Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, ‘Uluslararası Farkındalık Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Kadınlarımızın haklarını güvence altına alan, toplumsal hayattaki konumunu sağlamlaştıran güçlü bir hukuksal ve idari altyapının temellerini attık. Bu temelin üzerine, her gün yeni başlıklar, yeni iyileştirici düzenlemeler ekleniyor” dedi.
Müstakil İş Adamları Derneği (MÜSİAD) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen “IAS International Awareness Summit- Uluslararası Farkındalık Zirvesi” MÜSİAD Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, KADEM Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, TOGEMDER Başkanı Belma Sekmen, Afrika Kültür Evi Başkanı Zeliha Sağlam ile bazı oda başkanları ve milletvekilleri de katıldı. Program neticesinde yapılan panelle katılan hayat hikayesini salondakiler ile paylaştı. Zirvede Farkındalık Ödülleri’ne layık görülen yazar Alev Alatlı, Prof. Dr. Ümit Meriç, Prof. Dr. Nurhan Atasoy ve BAYKAR Yönetim Kurulu Üyesi, finans yöneticisi Canan Bayraktar için plaket töreni düzenlendi. Meriç ile Bayraktar’a plaketlerini veren Erdoğan, merhum Alatlı’nın ödülünü kızı Funda Aktan’a, sağlık sorunları nedeniyle törene katılamayan Atasoy’ın ödülünü ise Günseli Kato’ya takdim etti.
Öte yandan programda konuşan Emine Erdoğan, MÜSİAD Kadın’ı, küresel ölçekte tüm kesimlerin farkındalığını artırmayı amaçlayan bu zirveyi düzenledikleri için de tebrik etti. Ödül töreninin ardından program hatıra fotoğrafı çekimiyle sonlandı.
Programda Emine Erdoğan, iş hayatında kadınların türlü zorluklar yaşadığını, açmakta zorlandığı kapılarla aşamadığı bariyerler olduğunu belirterek, daha en başta, iş gücüne katılımda fırsat eşitsizliği yaşayan, daha sonra profesyonel hayatta da adil olmayan çalışma koşullarıyla emeği değersizleştirilen kadınların olduğunu kaydetti.
Kadınların karşılaştıkları sorunlara kalıcı ve dönüştürücü çözümler sunulması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, “Bu düşünceyle, son 20 yılda Türkiye’de reform niteliğinde düzenlemeler gerçekleştirdik. Kadınlarımızın haklarını güvence altına alan, toplumsal hayattaki konumunu sağlamlaştıran güçlü bir hukuksal ve idari altyapının temellerini attık. Bu temelin üzerine, her gün yeni başlıklar, yeni iyileştirici düzenlemeler ekleniyor” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, kadınların aklı, zekâsı, şahsiyeti ve değerleriyle üretim hayatında yer almasının adalet ve hakkaniyetin gereği olduğunu anlattı. Empati kurma, duyguları anlama ve yönetme becerisi yüksek kadınların çalışma hayatında güçlendirilmesinin daha adil ve yaşanabilir bir dünyanın anahtarı olduğunun altını çizen Erdoğan, “Gerçek anlamda bir güçlendirme içinse kadının hayattaki tüm rollerini kapsayan bütüncül ve denge odaklı bir yaklaşım gerekir. Kadınlar, tabiatındaki çok yönlülük ve hızlı adapte olma becerisiyle elbette birçok sorumluluğu sırtlanabilir, farklı durum ve şartlara hızlı uyum sağlayabilir. Buradaki anahtar kelime, bu çeşitli roller arasındaki dengedir” dedi.
“KADIN EMEĞİ YALNIZCA UNVANLAR ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLİYOR”
Kadının her noktada emeği olduğunu dile getiren Erdoğan, “Bugün iş hayatında kadınların sorunları konuşulurken evi ve işi arasında savrulan kadınların, tırnak içinde ‘eşitlik’ adı altında sarf ettikleri insanüstü efor ve yaşadıkları çelişkiler göz ardı ediliyor. Öte yandan, kadın emeği yalnızca unvanlar ve işgücüne katılım üzerinden değerlendiriliyor. Oysa kültürümüzde kadın, tarlayı sürerken de, bir çocuğu yetiştirirken de, aileyi idame ettirirken de üretendir. Önümüze gelen bir tas çorba, yemenideki oya, kilimdeki desen ve arkamızdan okunan her bir duada kadın emeği vardır. Bu bakış açısıyla, bütün kadınlarımızın emeğine sahip çıkmak, üretirken diğer rollerini de kucaklamak isteyen kadınlarımıza destekleyici mekanizmalar sunmak, hükümetlerimiz boyunca en büyük gayretimiz olmuştur. AK Parti döneminde hayata geçirilen evde bakım desteği, doğum izni düzenlemeleri, kreş desteği gibi uygulamalar, bu çabaların sonucudur. Bugün gelinen noktada kadınlarımız, aile hayatında da güçlü bir anne, güçlü bir eş rolünü yitirmeden toplumsal kalkınmanın kilit bir aktörü olabiliyorlar. Üretim sektöründe elde ettikleri başarılarla, ülke ekonomimizin lokomotifini oluşturuyorlar. Bilim alanındaki çalışmalarıyla, milli teknoloji hamlemize ivme katıyorlar” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, kadınların hayatın tüm alanlarında kendi tabiatlarıyla var olmaları sağlandığında, adalet ve denge ekseninde bir dünyanın oluşacağını kaydederek, bu yüzden, kadınların aile hayatına yönelik esnek uygulamaların tüm sektörlerde yaygınlaşmasının öncelikleri olması gerektiğini bildirdi.
“BİR TOPLUMUN NİTELİĞİNİ, KADINLARIN GÜCÜNE BAKARAK ANLAMAK MÜMKÜN”
Emine Erdoğan, “Birleşmiş Milletlerin belirlediği Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, kalkınmanın sosyal boyutlarına bilhassa odaklanıyor. Kadınlar, gelecek nesilleri yetiştiren, toplumsal değerlerimizin kalesi olan aile kurumunun temel unsuru, sosyal kalkınmanın da lokomotif gücüdür. Kadınların sağlığı, güvenliği, eğitimi, ekonomik güçlenmeleri ve genel yaşam kalitesini artırmak devletlerin en öncelikli sosyal politika başlıklarından birisidir. Bir toplumun niteliğini, kadınların gücüne bakarak anlamak mümkün. Bizim medeniyetimizin temelinde de erkek ve kadının işbirliği vardır. Tarihimiz boyunca devlet yönetiminden eğitime, kültürden sosyal hayata kadın her alanda erkek ile yan yanadır. Karşımda gördüğüm seçkin topluluğu da, işte bu binlerce yıllık tecrübenin, irfanın ve Anadolu ruhunun taşıyıcısı olarak görüyorum. Bilimden akademiye, sanattan ticarete birçok alanda büyük işler yapan ve aynı zamanda fıtri rollerini de kucaklayan kadın hikayeleri, bir kutup yıldızı gibi yeni nesillere yol gösterecektir” şeklinde konuştu.
GENÇLERE TAVSİYELERDE BULUNDU
Zirve kapsamında Farkındalık Ödülleri’ne layık görülen kişilerin hayatlarını ve fikirlerini öğrenmelerini gençlere tavsiye eden Erdoğan, “Düşünce ve gönül dünyamıza vurulan zincirleri kelimeleriyle kıran kıymetli düşünür Alev Alatlı gençlerimiz için bulunmaz bir örnektir. Türkiye’de bir dönem bilgisayar yazılımcılığı yapmış ilk kadınlardan olan ve halen aktif olarak, dünyanın önde gelen bir savunma sanayi şirketinde finans alanında çalışan Canan Bayraktar’ın değerlerini ve aile hayatındaki rollerini de sahiplenerek elde ettiği başarılar, tüm kadınlar için ilham kaynağıdır” diye konuştu.
Erdoğan, MÜSİAD Kadın’ın kurulduğu günden bu yana, iş hayatında kadına dair tüm meseleleri hakkaniyet çerçevesinde ele aldığını ve bu amaçla birçok nitelikli projeyi hayata geçirdiğini dile getirerek, “Dönüşüm Evden, Eğitim Anneden” projesiyle Sıfır Atık Hareketi’ne sundukları katkılar için derneğe teşekkür etti.
“FİLİSTİNLİ KADINLAR, DAHA YAŞANABİLİR BİR DÜNYA UMUDUMUZU AYAKTA TUTUYOR”
Kadınların, geleceğin inşası konusundaki önemine değinen Erdoğan, “Elimizdeki dünya, insanlığın değerleriyle birlikte parça parça dağılırken kadın duyarlılığına, sezgisine ve şefkatine hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var. İçinde çocuklarımızın yaşamasına razı olacağımız geleceğin dünyasını kadın eli değmeden inşa edemeyiz. Tüm yıkımlara ve kayıplara rağmen, elindeki imkanlarla her gün yaşamı yeniden kuran Filistinli kadınlar, daha yaşanabilir bir dünya umudumuzu ayakta tutuyor” şeklinde konuştu.