Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu anlayışın miadı dolmuştur. İnsanlık nasıl Covid-19’u eninde sonunda yenecekse inşallah Türkiye bu bağnaz zihniyeti bir daha geri dönmemek üzere tarihe gömecektir. Türkiye’nin yeni dönemdeki en önemli kazanımlarından biri de siyasetteki bu değişim olacağını ümit ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
“SİYASETİN KALİTESİNİ ARTIRMANIN YOLU BU KİRLİ ZİHNİYETİ ÜLKEMİZDEN TASFİYE ETMEKTEN GEÇİYOR”
CHP’ye yönelik konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dünyanın özellikle salgın sonrası hiçbir bakımdan asla yeniden eskisi gibi olmayacağı bir dönemden geçtiğimizi unutmamalıyız. Bu sürecin ülkemizde de siyasi, ekonomik, sosyal kültürel her türlü alanda yeni bir silkinişe yeni bir uyanışa vesile olmasın istiyorum. Çünkü ülkemizde maalesef tek parti devrinden beri bu millete maddi manevi eziyet eden bir anlayışın salgın günlerindeki dahi içindeki kini karanlığı ortalığa saçmaktan geri durmayan bir örnekleriyle karşılaşıyoruz. Milli iradenin üstünlüğünü demokrasiyi, hakkı, hukuku, adaleti, sandığı hazmedemeyen bu faşist zihniyet, hala vesayet, darbe, cunta özlemiyle yanıp tutuşuyoruz. CHP yöneticilerinin sadece son bir haftadaki beyanlarını alt alta koyduğunuzda ortaya çıkan tablo bize bunu söylüyor. Bu zihniyetin ülkemizin 70 yıllık demokrasi tecrübesinden zerre kadar nasiplenmediğini anlaşılıyor. Demokratik yöntemlerle iktidara gelmek yerine, darbeyle ülkenin yönetimini gasp etme hevesiyle hareket edenler, 15 Temmuz’da milletten aldıkları derse rağmen aynı yolda yürümekte ısrar ediyorlar. Sadece son günlerdeki kötü örnekler bile karşımızdaki hastalıklı zihniyetin asla iflah olmayacağını delilidir. CHP yöneticilerinin güya siyaset diye sergilediği tavırlar dünyanın hiçbir yerinde demokrasiyle, hukukla hatta insanlıkla bağdaşmaz. Sürekli yalan söyleyerek siyaset yapılmaz, sürekli yanlış bilgilerle insanlar haksız itham edilerek siyaset yapılmaz, sürekli iftira atılarak insanların mahremiyetine girilerek siyaset yapılmaz. Doğru olmadığını çok iyi bildikleri konuları pervasızca ve yol açtığı sosyal, siyasi ekonomik sonuçları umursamadan tartışmaya açanların yaptıkları işin adı siyaset değildir. Gerçi bunların kasetle göreve gelmiş genel başkanı yıllardır aynı yöntemleri kullanıyor. Hal böyle olunca, yardımcılarına, İl başkanlarına diyecek söz bulamıyoruz. CHP’nin bu tarzı yüzünden yeni nesillerin siyasetten soğumasından endişe ediyoruz. Biz kadınları ve gençleri siyasi karar alma mekanizmalarında daha etkin bir şekilde yer almaya devam ederken, bu tür kötü örneklerin gayretimizi sekteye uğratmasına asla izin veremeyiz. Siyasetin kalitesini artırmanın yolu bu kirli zihniyeti ülkemizden tasfiye etmekten geçiyor” dedi.
“SİZ KESİNLİKLE MİLLİ DEĞİLSİNİZ, YERLİLİĞİNİZ DE TARTIŞILIR”
“CHP yöneticileriyle aynı zihniyetin medyadaki ve mensuplarını buradan bir kez daha ikaz ediyorum. Beyhude yere uğraşmayın” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk milleti sizi o sandıktan çıkartır ne de sırtınızı yaslamayan çalıştığını darbecilere meydan bırakır. Çünkü siz kesinlikle milli değilsiniz, yerliliğiniz de tartışılır. Çünkü siz bu halkın inancına, tarihine, gönül dünyasındaki sızılara saygılı değilsiniz. Çünkü siz bu ülkede ne kadar bozguncu, sapkın, azgın varsa hep onlarla birlikte oldunuz. Asla milletin safında yer almadınız. Çünkü sizin ne tarihi, manevi, ahlaki bir noktanız, omurganız, davanız kavganız var. Mitolojideki düşmanlık, nefretten beslenen yaratıklar gibisiniz. Ne bu ülkeye, ne millete ne de insanlığa dokunan yararınız olmadığı gibi oldukça çok zararınız var. Kendi ülkenize ve milletinize husumetinizi açıkça ifade edemediğiniz için her musibeti buna alet ediyorsunuz. Deprem olur bina yıkıntılarının altında kalan insan sayıları çok göstermeye uğraşırsınız. Ekonomiye saldırı olur, insanlar ekmeğinin geleceğinin derdine düşmüşken size oradan siyasi rant devşirme peşinde koşarsınız. Darbe girişimi olur milletimiz bayrağı elinde, tekbiri delindi tankların karşına dikilir, siz balkondan tankları alkışlar, televizyon karşısında kahvenizi yudumlarsınız. Teröristler askerimize, jandarmamıza saldırır, şehit sayısını yüksek göstermek için binbir yalan uydurursunuz. Sınırlarımıza yapılan tacizleri önlemek için hareket düzenlersiniz, Siz eli kanlı diktatörlerin, teröristlerin savunucusu olursunuz. Salgın olur, tüm dünya ülkemizin gayretlerini takdirle takip ederken, siz hasta sayısını vefat sayısını malzeme ilaç bulunamadığı yalanıyla ortada gezersiniz. Buna karşılık ülkemizin özellikle milletimizin hayrına olan ne işin ucundan tuttunuz, ne de hakkı söyleme babında tek kelime ettiğiniz duyulmuştur” diye konuştu.
“İNSANLIK NASIL KOVİD-19’U ENİNDE SONUNDA YENECEKSE İNŞALLAH TÜRKİYE BU BAĞNAZ ZİHNİYETİ BİR DAHA GERİ DÖNMEMEK ÜZERE TARİHE GÖMECEKTİR”
Yapılan hizmetlere de sürekli eleştiriler getirildiğini söyleyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Marmaray’dan İstanbul Havalimanına, bölünmüş yollardan şehir hastanelerine kadar, çıktığınız engellemeye çalıştığınız her hizmeti tepe tepe kullanır, ama bunları zehirli dilinizle sürekli sokmaktan geri durmazsınız. Atatürk Havalimanı arazisinde 45 gün içinde kurmayı başardığımız bin yataklı hastaneyi dahi 14 milyar lira uçtu diyerek karalayan bu zihniyetin artık sonu gelmiştir. İnşa ettiğimiz Şehir hastanelerini kara delik olarak yaftalayanlar son 2 ayda yaşananların ardından bile maalesef en küçük pişmanlık emaresi göstermediler. Gösteremezler o kişilik meselesidir. Kullanan herkesin hayran olduğu İstanbul Havalimanın hala hazmedemediklerini görüyoruz. Aynı şekilde İstanbul’dan çıkıp 3 saat içinde İzmir’e ulaşırken kullandıkları otoyola attıkları çamurların izleri hala kurumadı. Sırf polemik için insanların haysiyetlerine saldırarak girdikleri vebalin umurlarında olmadıklarını biliyoruz. Bu anlayışın miadı dolmuştur. İnsanlık nasıl Kovid-19 eninde sonunda yenecekse inşallah Türkiye bu bağnaz zihniyeti bir daha geri dönmemek üzere tarihe gömecektir. Türkiye’nin yeni dönemdeki en önemli kazanımlarından biri de siyasetteki bu değişim olacağını ümit ediyoruz.