Adı Muhammet emekli memur yaş 11 terketmiş doğduğu köyü ayaklarında nasır bağlamış 1930’lu yıllarda köyden köye okul yollarında
O, bir gönül adamı. O, sert mizaçlı görünsede yüreği yumuşak ve merhamet dolu. O, kendini insanlığa hizmete adamış bir derviş. O, dünya lideriyle birlikte “Kutlu Yol” da yürüyen bir dava adamı. O, adam gibi adam. O, Metin Külünk.
AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Metin Külünk, rahmetli babası için yazdığı duygu ve anlam dolu şiirini siz okurlarımızla paylaşalım istedik.
Bu Adam Benim Babam
Adı Muhammet
emekli memur
yaş 11 terketmiş doğduğu köyü
ayaklarında nasır bağlamış 1930’lu yıllarda
köyden köye okul yollarında
sel gelmiş yoluna aldırmamış
açlık değmiş yüreğine aldırmamış
ben okuyacağıma yürümüş
bitirmiş ilk okula düşmüş gurbetin yollarına
okuyacağım
okumuş köyünün ilk okuyan çocuğu olmuş
Lokman Reisin oğlu Muhammet
gurbette bir abide büyür olmuş
ordu adına okudu
ve Astsubay oldu
nice gurbetler onunla güldü
o gurbet hüzünle hizmete koştu
bir yanında ümmi anam
diğer yanında evlatları
muhteremi Ankara da bıraktı
doğru emri hak gerçekleşti
bana düştü 33 yıl sonra Ankara’da kabrini ziyaret
gül ablama Rize düştü
dolaştı babam Ankara Erzurum Erzincan Kore Ankara İstanbul
tüysüz yetim hakkı dedi
asker sabah kahvaltısından tanırdı babamı
çünkü babamın nöbetinde çorba et suyundan yapılırdı
mahallenin sevilen adamıydı
güven abidesi
heybetinde dosta güven sevmeyene ürküntü vardı
babam
benim
anama dedi ki hanım hanım o benzinde Türkiye’nin hakkı var
bana düşmez ona el sürmek
yıka elbiselerimi her akşam sabaha dek kurusun giyerim
bu toprakların emzirdiği sütü
babamda gördüğüm
üç oğlunun ufkunu görmüş
emeklilik dilekçesinde tereddüt etmemişti
yıl 1968
Diyarbakır dan asker Muhammet tren istasyonunda anamla beraber
gözyaşlarıyla yolcu ediliyor
şimdi Diyarbakır da aynı insanlar polise askere kurşun sıkıyor
babam babam kalk ayağa yeniden o tren istasyonundaki günlere gidelim
İstanbul’a geldik
meğer benim akrabalarım varmış
dayılarım halalarım eniştelerim teyzem varmış
babam okutmaktan gayri derdi yoktu bizi
büyük ağabeyim üniversiteye başlamış
küçük abim Pertevniyal’de okuyor
bense Yavuzselim İlkokuluna başlamıştım
babam emekli olmuş
ama çalışmaya devam ediyor
emek kutsaldı onun için
bize ise Türkiye ile tanışıyorduk
yıllar 1970
12 Mart’ı gördük
radyo haberleri kulaklarımda çınlıyor
babam işe gidiyor
ah be babacığım ne güzeldi o günler
evimiz köyümüzün otel’i gibiydi
hastalar biz de
İstanbul’u görmeye gelenler bizde
hani o günler vardı ya
sabah kalktığımızda uyuyan insandan basacak yer bulamadığımız günler
her şeyi yüreğine sığdırdığın günler
daracık evlerin yürek genişliğinde kaybolduğu günler
annem of demezdi
misafir
kutsaldı
yılar geldi geçti
12 eylül oldu acılarımıza çilelerimize ortak oldun babam
öf demedin
acılarına dağ gibi yüreğine sığdırdın
öfken derya oldu ama fırtınan hep içinde oldu babam
mahpus kapılarında göz göze geldiğimizde öf dahi demedin
bu ülke için feda olsun evlatlarım dedin babam
sen var ya neymişsin baba
seni çok özledim
ölmedin biliyorum,
seninle konuşacak olsam yaşıyorsun her an
torunların oldu
hani o fotoğrafın var ya tüm torunların arılar gibi seni sarmış
seni en iyi anlatan fotoğraf
tıkı tıkı babam
24 ekim de bıraktın gittin bizi
bu gurbette
sen orada rahat uyu
Metin KÜLÜNK