Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul’da durumun kontrol altına alınmadığı sürece salgının baş edilebilir olmaktan çıkacağını belirterek, “İstanbul, dünyanın en kalabalık kentleri arasında 14. sırada. Mesafe kuralına uymayı zorlaştıran bir şehir, iç içe yaşıyoruz. Virüsün yayılmasına çok elverişli hayat şartlarına sahibiz. Hareket halindeki kitle çok büyük. Salgınla savaşta disipline ve uzun süreli başarıya ihtiyacımız var” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplanan koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı saat 19.00 itibariyle sona erdi. Toplantı sonrasında kameraların karşısına geçen Bakan Koca, alınan kararları açıklayarak basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bilim Kurulunun ardından açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Çalışmalarına, salgın Çin’de baş gösterir göstermez, 10 Ocak’ta başlayan Bilim Kurulumuz bugün İstanbul’da. O tarihten bu yana, ilk kez bir toplantımızı Ankara dışında yaptık. Bilim insanlarımızın katıldığı toplantı az önce sona erdi. Koronavirüs Bilim Kurulunun Ankara dışında toplanması sıradan bir olay değildir. Üç gün önce, İstanbul’da vaka sayılarının, Türkiye’nin yüzde 40’ına ulaştığını açıkladım. Covid-19 testi pozitif çıkan her 10 kişiden 4’ü İstanbul’dadır. Hekim ve hemşirelerden ambulans şoförlerimize kadar, bütün sağlık çalışanları, hastane yöneticileri, Bilim Kurulu üyeleri, ilgili bütün kurumlar olarak teyakkuzdayız. Durum, bize olduğu kadar size de büyük sorumluluk yüklüyor. Son 7 günde ortalama vaka artışı, geçen ayın ortalamasından yüzde 85 fazladır. Oran, 16,5 milyon nüfusla birlikte düşünüldüğünde korkutucudur” dedi.
“ARTIŞ, İSTANBUL’A GÜNLÜK GİDİŞ GELİŞLERİN FAZLA OLDUĞU ŞEHİRLERDE DE YÜKSEKTİR”
Artışın İstanbul’a günlük gidiş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde daha yüksek olduğunu belirten Bakan Koca, “Artış, İstanbul’a günlük gidiş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde de yüksektir. İstanbul’un yakın temaslısı diyebileceğimiz Balıkesir’de ve Tekirdağ’da yüzde 96, Bilecik ve Düzce’de yüzde 99, Edirne’de yüzde 91, Bursa’da yüzde 84, Sakarya’da yüzde 76, Kırklareli’nde yüzde 71, Kocaeli’de yüzde 63’tir. Sadece sayılan iller değil, tüm Türkiye, İstanbul’un temaslısıdır. Gelişme, salgınla mücadelede 83 milyonu ilgilendirmektedir” diye konuştu.
“İSTANBUL’DA DURUMU KONTROL ALTINA ALAMAZSAK, SALGIN BAŞ EDİLEBİLİR OLMAKTAN ÇIKACAKTIR”
İstanbul’un dünya kalabalık kentleri arasında 14. Sırada olduğunu belirterek konuşmasını sürdüren Bakan Koca, “İstanbul’da durumu kontrol altına alamazsak, salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır. Nisan ayında yaşadığımız tehlike de büyüktü. Hareket halindeki nüfusu 20 milyon civarında olan İstanbul’un, salgının merkezi olmasını güç birliği yaparak, kuralları uygulayarak önledik. Şimdi, benzer bir durumla karşı karşıyayız. Bu duruma neler yol açtı? İstanbul, dünyanın en kalabalık kentleri arasında 14. sırada. Mesafe kuralına uymayı zorlaştıran bir şehir, iç içe yaşıyoruz. Virüsün yayılmasına çok elverişli hayat şartlarına sahibiz. Hareket halindeki kitle çok büyük. Kışı burada geçirmek üzere yoğun dönüşler oldu. Tıpkı memlekete gidişlerde, Anadolu’da yaşanan vaka artışları gibi, kurallara uyumun azalmasıyla birlikte, İstanbul’da salgın hızla tırmandı. Tehlike karşısında teyakkuza geçebiliyoruz: Ama riski savar savmaz, hayatı akışına bırakıyoruz. Karşılaştığımız ve tüm ülkeyi riske atacak durumun tarifi budur. Salgınla savaşta disipline ve uzun süreli başarıya ihtiyacımız var. Düştüğümüz yerden kalkmak her zaman mümkün olmayabilir. Kişilerin göstereceği küçük ihmallerin bedelleri büyüktür.” diye konuştu.
“BEDEL, HASTA DÜŞMEKTEN FAKİRLEŞMEYE KADAR, ÇOKTUR”
“Bedelleri, birlikte ödemek zorunda kalabiliriz. Bedel, hasta düşmekten fakirleşmeye kadar, çoktur” ifadesini kullanan Bakan Koca, “Kurallara uyabilmek için baş etmekte en çok zorlandığınız engel, kalabalıktır. Sosyal mesafe kuralının uygulanabilir hale gelmesi, pek çok durumda şartların iyileştirilmesine bağlı. Geçtiğimiz 6 gün boyunca, bakan yardımcılarım ve ekibimle bu konuda çalıştık. İl ve ilçe mülki idare amirleri, Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin yöneticileriyle, kamu kurumlarının yetkilileriyle bir araya gelerek, sorun teşkil eden konuları ele aldık. Toplu taşıma, pazaryerleri, alışveriş ortamları ve çeşitli kent alanlarında kurallara uyulmasının kolaylaştırılması için çalışma yapılmasını, planlamaya gidilmesini istedik. Toplu taşımaya ek seferler konması, kamu kurumlarında, organize sanayi bölgeleri dahil özel sektörde iş saatlerinin, yine sosyal hareketlilik kaynaklı teması azaltacak şekilde yeniden düzenlenmesi ele alınan konular arasındadır. Kurumlardan uzaktan erişimle evde çalışma kolaylığı sağlamaları ayrıca istenmiştir.” şeklinde konuştu.
“ÇÖZÜME EN ÇOK İHTİYAÇ DUYDUĞUMUZ KONU TOPLU ULAŞIMDIR”
Bakan Koca, “Çözüme en çok ihtiyaç duyduğumuz konu toplu ulaşımdır. Sosyal mesafenin korunamadığı toplu ulaşım, en büyük risk kaynaklarındandır. Yolculuk, dolayısıyla risk süresi uzundur.” ifadelerini kullanarak “Bu çözümlerin üretilmesi, salgının tırmanışının sebebi olan hareketliliği ve teması çok azaltacaktır. Saygıdeğer İstanbullular. Hareketlilik, şu an olduğu gibi devam ederse… Bu durumda, artış 1’ken 2, 2’ken 4 şeklinde olmayacak. 1’ken 3, 3’ken 9 şeklinde tam bir tırmanış olacak. Çünkü virüs, bir kişiden ortalama 3 kişiye bulaşıyor. Bugünkünün 2-3 katı ağır tablo, tahayyülü bile zor bir tablodur. Çözüm, artışın nedenini kontrol altına almaktır. Hareketliliği azaltmak, yani hayatı yavaşlatmaktır” açıklamasında bulundu.
“TEMEL ŞART OLARAK MASKE, MESAFE VE TEMİZLİK KURALINA UYACAĞIZ”
Korona virüs salgınında başarılı bir yol izlemenin temel şartının maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymak olduğunu tekrar yineleyen Bakan Koca, “Temel şart olarak maske, mesafe ve temizlik kuralına uyacağız. Korona virüsün yöntemini virüse karşı kullanacağız. Virüs, bir kişiden ortalama 3 kişiye bulaşıyorsa: Biz de, hareketi ve teması 3’te birine indireceğiz. Dışarı çıktığımızda, üç yere uğruyorsak bunu bire indireceğiz. Günde üç kişiyle görüşüyorsak bir kişiyle görüşeceğiz. Örnekler çoğaltılabilir: İstediğim, hareketi ve teması 3’te birine indirmenizdir. Bunu yaparsanız, salgınla gerçekten savaşmış olacaksınız. Eğer bunu yaparsanız: Her gün işe gidip gelmek ve çalışmak zorunda olan insanlar, tedbirleri uygulayacak koşullara sahip olur. Toplu taşıma araçlarında risk azalır. Kendimizi disipline sokalım. Sonsuza kadar değil. Salgını kontrol altına alana kadar. Dışarıya 3 kere çıkmak yerine 1 kere çıkın derken: Hayatınıza sınırlama getirmenizi talep ettiğimin farkındayım. Talebimin amacı, hürriyetlerinizden toplum yararına fedakârlıktır. Eğer maske, mesafe, temizlik kuralına uymazsanız, Hareketliği azaltmaya çalışmazsanız: Sağlık çalışanlarımız yasal hakları olan izinleri daha uzun süre kullanamayacak. Eğer hayatlarımızı kendimiz disipline kavuşturmazsak: Kurallardan çok daha ağır mecburiyetlerimiz olacak. Bu sebeple size şunu diyorum: Hareketliliği ve teması azaltın. Dışarı çıkmanız halinde, tedbirden taviz vermeyin. İşverenlere sesleniyorum: Esnek mesai sistemine geçiş için elinizden geleni yapın. Şartlarınız uygunsa vardiyalı çalışmayı tercih edin. Çalışanlar bir aradaysa, birinin hastalığa yakalanmasıyla hepsi temaslı olur. Tüm temaslılar mecburen izole edilir. Vardiya sisteminde risk azalır. Çalışanlarınızın sağlığını ve iş kaybını önlemek için doğru olan budur” dedi.
“SALGINLA SAVAŞ, TEK BAŞINA KURUMLARIN GÜCÜYLE VE HASTANELERLE KAZANILAMAZ”
İstanbullulara seslenen Bakan Koca, “Salgınla savaş, tek başına kurumların gücüyle ve hastanelerle kazanılamaz. Gelinen noktada, desteğinize, daha önce hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var: Mecburiyetiniz yoksa dışarı çıkmayın. Zorunlu olmayan ziyaretlerden kaçının. Hastalığa yakalanmayı göze alacağınız ziyaretleri yapın. Zorunlu olmayan seyahatleri yapmayın. Hastalığa yakalanmayı göze alacağınız seyahatleri yapın. Kalabalık ortama girecekseniz, bunun hastalığa yakalanmaya değip değmeyeceğini düşünün. Maskenizi çıkarmayın. Virüsün size bulaşmasını göze alacağınız bir durum varsa çıkarın. Sosyal mesafe kuralına uymak mümkünken, kurala uyun. Uymuyorsanız, hastalığı göz ardı edecek kadar güçlü bir sebebiniz olmalıdır. Sevgili İstanbullular, Rica ediyorum. Testi pozitif çıkanlar, temaslılarını filyasyon ekiplerimize eksiksiz bildirsin. Yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar, kendilerini korumaya alsın. Zorunlu olmadıkça akrabalarla, başka ailelerle bir araya gelmeyin. Zorunlu olmayan kutlama ve törenleri erteleyin. Salgınla savaşın bu aşaması, disiplin istiyor” uyarısından bulundu.
“SAĞLIK HİZMETLERİNDE, SİSTEMİN TIKANMASINA YOL AÇACAK BİR SORUNUMUZ YOK”
Kamu hastaneleriyle, özel sağlık kuruluşlarıyla, tıp fakültesi hastaneleriyle bir araya geldiklerini ifade den Bakan Koca, “112 Acil Servis ekiplerimizden filyasyon ekiplerimize kadar salgınla mücadelenin tüm birimleriyle buluştuk. Sağlık ordumuzla riske karşı organize olduk. Sizden şunu hatırlamanızı istiyorum. Her kapasitenin sonuçta bir sınırı vardır. Bu sınırı zorlamamak, tedbirleri uygulamanıza bağlıdır. Tedbirler hayattan mahrum kalmak anlamına gelmiyor. Hayatı mantıklı şekilde yönetmek anlamına geliyor. Mevcut şartlara karşı hareketliliği üçte bire indirmektir. Hareketliliği, teması azaltmaktır. Biliyoruz ki, Covid-19 sadece kişilerin maruz kaldığı bir hastalık değil. Toplumların maruz kaldığı bir hastalıktır. Türkiye’nin kalbinin attığı yerde başarmak zorundayız. İstanbul’u ve bize sunduğu her şeyi korumak zorundayız. Sağduyunuza güveniyoruz. İstanbul tüm yönetim birimleriyle harekete geçmiştir. Kararlı bir şekilde bizimle beraber olursanız. Salgını geriletmeyi başaracağız! Üzerinde görüştüğümüz tedbirlerin hayata geçirilmesinde emek sarf eden başta İçişleri Bakanlığımız ve teşkilatı olmak üzere Sayın Valimize ve bütün yerel yöneticilere teşekkür ediyorum.” İfadesini kullandı.
Bakan Koca, “Bu gece Mevlit Kandili, kandilinizi tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum. Yarın Cumhuriyeti kuruyoruz, kutlu olsun” diyerek açıklamasını sonlandırdı.