AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bingöl Gelişim Platformu’nun Sancaktepe’de düzenlediği iftar programına katıldı.
Bingöl Gelişim Platformu, Bingöllü hemşerileri için Sancaktepe ilçesinde bir iftar programı organize etti. İftar programına AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra AK Parti 25. Dönem Bingöl Milletvekili Şebnem Koçakelçi, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Adil Kandemir, Bingöl Gelişim Platformu Başkanı Av. Yunus Ustahabipoğlu, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, Akit Tv. Program Yapımcısı Sabri Balaban, Bingöllüler ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda bir selamla konuşması yapan Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, “Değerli Genel Başkan Yardımcımız sayın Cevdet Yılmaz ve siz kıymetli konukları ilçemizde ağırlamaktan onur duyduk. İlçemize hoşgeldiniz. Rabbim tuttuğunuz oruçları ve yaptığınız ibadetlerinizi kabul eylesin.”
Programda önemli konulara değinen Yılmaz, Türkiye’nin her tür terörle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Etnik, dini, mezhebi veya ideolojik argümanları kullanan her türlü terör örgütü, adeta koordineli bir şekilde Türkiye’ye saldırıyor. Bunların eş zamanlı bir şekilde ülkemize saldırıyor olması, herhalde tesadüf değil.” dedi.
Ramazanın Kur’an ayı olduğunu anlatan Yılmaz, “Her bakımdan büyük, faydalı ve faziletleri olan bir ay. Bir anlamıyla ramazan ilim ayı. Türkiye’de ve İslam aleminde çektiğimiz birçok sıkıntının derinliğinde, ilme yeterince önem vermeyişimiz vardır. Hamaseti, sloganları bir tarafa bırakıp, emek harcamayı ve ilmi öne çıkarmalıyız. İlim tahsil etmemiz lazım. Ramazan bunun için büyük bir fırsat. Ramazan diğer bir taraftan peygamber ayı. Peygamberimize Kur’an-ı Kerim bu ayda nüzul olmaya başladı. Bunun için bu ayda Peygamberimizi çok anmamız lazım. Kur’an-ı Kerim ve Peygamber’in hayatını okumanızı tavsiye ediyorum.” diye konuştu.
Yılmaz, Türkiye’nin önemli bir dönemeçten geçtiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
“Zor bir coğrafyadayız. Bu coğrafyada güçlü olmak zorundayız. İslam dünyasının içinde olduğu hali, hep birlikte görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Yemen’de, Afganistan’da, Myammar’da ve daha birçok bölgede Müslümanların yaşadığı acıları hepimiz görüyoruz. Biz haklıdan, mazlumdan yana olmalıyız. Güçlü olmayı isterken, başkaları üstünden efendilik yapmak için değil, mazlumlara, ihtiyaç içinde olanlara daha kolay uluşabilmek, daha çok hizmet etmek için güçlü olmayı istemeliyiz. Bu çerçevede Türkiye Cumhuriyeti olarak Suriyeli kardeşlerimize kapılarımızı açıyoruz. Irak’tan gelen mültecilere kapılarımızı açıyoruz, açmaya da devam edeceğiz. Bununla da iftihar ediyoruz. Dünyada bizden çok zengin ülkeler var. Çok büyük laflar da ediyorlar ama iş insanların elinden tutmaya, onlara yardım etmeye geldiğinde çok fazla da bir şey görmüyoruz. Dünyanın gerçeklerini, Akdeniz’de batan mülteci gemilerinde, sahillere vuran bebek ölümlerinde görüyoruz.”
“İKİNCİ BİR ATILIMIN ARİFESİNDEYİZ”
Türkiye’nin son 14 yılda sağladığı ilerlemenin birilerinin hoşuna gitmediğini dile getiren Yılmaz, ülkenin önünü kesmeyi amaçlayanların, Türkiye’yi bu yürüyüşünden geri bırakmak isteyenler olduğunu aktardı.
Yılmaz, bu güçlerin kullandığı en önemli aygıtlardan birisinin terör olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün Türkiye maalesef her tür terörle karşı karşıya. Etnik, dini, mezhebi veya ideolojik argümanları kullanan her türlü terör örgütü, adeta koordineli bir şekilde Türkiye saldırıyor. Bunların eş zamanlı bir şekilde ülkemize saldırıyor olması, herhalde tesadüf değil. Ancak hiçbiri amaçlarına ulaşamayacaklar. Allah’ın izniyle biz yolumuza devam edeceğiz. Türkiye, son 14 yılda, ekonomisi, demokrasisi, sosyal ve iş politikalarıyla önemli bir atılım yaptı ama bu yetmez. Şimdi ikinci bir atılımın arifesindeyiz. Yeni birtakım politikalarla bir kez daha sıçrama yapmak zorundayız. Bu noktada yeni anayasa ve sistem tartışması, Türkiye’nin en hayati konularından biridir. Artık bu kadar tartışma yeter. Türkiye askeri müdahaleler sonrası oluşan anayasayla yoluna devam edemez. Bu Türkiye’nin bir ayıbıdır. Bu ayıbı hep birlikte ortadan kaldırmak zorundayız. Türkiye’de kişilere ve partilere bağlı olmayan sistemden kaynaklanan istikrarı yerleştirmek zorundayız.”
“TÜRKİYE SİSTEM SORUNUNU ARTIK ÇÖZMELİDİR”
AK Parti’nin güçlü bir parti olduğu için sistemin eksiklerini kapatabildiğini ifade eden Yılmaz, “Ama her zaman böyle güçlü bir partilerin olma garantisi yok. Bu fırsatı Türkiye’nin iyi değerlendirmesi lazım. Yeni anayasa ve bizim tercihimiz başkanlık sistemiyle, Türkiye sistem sorununu artık çözmelidir. Bu artık ertelenemez bir noktaya gelmiş. Bunu da çözmüş bir Türkiye, demokraside yeni adımlar atacak, ekonomide yeni hamleler başaracaktır, dış politikasında çok daha etkili olacaktır. Uzun yıllardır devam eden sorunlarını çok daha kolay bir şekilde çözme kabiliyetini kazanacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, konuşmasının sonunda hemşehrilerine İstanbul’a uyum sağlamalarını ve Bingöl ile olan bağlarını daha da güçlendirmelerini tavsiye etti.