Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Fırat Kalkanı operasyonu ile ilgili yaptığı açıklamada “Dertleri Kuzey Suriye’de yeni bir devlet kurmak. Biz böyle bir devletin kurulmasına müsaade etmeyeceğiz, bu böyle bilinmeli” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Genel Kurulu’nda katılımcılara hitap etti.
“BİZE ZERK EDİLMEYE ÇALIŞILAN ZEHRİN PANZEHRİ BUNLARDIR”
Son günlerde döviz kurunda yaşanan dalgalanmaya değinen Erdoğan, “Dalgalanmaya karşı tıpkı 15 Temmuz’da milletimizin yaptığı gibi daha önce bizim aldığımız tedbirler gibi kararlı bir duruş ortaya koymalıyız. Bu sebeple ben ‘yatırım yapın’ diyorum. ‘Türk Lirası’na geçin’ diyorum. Üretin, ihraç edin, istihdam sağlayın. Çünkü bize zerk edilmeye çalışılan zehrin panzehri bunlardır. Onun için sürekli faizin düşürülmesinden bahsediyorum. Faiz düşmesi lazım. Kamu bankaları dahil faizin düşmesi lazım. Girişimcinin önünü açmak için faizin düşmesi lazım. Finans sektörü çok caziptir, önemlidir. Önemlidir ama öz sermaye ile değil, mevduat sahiplerinin verdiği paralarla para kazanan bir sektör. Vatandaş parasını veriyor, o da girişimciye satıyor. Ondan da güzel paralar kazanıyor. Faiz oranları gayet yüksek. Böcek gibi sözleşme. Sözleşmeyi okuyamıyorsun bile. Önüne ne konursa hemen imzayı atıyorsun. Böyle tezgah olmaz. Bunu Cumhurbaşkanı söylüyor diye beyefendiler rahatsız oluyor. Niye rahatsız oluyorsun. Ben dertliyim, derdim var. Bu ülkede yatırım olması lazım, başka çaremiz yok. En zor şartlarda bu yatırımlar yapılırsa bu ülke çökertilemez. Zor şartlarda yatırım duruşa, o zaman ülke durur Allah muhafaza. Bir kardeşi az önce içeri girerken bir kardeşimiz ‘biz 100 milyon dolar bozdurduk’ dedi. Mesele budur. Yatırımlarımızı eğer Türk Lirası ile yapacak olursak evelallah bu ülkenin belini kimse kıramaz. Zaten kıramayacaklar” diye konuştu.
“BUNLARIN İNSANLIK DİYE BİR DERDİ YOK”
Türkiye’nin mülteciler için yaptığı harcamanın 20 milyar doları bulduğunu ifade eden Erdoğan “Basit rakam değil. Nerede batı. Zengin batı nerede? Onların böyle bir derdi var mı? Hani insan hakları? Lafa geldiği zaman bakıyorsunuz hemen bir tane hayvancık petrol yığınları arasına düştüğü zaman dünyayı ayağa kaldırıyorlar. İşte buyurun. 2016’nın Akdeniz ve Ege’de ölen sayısı 6 bine yakın. Mülteciler konseyi açıklama yapmış, yapsa ne olur. Botlar şişleniyor ve o insanlar ölüyor. Kardeşim onların çıkışını engellemek için ne yapıyorsun. Türkiye’ye AB’nin verdiği söz var. ‘1 Temmuz itibariyle biz 3 milyar avro vereceğiz’ Şu ana kadar 677 milyon dolar UNESCO vasıtasıyla Kızılay’a, Afad’a gelen rakam. Söz verdikleri nerede, yok. Bunların bütçeleri bizden çok çok fazla niye gelmiyor? Bunların böyle bir derdi yok. Bunların insanlık diye bir derdi yok, bunların ezilen mazlum diye bir derdi yok. Bu dert bizde var” dedi.
“KUZEY SURİYE’DE YENİ BİR DEVLET KURULMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Türkiye’nin dış politikasına yönelik eleştirilere de sert yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen çıkmış parlamentoda birisi konuşma yapıyor. ‘Bize ne dünyadan.’ Lafa bak. Gaziantep’te 56 vatandaşımız öldürülüyor, Kilis’te ben hastaneleri dolaşıyorum. O güne kadar hep sabretmişiz bir yere girmemişiz. O gün dedik ki biz daha duramayız. İlk adımı attık. Cerablus’tan başladık, ardından El Rai, oradan güneye gideceğiz dedik. Akıl vermeye başladılar. ‘Ne işimiz var oralarda’ Benim için buralar tehdit bölgeleri. Bizim terörden arındırılmış güvenli bölge tezimi var. Eğer bu hallolmazsa Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa hep tehdit altında. Dertleri Kuzey Suriye’de yeni bir devlet kurmak. Biz böyle bir devletin kurulmasına müsaade etmeyeceğiz, bu böyle bilinmeli. Şehitlerimiz canımızı yakıyor ama şunu da bileceğiz ki bir toprağın vatan olması için şehide ihtiyaç var, gaziye ihtiyacı var. Onun için ‘bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır’ diyor şair. Bu 780 bin kilometre bize durup dururken lütfedilmedi. Cumhuriyetten önce on yılı bir ele alırsa on yılda biz yaklaşık 2 milyon kilometreden 780 bin kilometre kareye düştük. Bize Sevr’i dayattılar, Lozan’a razı olduk. Yoksa biz buna layık mıyız? Biz 17-18. Asrın dünyada bir numarası olan bir devletiz. Oradan bu bakiyeye kaldık. Şimdi de diyoruz ki ‘ne olacak, olsun biraz daha gidebilir’ Zaten bu PKK denen ahlaksızların istediği bu değil miydi? Bunlar değil miydi bizim Güneydoğu bölgemizde operasyon yaparken, oraları kendilerine göre bire devlet kurmak isteyenler. Sıkışınca ‘bizim böyle derdimiz yok’ demeye başladılar. Kime yutturacaksınız. Biz sizin bütün gizli defterlerinizi, kitaplarınızı biliyoruz. Ama Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmayacak. Biz bu delikten bir daha sokulmayız” ifadelerini kullandı.