Ekrem İmamoğlu tutuklanınca İstanbul’un trafik çilesi bile şaşırdı. Normalde her sabah saatlerce kıvranan TEM yolu, o gün boş kalınca kendi kendine “Ben nereye yanlış döndüm?” diye düşünmeye başladı. Çünkü İstanbul halkı “Başkan yoksa, biz de yokuz” diyerek işe gitmemeyi, ama yine de trafiği suçlamayı tercih etti. Çünkü bizde alışkanlıklar kolay değişmez.
Turist kafileleri İBB binasının önünde ağlıyor. Rehber İngilizce çeviriyor: “This man… He was our last hope…” Koreli bir turist, metro haritasını çözemeyince “İmamoğlu’nun ruhu bizi terk etti” diyerek ağlıyor. O sırada Taksim’de bir simitçi “Başkan geri gelsin, fiyatlara zam yapmam!” diye kampanya başlatıyor. Sosyal medyada trend: #SimitinYoluİmamoğlu
Ekonomi Bakanlığı acil durum masası kurmuş. Toplantı notları şöyle sızmış:
- İmamoğlu tutuklandığından beri döviz kuru sabit değil, oynak.
- MB Başkanı sabah dua ediyor, akşam döviz grafiği çiziyor.
- IMF’yi aradık, “Kendinizi bizden uzak tutun” dediler.
- Borsa sabah düşüyor, öğlen düşüyor, akşam da “Düştüm ama kalkamıyorum” diyor.
Ekonomistler bu olayı “İmamoğlu Endeksi” olarak tanımlamaya başladı. Yani, İmamoğlu ne kadar özgürse, ekonomi o kadar dengeli. Tutukluluk süresi uzadıkça halkın umudu azalıyor, faizler artıyor, sabit gelirli yurttaş evine sadece kuru ekmekle değil, artık kuru espriyle dönüyor.
Ekonomi profesörleri ekranlarda analiz yapıyor:
– “Sayın hocam sizce bu krizin nedeni nedir?”
– “İmamoğlu yoksa umut da yok, umut yoksa ekonomi çöker. Basit.”
Bu arada cezaevinin kantinindeki fiyatlar da artmış. “İmamoğlu geldiğinden beri burası da pahalandı” diyen mahkumlar, kantine zam yapan şirketi BİST’ten çıkarma kararı almış.
Yani dostlar, biz ekonomiyi faizle, dövizle değil; belediye başkanlarıyla yönetiyoruz. Dünya şaşkın, biz daha da şaşkınız. Çünkü bizde her şey olabilir. Ama İmamoğlu’nun tutuklanıp da ekonominin gül bahçesi gibi kalması? Hadi oradan…
Şimdi soruyorum size sevgili okuyucular: Ekrem İmamoğlu dışarıda mı kalsın, ekonomi içeride mi?
Ben cevaplayayım: En azından biri dışarda kalsın ki, diğeri nefes alabilsin…
