Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15’inci Büyükelçiler Konferansı’nda, İsrail’in 14 aydır sürdürdüğü Gazze soykırımına karşı Türkiye’nin bütün vücudunu taşın altına koyacağını söyledi. Başta CHP olmak üzere muhalefetin Suriye politikasını sert bir dille eleştiren Erdoğan, “Türkiye ne kendi vatandaşlarına, ne de Suriyeli kardeşlerine mahcup olmamıştır. Muhalefetin ve içimizdeki ırkçı çevrelerin ülkemize yeni bir Boraltan Köprüsü faciası, utancı yaşatma girişimlerini boşa çıkarmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı’nın düzenlediği 15’inci Büyükelçiler Konferansı’nda gündeme damga vuran açıklamalarda bulundu. Konuşmasında ‘Suriye’de zalimler kaybetti’ diyen Erdoğan, başta CHP olmak üzere muhalefete de ağır eleştirilerde bulundu.
İsrail’in 14 aydır sürdürdüğü Gazze soykırımında uluslararası toplumun sınıfta kaldığını vurgulayan Erdoğan, Irak’ın toprak bütünlüğünü de savundu. Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkanlar ise şöyle:
“ÜLKEMİZİN GELECEĞİ ADINA BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”
Kalkınma ajanslarımız ve bölge kalkınma idarelerimiz aracılığıyla 81 ilimizde hayata geçirilen Anadolu’dakiler projesi ülkemizin coğrafi, kültürel ve geleneksel zenginliklerini koruyup tanıtmayı amaçlıyor. Proje ile 3B yani birikim, beceri ve bereket temaları arasında dijital platforma taşınarak mahalli üreticilerimizin desteklenmesi geleceğe aktarılması hedefleniyor. Bu topraklardaki son devletimiz olan ay yıldızlı al bayrağın altında huzur bulduğumuz Türkiye Cumhuriyeti geçtiğimiz yıl 100. yaşını geride bıraktı. Bu vesile ile devlet ve millet olarak 85 milyon hep birlikte Cumhuriyetimizin 1 asırlık kazanımlarını muhafaza edip birbirimize daha da kenetlendik. Yepyeni ruhla Türkiye Yüzyılına güçlü bir şekilde adım attık.
Bölgede huzurun, barışın, refahın tesisi için Türkiye Yüzyılı hedeflerin küresel ölçekte hayata geçirilmesinde Dışişleri Bakanlığı’na önemli görevler düşüyor. Küresel sistemin çıkmaza girdiği, uluslararası toplumun reflekslerini yitirdiği çok taraflı yönetişim mekanizmaların çözüm üretmekte yetersiz kaldığı zorlu dönemden geçmekteyiz. Uluslararası kurum ve kuruluşlar savaş ve ihtilafları önlemek bir yana sergiledikleri atıllıkla yeni çatışmalara zemin hazırlıyor. Dış politika paradigmamızı daha dinamik, etkinliğe kavuşturmak ülkemizin geleceği adına büyük önem taşımaktadır.
ULUSLARARASI TOPLUMA GAZZE ELEŞTİRİSİ
Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında 14 aydır devam eden 50 bini aşkın Filistinlinin hayatını kaybettiği katliamın önüne bir türlü geçilemedi. İsrail yönetimi bölgedeki sorunları daha da çetrefil hale getirerek saldırılarına her gün bir yenisini ekliyor.
Uluslararası toplumun katliamlar karşısındaki kayıtsızlığı, sistemi ayakta tutan değerlerin örselenmesine, yok olmasına sebebiyet vermektedir. Bunu mutlaka bir dur denilmelidir.
“TÜRKİYE TÜM VÜCUDUNU TAŞIN ALTINA KOYMAYA HAZIR”
İsrail hükümetin ısrarla ve inatla gittiği yol açık söylüyorum yol değildir. Bu durum Gazze ve Filistin olduğu kadar Suriye için de geçerlidir. Türkiye olarak 14 aydır kalıcı ateşkes ve barışa fırsat tanınması gerektiğini vurguluyoruz. Bölgede değişen dinamikler hiç olmadığı kadar elverişlidir.
Türkiye Gazze’deki kan deryasını son bulması için elini değil, tüm vücudunu taşın altına koymaya hazırdır. İsrail hükümeti ve küresel güçlerin Gazze’de barış penceresinin açılması için inisiyatif alması gerektiğine inanıyoruz. Samimi irade gösterilirse elbette netice alınacaktır. Türkiye, Gazze’deki kan deryasının artık son bulması için değil elini, tüm vücudunu taşın altına koymaya hazırdır.
“KANLI ESAD REJİMİ SON BULMUŞTUR”
Komşumuz Suriye, son 14 günde büyük bir değişime sahne olmuştur. Eli kanlı Esad rejimi, arkasında büyük bir enkaz bırakarak Suriye’den firar etmiştir. Zalimler zelil olmuş, mazlumlar kazanmıştır. Suriye’de 61 yıldır kan ve göz yaşıyla süren kötülük artık son bulmuştur. İnşallah bu ülkede en zor dönem pazar günü itibarıyla geride kalmıştır.
Türkiye, Suriye ihtilafının ilk gününden beri daima haklı, adaletli ve kuşatıcı bir sistemin inşasını savunmuş, katliamlar başladığında da Suriyeli kardeşlerine hem kapısını hem de gönlünü sonuna kadar açmıştır.
BORALTAN KÖPRÜSÜ UTANCINA VURGU YAPTI
Hükümetimizin engellemelere, haksız eleştirilere, itibar suikastlerine rağmen 13 yıldır kararlılıkla sürdürdüğü insani politikasının haklılığı çok net bir şekilde tescillenmiştir. Türkiye ne kendi vatandaşlarına, ne de Suriyeli kardeşlerine mahcup olmamıştır. Muhalefetin ve içimizdeki ırkçı çevrelerin ülkemize yeni bir Boraltan Köprüsü faciası, utancı yaşatma girişimlerini boşa çıkarmıştır.
Esad’ın sözde af ilanlarına neden itibar etmediklerini, ülkelerine dönmekte neden istekli olmadıkları ortaya konmuştur. Hapishane denilen yerlerin affınıza sığınarak söylüyorum esasen birer insan mezbahanesi olduğunu gördük. Suriyeli kardeşlerimizin bundan sonra ülkenin imar ve ihyası başta olmak üzere pek çok meydan okumayla karşı karşıyadır. Sürecin bugüne kadar başarıyla yönetildiğine şahit oluyoruz. Savaşı kazanan Suriyeli kardeşlerimizin zaferi de kazanacağına yürekten inanıyoruz.
IRAK VE KARABAĞ MESAJI
Temennimiz yeni yönetimin Suriye halkının tüm kesimlerini kucaklayan bir anlayışla yoluna devam etmesidir. Türkiye olarak inşallah yeni dönemde de Suriye halkının yanında olmayı sürdüreceğiz. Suriyeli kardeşlerimize ihtiyaç duymaları halinde gereken her desteği vereceğiz.
Tıpkı Suriye gibi Irak’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin muhafazası da bizim için çok ama çok önemlidir. Karabağ’ın işgalden kurtulmasıyla yakalanan tarihi fırsatın, Azerbaycan ile Ermenistan arasında bir barış anlaşmasıyla taçlanmasını arzu ediyoruz. Kaynak: turkiyegazetesi.com.tr