Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 20 Mart 2022

CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu, kendi Müslümanlığını mı sorguluyor?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Paneli’ne katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Dinimiz İslam’ın kendisi ile Müslümanlığımız arasındaki farkın gittikçe açıldığını kabul etmeliyiz” diyor. Doğru diyor. Çünkü kendisini ve kendisi gibi kokuşmuş zihniyetleri tarif ediyor! Abdest yok! Namaz yok! Oruç yok! Hac yok! Gusül yok! Helal-Haram hassasiyeti yok! Zulüm altındaki Dünya Müslümanlarını savunmak yok! Vatanseverlik yok! İçeride ve dışarıdaki bütün terör örgütleriyle işbirliği var, yalan dersen doğru sözü zaten yok! Ondan sonra Müslümanlığından bahsediyor. Kaldı mı ki?

Kimler Şeriata karşıysa onlar zaten Müslüman falan değil! Otomatikman İslam Dininden çıkmış olurlar.. Aklı başına gelir de Şeriatı inkar etmez tövbe eder ve Yüce Rabbim tövbelerini kabul ederse Müslüman olurlar.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Paneli’ne katıldı. Panelde yaptığı konuşmada Elmalılı Hamdi Yazır’ın kendisini Kur’an-ı Kerim’i anlamaya ve açıklamaya adamış saygın bir din alimi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu adanmışlığın sonucu olarak 12 yıl süren çalışmayla Kur’an-ı Kerim tefsiri “Hak Dini Kur’an Dili” eserini yazdığını söyledi.

“İSLAM VE MÜSLÜMAN DÜŞMANI HRİSTİYAN BİLİM ADAMLARININ YALAN DOLAN ARAŞTIRMALARINI MALZEME EDEN KILIÇDAROĞLU’NUN ONLARDAN NE FARKI VAR!”

Kılıçdaroğlu bir ülkede hukukun üstünlüğü, eşitlik ve şeffaflığın hakim olmasının, vatandaşların onur ve haklarının korunmasının sadece beşeri değil aynı zamanda dini bir zorunluluk da olduğunu kaydetti.
İslam ve Müslüman düşmanı Hristiyan iki bilim adamanın altı boş yalan bilgileriyle kürsüde algı yaparak onlardan bir farkı kalmayan Kılıçdaroğlu, “George Washington Üniversitesinden iki bilim insanı 2015 yılından bu yana düzenli olarak ‘İslamilik endeksi’ adlı bir çalışma yürütüyorlar. Bu endekste adalet ve yönetim, ekonomi, yolsuzluklar, insan hakları ve uluslararası hukuk gibi üst başlıklar çerçevesinde 150’ye yakın ülke İslami kriterlere uygunluklarına göre sıralanıyor. 2020 yılı endeksine göre İslam ülkeleri üzülerek ifade edeyim en alt sıralarda bulunuyor. Bu endeks 2015 yılında ilk defa yayınlandığında Katar 39’uncu sıradaydı. 40’ıncı sırada Birleşik Arap Emirlikleri vardı, Malezya 43’üncü sıradaydı. Türkiye ise 65’inci sırada bulunuyordu. Endeks 2020 yılı verilerinde İslam ülkeleri açısından hiç de iç açıcı değil. Malezya yine 43, Birleşik Arap Emirlikleri 47, Katar 51’inci sıraya gerilemiş durumda. Türkiye ise 2020 yılında 100’üncü sırada. Endeksin 2020 yılı sonuçları itibariyle ilk 40 sırada hiçbir İslam ülkesi yer almıyor. İlk sıralarda ise Yeni Zelanda, İsveç, Hollanda yer alıyor. Bu endeksin ortaya koyduğu sonuçlar İslam’ın ortaya koyduğu kriterler açısından Müslüman olarak yaşadığımızı ancak İslam’dan nasıl uzaklaştığımız gözler önüne seriyor. Dinimiz İslam’ın kendisi ile Müslümanlığımız arasındaki farkın gittikçe açıldığını kabul etmeliyiz. İslam’ın özünde yer alan çoğulculuğun gün geçtikçe azaldığı, Müslümanlar arasında kardeş kavgasının tüm çabalara rağmen sonlandırılmadığı gerçeği ile yüzleşmeliyiz. Kimi grup ve yapıların kendi çıkarları doğrultusunda dini değerlerimizi istismar etmesine hep birlikte karşı durmalıyız” şeklinde konuştu.

selyus