Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Kahraman ordumuz, ‘Hudut namustur’ anlayışıyla hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta, terörü kaynağında yok etmek üzere yurt içinde ve sınır ötesinde artan bir şiddette ve taarruzi bir anlayışıyla başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadele etmekte, Kıbrıs dahil denizlerimizdeki hak, alaka ve menfaatlerimiz ile semalarımızı azim ve kararlılıkla korumaktadır” dedi.

Bakan Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un da katıldığı, Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Harp Enstitüleri 8’inci Dönem Müşterek Komuta Kurmay Eğitimi, 4’üncü Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi, 10’uncu Dönem Karargah Subaylığı Eğitimi Mezuniyet Töreni’nde, uluslararası sistemin ülkeler arası çatışmalar, terör, salgın hastalıklar, küresel eşitsizlik, mülteci sorunu, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı, iklim değişikliği ve gıda arzı gibi sorunlar nedeniyle küresel düzensizliğe doğru evrildiğini belirtti.

Bu ve benzeri sorunlarla mücadele edebilmek için “büyük resmin” görülebilmesi ve geleceğin güvenlik perspektifinin analitik bir yaklaşımla doğru bir temele oturtulması zaruri hale geldiğini ifade eden Akar, “Ülkeler, sınır güvenliğinin sağlanmasından siber alanın korunmasına kadar daha fazla savunma yatırımları yapmakta ve uluslararası alanda çok boyutlu ilişkiler kurmaktadır. Zat-ı devletlerinin liderliğinde ülkemiz de gerek savunma ve güvenlik alanında yaptığı atılımlarla gerekse diğer ülkelerle kurduğu çok boyutlu ilişkilerle uluslararası alanda özne haline gelmiş, etki alanı üç kıta, ilgi alanı ise bütün dünya olmuştur” diye konuştu.

Jeopolitik gelişmeler karşısında proaktif davranan Türkiye’nin bölgesinde ve çeşitli coğrafyalarda istikrar sağlayan ve güven veren bir ülke olmayı başardığını belirten Akar, şunları söyledi:

“Ülkemizin böylesine önemli bir misyon üstlendiği bu süreçte görev ve sorumlulukları artan Milli Savunma Bakanlığımız da bölgesel ve küresel güvenlik için yeni yaklaşım ve stratejilerle Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve en etkili faaliyetlerini emir ve komutanızda icra etmektedir. Bu kapsamda kahraman ordumuz, ‘Hudut namustur’ anlayışıyla hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta, terörü kaynağında yok etmek üzere yurt içinde ve sınır ötesinde artan bir şiddette ve taarruzi bir anlayışıyla başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadele etmekte, Kıbrıs dahil denizlerimizdeki hak, alaka ve menfaatlerimiz ile semalarımızı azim ve kararlılıkla korumaktadır. Asil milletimizin mazlum ve mağdura uzattığı şefkat eli olan ve yüksek ahlaki değerlerimizi temsil eden Silahlı Kuvvetlerimiz aynı zamanda yedi iklim üç kıtaya barış, huzur ve adaleti götüren atalarımızdan aldığı ilhamla, bölge ve dünya barışına katkıda bulunmak için kendisine verilen görevleri de azim ve gayretle yerine getirmektedir.”

Türkiye’nin Suriye ve Libya’da barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik ortaya koyduğu çabalar ve Karabağ sorununun çözümü ile Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılması için sarf ettiği gayretleri bu durumun son örnekleri olarak nitelendiren Akar, “Silahlı Kuvvetlerimizin tüm bu faaliyet alanlarında üstlendiği görevleri başarıyla yerine getirebilmesi için personel temininden eğitim ve öğrenimine, yeni askerlik sisteminden teşkilat ve lojistik yapısına kadar reform niteliğinde birçok yenilik ve uygulama hayata geçirilmiş, böylece TSK, nitelik ve nicelik olarak sürekli bir gelişim kaydetmiştir” dedi.

“ORDUMUZUN ETKİN, CAYDIRICI, SAYGIN NİTELİKLERİ HER GEÇEN GÜN DAHA DA ARTMAKTADIR”

Orduların gücünün personelinin kahramanlık ve fedakarlığının yanı sıra sahip olduğu yüksek teknoloji ürünü harp silah, araç, gereçleriyle de doğru orantılı olduğunu ifade eden Akar, şöyle konuştu:

“Türk ordularının savaş ortamındaki yeteneğine defalarca şahitlik eden tarih, Mehmetçiğin en büyük hasletinin kahramanlık ve fedakarlık olduğunun ve değerleri uğruna canını feda etmeyi göze alıp neleri başarabildiğinin sayısız örnekleriyle doludur. Şanlı tarihimizden ilham alan bizler de zat-ı devletlerinin ve asil milletimizin sağladığı imkanlarla personelimizin en ileri düzeyde eğitim-öğrenimi ve yüksek teknoloji ürünü silah sistemleriyle teçhizi için gayret göstermekteyiz. Bu doğrultuda milli, manevi ve mesleki değerlerinin bilgisi ve bilincinde, müşahede, muhakeme ve icra yeteneği gelişmiş, taktik ve teknik kuralları uygulama becerisine sahip, yüksek teknoloji ürünü harp silah, araç ve gereçlerini etkin şekilde yönetebilen ve kullanabilen çok yönlü ve nitelikli kurmay subay ve karargah subayı yetiştirmek temel amacımızdır. Liderliğiniz, destek ve teşviklerinizle yüzde 80’ler seviyesine ulaşan yerli-milli savunma sanayimizin sağladığı imkan ve kabiliyetlerle donatılan kahraman ordumuzun etkin, caydırıcı, saygın nitelikleri her geçen gün daha da artmaktadır.”

“KOMUTAN GÖZ ÖNÜNDE OLAN, KURMAYLARI İSE GÖLGEDE DURANDIR”

Diplomalarını alan personele de seslenen Bakan Akar, “Bundan sonraki meslek hayatınız boyunca unutmamanız gereken önemli bir husus da şudur: Ordu, kıta ve komutan demektir. Kıta ve komutanı bir bütün olarak hareket ederse etkin bir güç haline dönüşür. Kıtayı komutanı ile bütünleştirmede ve birleştirmede karargahın ve kurmay subayın sorumluluğu büyüktür. Komutan ve kıtayı tanımada insan ruhunu tahlil önemlidir ve önceliklidir. İnsan ruhuna inmenin yolu ise onu sevmek, korumak ve örnek olmaktır.

Komutan devamlı uygulayan, kurmay ve karargah subayı devamlı araştırandır, bulguları şüphe ile karşılayandır” ifadelerini kullandı.

“ŞÜPHE AKLIN YARISIDIR” DİYEN AKAR, ŞÖYLE DEVAM ETTİ:

“Komutan göz önünde olan, kurmayları ise gölgede durandır. Tevazuyu elden bırakmayın. Tevazu olgunluğun yarısıdır. Asil milletimiz, ordusunu emsalsiz bir sevgi ile bağrına basandır. Bu sevgi halesini, bu güven kalesini, bizlere emanet edilen bu kutsal mirası sizler devralacak, onu muhafaza edecek ve sizden sonrakilere devredeceksiniz. Dolayısıyla ‘En büyük takdir, güvenilmek, en büyük başarı, bu güvene layık olmaktır’ düsturunu hayatınızın her aşamasında egemen kılmanın gayreti içerisinde olunuz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerleriyle, asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı ilhamla, aklın ve bilimin ışığında, Anayasa çerçevesinde, yasalar doğrultusunda, Zat-ı devletlerinin Cumhurbaşkanımızın direktifleri ile sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde, görevinin başında olduğunu unutmayın.”

Bakan Akar, 14 dost ve kardeş ülkeden gelerek mezun olan 76 misafir askeri personele de görevlerinde başarı dileklerini iletti.