düzeni birgün çökecek ama bizi bin yıldır bu topraklarda ayakta tutan medeniyetimizin ve kültürümüzün gücü hep devam edecek. Onun için maziden atiye kuracağımız güçlü köprü sayesinde sırtımız şanlı geçmişimize, yönümüz de aydınlık geleceğimize dönük olmalıdır.”
BÖLMEK İSTEYENLERE FIRSAT VERMEYİN
Ankara’nın tarihte olduğu gibi bugün de bu kültürün en önemli merkezi olmayı sürdürmek zorunda olduğunu ifade eden Erdoğan, buradan taviz verilemeyeceğinin altını çizdi.
ATO’nun yönetiminde işte bu ışığı ve kararlılığı gördüğünü vurgulayan Erdoğan, “Onun için de Ticaret Odamızın birliğini, beraberliğini, dayanışmasını çok önemsiyorum. Sizi bölmek, parçalamak isteyenler olabilir. Bunlara sakın ha fırsat vermeyin. Çünkü buralar artık bir FETÖ darbesi daha asla yememeli.” dedi.
Erdoğan, geçen 15 yılın Allah’ın lütfü ve ihsanı sayesinde, milletle el ele vererek Türkiye’yi her alanda baştan sona yatırımlarla, hizmetlerle donattıkları bir dönemin olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Maalesef yakın geçmişimizi çok çabuk unutuyoruz. Bugün ‘döviz üç kuruş yükseldi, akaryakıt iki kuruş arttı, enflasyon yarım puan fazla çıktı’ diye karalar bağlayanlar, ancak 15-20 yıl öncesinin Türkiye’sini bilmeyenler olabilir. Ülkemiz ekonomisinin bir gecede yerle yeksan olduğu, dövizin öyle 3-5 kuruş değil, 5-10 kat artığı günlerden biz buralara geldik. Şimdi konuşuyorlar, ‘kur şöyle arttı, kur böyle baskı yaptı, kur bilmem nereden gidiyor, nereye geliyor…’ Bütün bunları konuşuyorsunuz da bir doların 7 bin 500 liralara çıktığı günleri niye konuşmuyorsunuz? Buralardan işi nerelere çektik, geldik. Şu anda biz güçlüyüz.”
EN BAŞTA TÜRKİYE YER ALIYOR
Geçen 15 yılda Türkiye’nin nereden nereye geldiğini hatırlatmak istediğini dile getiren Erdoğan, “Çünkü hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin 2003-2016 arasında ortalama yüzde 5,7 büyüdüğünü hatırlatan Erdoğan, bu büyüme oranıyla Çin ve Hindistan gibi ölçeği çok farklı birkaç ekonomi dışında, gelişmekte olan ülkeler arasında en başta Türkiye’nin yer aldığını dile getirdi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
“Herkesin adeta ‘öldük, bittik, tükendik’ havasıyla baktığı 2016 yılında dahi yüzde 3,2 oranında bir büyüme elde ettik. Bu yıl ilk iki çeyrekte yüzde 5,2’yi yakaladık. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte çok daha büyük oranlar bekliyoruz. 2017 büyümesinin yüzde 6’dan fazla, muhtemelen yüzde 7 civarı olması kimseyi şaşırtmayacaktır. Yatırımlarda bu yılın ilk üç çeyreğinde yüzde 20’nin üzerinde bir artış elde ettik. Ve sanıyorum yıl bittiğinde tüm zamanların rekorunu kırmış olacağız.”
HEDEF 1 TRİLYON DOLAR
Türkiye’nin toplam milli gelirinin göreve geldiklerinde 236 milyar dolar olduğunu hatırlatan Erdoğan, bunu şu anda 853 milyar dolara çıkardıklarını, az bir gayretle 1 trilyon dolara ulaşılabileceğini, hedefin bu olduğunu söyledi.
“Bunu sizlerle beraber yaptık, sizlerle beraber yapmaya devam edeceğiz.” diyen Erdoğan, kişi başına milli gelirin 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara yükseldiğini ifade etti.
Türkiye’nin, milli gelire göre dünyanın 17’nci, satın alma paritesiyle hesaplandığında ise dünyanın 13’üncü büyük ekonomisine sahip olduğunu aktaran Erdoğan, “Hedefimiz 10 büyük ekonomi arasına girmek. Türkiye böyle yürüyor. Bunun için mevcut durumumuzu ikiye katlamamız yeterli olacak.” şeklinde konuştu.
DURMAK YOK, YOLA DEVAM
Geçen 15 yılda neredeyse 3,5 kat büyümüş Türkiye’nin yeni bir hamleyle, gelecek 6-7 yılda 2 kat daha büyümesinin önünde hiçbir engel olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için “2023” dediklerini belirterek, “Olur mu? Olur. Durmak yok, yola devam.” dedi.
Erdoğan, kapasite kullanım oranlarının yüzde 80’i bularak son 10 yılın zirvesine çıkmasının, üretimdeki artışın ve büyüme eğiliminin sürdüğüne işaret ettiğini kaydetti.
Erdoğan, en çok önem verdikleri alanlardan olan istihdam konusunda, aslında çok ciddi bir başarının yakalandığını belirtti.
2005 yılında 19,6 milyon olan istihdam edilen kişi sayısının bugün 28,8 milyona çıktığını anlatan Erdoğan, “Şimdi aklınıza ‘Peki öyleyse işsizlik oranımız niye hala çift haneli rakamlarda geziyor?’ diye bir soru gelebilir. Sebebini söyleyeyim. Kadınların ve gençlerin iş gücüne katılımı öylesine yüksek seviyelere ulaştı ki 9,2 milyon yeni istihdam oluşturmamıza rağmen işsizlik oranını hedeflediğimiz düzeye henüz çıkartamadık. Bu durum, ülkemiz için bir zaaf veya sorun değildir. Tam tersine kadınların ve gençlerin iş gücüne katılımının yükselmesi bizi daha güçlü kılmıştır, güçlü kılar. Ülkeyi yönetenler olarak bizim görevimiz, daha çok istihdam sağlayacak politikalar geliştirip uygulamaktır.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Mesela 2023 yılına kadar 65 yeni organize sanayi bölgesi kurarak, sadece buralarda 1 milyon ilave istihdam hedefliyoruz. Şu anda sayıları 800’e ulaşmış olan araştırma geliştirme ve tasarım merkezlerinin sayısını önümüzdeki yıl sonuna kadar bin 200’e ulaştırarak, istihdamın niteliğini de yükseltiyoruz. Esnaf ve sanatkarlarımızla ilgili sicil affından ÖTV istisnalarına, prim ve kredi desteklerinden mesleki eğitime kadar her alanda çok önemli düzenlemeleri hayata geçirerek bu alanda da güçlü bir alt yapı oluşturduk. Bu örnekleri olabildiği kadar çoğaltmak mümkündür.”
MİLLET DEVLETİNE DE EKONOMİSİNE DE SAHİP ÇIKMIŞTIR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüldüğü gibi 4-5 yıldır maruz kaldığımız onca saldırıya, ayağımıza takılan onca çelmeye, kurulan onca tuzağa, yapılan onca ihanete rağmen hala dimdik ayakta bir Türkiye ve Türkiye ekonomisi vardır. Milletimiz, şartlar ne olursa olsun, devletine de ekonomisine de sahip çıkmıştır.” ifadelerini kullandı.
Milletin, 15 Temmuz’daki gibi, terörle mücadelede olduğu gibi gerektiğinde vücudunu ülkesine siper ettiğine vurgu yapan Erdoğan, şunları söyledi:
“Geçmişte 3-5 milyar dolarlık spekülasyonlarla Türk ekonomisini esir alanlar, şimdi bunların 10 katı 20 katı saldırılarla yine netice elde edemiyorlar. Çünkü artık eski Türkiye yok. Çünkü artık biz, bir olan, iri olan, diri olan, kardeş olan, hep birlikte Türkiye olan bir Türkiye var. Ne terör örgütleriyle dize getiriliriz ne silah gibi kullanılan ekonomik şantajlara boyun eğeriz ne kirli operasyonlara eyvallah ederiz. Tarih boyunca bu millete kefen biçenin sonu hep hüsran olmuştur, şimdi de öyle olacak. Bize dışarıdan saldırmayı göze alamayanların içimizden devşirdikleri hainlerin sonu da hep hüsran olmuştur, hüsran olacaktır. Bu milletin mayası sağlam olduğu gibi ihanet tohumları da bizde kök salamaz. Ne kadar boyansa da ne kadar cilalansa da ne kadar sarılıp sarmalansa da evelAllah milletimiz, kimin ne olduğunu bir bakışta anlar.”