Erdoğan, “Hatırlayın, rahmetli Savaş Ay’ın programını, ana muhalefetin başındaki zatın SSK Genel Müdür olduğu dönemlerde hastanelerimizin halini. Affedersiniz, galoşları tekrar tekrar sattıkları dönemleri hatırlayın. Banyo, tuvalet, Hak getire… Çöp sepetlerinin içinde kanlı serum şişelerini, hortumlarını hatırlayın. Buralarda hasta tedavi edilmeye çalışıldığı dönemi hatırlayın. Bu Bay Kemal işte buralardan geldi. Bundan bir şey olmaz. Bu ülkenin sağlığı buna teslim edildi ama maalesef sağlıksız bir Türkiye ortaya çıktı” dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katıldı. Başkan Erdoğan, toplantıda milletvekillerine ve partililere hitaben bir konuşma yaptı.
Sağlığın en büyük reformların gerçekleştirildiği alanların başında geldiğini belirten Erdoğan, “Adeta sağlam giren insanların hasta çıktıkları sağlık tesislerimizi, sisteminden altyapısına kadar her şeyiyle yeni baştan düzenledik” diye konuştu.
Hastane ve diğer yataklı tedavi kuruluşlarının sayısının 2 bin 600 seviyesinden 5 bin 500 düzeyine çıkardıklarını, hastane yatak sayısını 240 bine, nitelikle yatak sayısını 145 bine yaklaştırdıklarını bildiren Erdoğan, doktor sayısını 92 binden 161 bine, toplam sağlık çalışanı sayısını ise 378 binden 1 milyon 25 bine yükselttiklerini dile getirdi.
Erdoğan, “Hatırlayın, rahmetli Savaş Ay’ın programını, ana muhalefetin başındaki zatın SSK Genel Müdürü olduğu dönemlerde hastanelerimizin halini. Affedersiniz, galoşları tekrar tekrar sattıkları dönemleri hatırlayın. Banyo, tuvalet, Hak getire… Çöp sepetlerinin içinde kanlı serum şişelerini, hortumlarını hatırlayın. Buralarda hasta tedavi edilmeye çalışıldığı dönemi hatırlayın. Bu Bay Kemal işte buralardan geldi. Bundan bir şey olmaz. Bu ülkenin sağlığı buna teslim edildi ama maalesef sağlıksız bir Türkiye ortaya çıktı.” diye konuştu.
Adeta çoğu sadece kaporta motordan ibaret 618 ambulansa sahip bir ülke devraldıklarını hatırlatan Erdoğan, bugün, helikopteri, uçağı, deniz motoru, paletlisi, tekerleklisiyle, her biri en ileri donanıma sahip 5 bin 500 ambulansa sahip bir Türkiye olduğunu kaydetti.
Erdoğan, iktidarları döneminde hakim ve savcı sayısını 9 bin 349’dan 20 bin 742’ye, yardımcı personel sayısını ise 26 binden 70 bin 800’e çıkardıklarını bildirdi.
Yargı sistemine sızan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerini kuyumcu titizliğiyle tespit edip temizlediklerini vurgulayan Erdoğan, mahkeme sayılarını iki kat artırıp 256 yeni adalet sarayı inşa ederek, yargının işleyişini kolaylaştırdıklarını söyledi. Erdoğan, “İstinaftan ihtisaslaşmaya, ombudsmanlıktan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkına, HSYK’nin yeniden yapılandırılmasından askeri mahkemelerin kaldırılışına, temel kanunların yenilenmesinden infaz sistemine kadar pek çok alanda reformlar yaptık. Bugün de milletimize ilan ettiğimiz Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde yer alan düzenlemeleri, paket paket Meclise getiriyoruz.” diye konuştu.
Emniyet hizmetlerinin 306 bini bulan polis ve bekçi, 177 bini bulan jandarma ve 6 bin 500’e yakın sahil güvenlik personeli ile yürütüldüğünü anlatan Erdoğan, “Amacımız 780 bin kilometrekare vatan toprağının her karışında insanlarımızın güvenliği, huzurlu, geleceğinden emin bir şekilde yaşamasını sağlamaktır.” ifadesini kullandı.
Başkan Erdoğan, kademeli olarak hayata geçirdikleri reformlarla tüm belediyeleri kaynak ve yetki bakımından sorumluluk alanlarında en güzel hizmetleri verebilecekleri seviyeye çıkardıklarına işaret etti.
Sanayi üretimini hem artırdıklarına hem de yaygınlaştırdıklarına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Organize sanayi bölgelerinin sayısını 120 ilaveyle 313’e, buralardaki işletme sayısını 42 bin ilaveyle 53 bine, istihdamı da 1,5 milyona yakın ilaveyle 1,9 milyona yükselttik. Hepsini de kendi dönemimizde kurduğumuz ve cari açığımızın azaltılmasında 18,5 milyar dolarlık katkısı olan 19 endüstri bölgesinde 86 bin istihdam sağladık. KOBİ’lere en büyük destekler, hükümetlerimiz döneminde verildi. Savunma sanayisi, şahsen ilgilendiğim ve gerçekten göğüs kabartıcı başarılara imza attığımız bir diğer alandır. Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim: Geldiğimizde yerli olarak yüzde 20 ama şimdi yüzde 70’e varan bir yerli üretimi savunma sanayisinde yakaladık. Bugün Türkiye, milli güvenliği için kimin ne dediğine bakmadan istediği gibi operasyon yapabiliyorsa bunu savunma sanayisinde geldiğimiz yere borçluyuz. İnşallah kendi savaş uçağımızdan her türden motorumuza kadar tüm savunma sanayisi ihtiyaçlarımızı kendi imkanlarımızla üretebilir hale gelmemiz çok yakındır.”