AK Parti Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldırım ve 39 İlçe Belediye Başkan Adayı ile birlikte İstanbul’da TRT-1, TRT Haber, TRT Türk, TRT Avaz, TRT World, TRT Arapça, TRT Kurdî ve TRT Radyo ortak yayınına konuk oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınına konuk oldu. Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe ofisinde gerçekleştirilen ve canlı olarak yayınlanan programda; Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ve İstanbul’un 39 ilçesinin belediye başkan adayı da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşlik etti.
Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldırım’ın İstanbul, ilçe belediye başkan adaylarının ilçelerindeki projelerini aktardığı programda Cumhurbaşkanı Erdoğan; Pelin Çift, Buket Aydın ve Okan Müderrisoğlu’nun sorularını cevaplayarak gündemdeki bazı konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“TÜRKİYE’NİN BEKA MESELESİNİ MİLLETE İYİ ANLATMAMIZ GEREKLİ”
Gün içinde katıldığı ve konuştuğu 8 ilçe mitingin ardından yayına katıldığı hatırlatılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim kampanyası kapsamında 59 il mitingi yarınki 6 ilçe mitingiyle birlikte 35 ilçe mitingi yapmış olacağına işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir adaylarıyla birlikte il ve ilçe adayları olan tüm arkadaşlarının çok yoğun bir performans ortaya koyduğunu söyledi.
Çalışmadıkları takdirde netice almanın mümkün olmadığını, Türkiye’nin beka meselesini millete iyi anlatmaları gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşılarındaki Millet ittifakından kimilerinin ‘intikam’ söylemleri karşısında vakur bir şekilde yollarına devam ettiklerini, muhalefetin yalanlarla dolu kampanyasına tevessül etmeden kararlı, ciddi ve yoğun çalışma yaparak projelerini anlatıp milletin onayına sunduklarını belirtti.
‘ZULÜM 1453’TE BAŞLADI’ DİYE DUVARLARA YAZANLAR VARDI
İstanbul’un kendisi için ne ifade ettiği yönündeki soruya verdiği cevapta, İstanbul’un; tarihi itibariyle bir payitaht, tarih kayıtlarında müstesna bir yeri olan ve uluslararası camiada gıpta ile bakılan bir şehir olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimler İstanbul’u kendi strateji kayıtlarına almadı ki, kimler bu stratejik kayıtlar içerisinde İstanbul’u hedef göstermedi ki. Ama tabii bizim İstanbul’la ilişkimiz ise, sevgili Peygamberimizin müjdesine dayalı olandı, onun için 1453 çok anlamlıdır. Ama bizim için 1453 ne kadar anlamlı ise, bunun karşısında olanlar, işte Gezi olaylarında yaşadık, ‘Zulüm 1453’te başladı’ diye duvarlara yazanlar vardı, işte bunlar da aynen haçlı zihniyetinin Türkiye’de, yani içimizdeki uzantılarıdır” diye konuştu.
Çanakkale Savaşı’nda hedefin İstanbul olduğunu hatırlatarak, yurt dışında kimi çevrelerin ‘Konstantinapol’ ismini kullandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi biz bu şuur içerisinde evlatlarımıza bir defa İstanbul’un bu gerçek durumunu, o manevi konumunu çok iyi anlatmamız lazım. Yani oturduğun bu şehir rastgele bir şehir değil, bu şehrin farklılığı var” dedi.
Kendisinin de doğduğu bu şehre bu sevda ile âşık olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyükşehir Belediye Başkanlığı adımını attığımız andan itibaren İstanbul’a olan aşkımız orada tescillendi ve İstanbul’a yapmamız gerekenlerin en idealini, en güzelini yapmak için bir yarışın, bir mücadelenin içerisine girdik” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994’te başlayan ve 4,5 yıl süren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemine çok çok ciddi yatırımlar sığdırdıklarını, 2,5 milyar dolar borçla devraldıkları borcu, onca yatırım yapmalarına rağmen 1 milyar 250 milyon dolar borçla teslim ettiklerini, o günkü Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) devraldıkları, çöp yığınlarının her yeri kapladığı, hava kirliliğinin ve su sıkıntısının hat safhada olduğu İstanbul’u kısa süre içinde tüm bu sorunlardan kurtardıklarını hatırlattı.
“BİZ ORTAYA KOYDUĞUMUZ ESERLERİMİZLE KONUŞUYORUZ”
Kendisinin 100’e yakın miting yapmasına rağmen muhalefet bloğuna böyle bir durumun söz konusu olmadığı hatırlatılarak yöneltilen, “Sizin doğrudan halkla ilişkileri kuvvetli yönteminizle muhalefetin izlediği stratejiyi karşılaştırdığınızda nasıl bir açıklama getiriyorsunuz?” şeklindeki soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 siyasi partiden oluşan muhalefetin projeye dayalı bir belediyecilik anlayışı gütmediğini, ideolojik bir mekanizmaya oy toplamanın gayreti içerisinde olduklarını dile getirdi.
Bunun yanı sıra etnik yapı üzerinden, bölgesel milliyetçilik açısından oy toplama gayretlerinin de olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin ise ortaya koydukları eserlerle konuştuklarını, halka projelerini sunarak oy istediklerini söyledi.
“DEMOKRASİ YERELDE BAŞLADIĞI ZAMAN GENELİ DE GÜÇLÜ KILAR”
“Sandığa katılım ve seçim sonucu arasında nasıl bir bağlantı koyuyorsunuz özellikle bu seçim özelinde?” sorusuna verdiği cevapta Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Şu anda bunu söylemek belki erken, yani çok değişik şeyler konuşuluyor, bir defa, bu seçimlerde bence anket firmalarının hepsi iflas edecek. Şu anda bizim çok sayıda anket firmalarıyla gerek belediyelerimizin gerek bizim bazı çalışmalarımız var. Bakıyoruz ki birbirinden o kadar uzak, o kadar uzak neticeler önümüze geliyor ki, ha belli ki bunların hiçbirisi bir şeyi tutturamayacak. Ya bunlar tamamıyla bu işi sipariş üzere yapıyorlar, ya da birbirleriyle denekler üzerinde ayrıca çalışmaları var. Tabii bunlar olduğu zaman sağlıklı netice ortaya çıkması da mümkün değil. Bu bakımdan, yani şu andaki görüntü, bilmiyorum biz tabii yüzde 85, hatta 86 gibi katılımları Türkiye gördü. Yani bunu dünyada öyle pek gören ülke yok, bu konuda Türkiye örnek, böyle bir durumu var. Ama bu seçimde bu olur mu, olmaz mı? Mesela ben şimdi konuşmalarımda katılıma özellikle vurgu yapıyorum, yani halkımızın bu seçime katılımını teşvik ediyorum. Çünkü bu katılımı sağlayacağız ki inşallah seçim neticeleri üzerinde çok daha farklı bir etki doğuralım.”
Demokrasinin yerelde başladığı zaman geneli de güçlü kılacağını, bu yüzden özellikle 30 büyükşehirde yapılacak olan seçimin ve katılımın çok önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda meydanlardaki dile bakarak değerlendirirsek ben meydanların dilini önemseyen bir liderim, ben katılımın yüksek olacağına inanıyorum, çünkü meydan çok iyi” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, miting meydanlarındaki katılımın; halkın artık bu işi tam manasıyla hazmetmiş, inanmış ve kendini Pazar’a hazırladığını gösterdiğini kaydederek, Miting alanları âdeta siyasetin bir Kırkpınar’ıdır, er meydanıdır” diye ekledi.
“AYASOFYA CAMİ STATÜSÜNE ALINARAK ZİYARETLER ÜCRETSİZ GERÇEKLEŞTİRİLECEK”
Gündemdeki Ayasofya konusuna de yer verilen programda, Ayasofya’nın müze statüsünü yeni kazandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önce bir defa Ayasofya’yı o asli künyesine sokmamız lazım. Nedir? Camidir. Bunu bir defa bir halletmemiz lazım” diye konuştu.
Ayasofya’nın cami statüsüne alınarak, ziyaretin ücretsiz gerçekleştirileceğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şu açıklamayı yaptı: “İçeride ciddi bazı mimari müdahalelerin yapılması lazım. Bu mimari müdahaleden kastım, yani bu girişlerin daha rahat olabilmesi için zemin yoklamalarının falan yapılması ve bu zemin yoklamalarıyla birlikte de oradaki manevi havayı aslına rücu ettirecek bir adımın atılması lazım. Bunun için seçimden sonra dedik, biz bunu oturup çalışalım ve ondan sonra da yasal anlamdaki adımları bir defa atalım ve bu adımları atmak suretiyle de burayı artık Ayasofya Müzesi değil Ayasofya Camii olarak bir defa devreye sokalım. İbadete açılma safhasıyla ilgili olarak da yol haritamızı, planlamamızı ona göre daha sonra yapalım dedik ve inşallah bu şekilde de bu süreci yürüteceğiz.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ve ilçe belediye başkan adaylarının projelerinden bazılarını paylaştığı programın sonunda, tüm halkı Pazar günü demokrasi şölenine davet ederek sandıkların ihmal edilmemesini ve oyların kullanılmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini; birlik ve beraberliğin daha da güçlendirilerek bir seçimden çıkılması temennisiyle tamamladı.