AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ravza Kavakcı Kan, “AK Parti’nin iktidarı ve son 15 senedir yaşanılanlar değerlendirildiğinde durumu hayret ve hayranlıkla değerlendirmemek mümkün değil. AK Parti adeta ‘bir insan hakları devrimi’ gerçekleştirmiştir.”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ravza Kavakcı Kan, ATO Congresium’da AK Parti Genel Merkezince düzenlenen “Bir İnsan Hakları İhlali Olarak 15 Temmuz” paneline katıldı.
Kan, genel başkanlık olarak 15 Temmuz darbe girişiminin insan hakları açısından anlatılması için bu panelin düzenlendiğini belirterek, hain darbe girişiminin 80 milyon vatandaşının en temel hakkı olan “yaşama hakkı”na karşı yapıldığını söyledi.
O gece milletin sadece ellerinde bayraklar, göğüslerinde iman ve vatan sevdalarıyla darbeci hainlere karşı koyduklarını ifade eden Kavakcı, o hainlerin “genç, yaşlı, kadın, çocuk” demeden masum insanları korkakça ve kalleşçe katlettiklerini vurguladı.
Kan, o gece yaşananları hatırlatarak, 15 Temmuz verilen silahsız sivil mücadelenin, dünya siyasetinde emsalsiz bir demokrasi mücadelesi olduğuna dikkati çekti.
“İnsan hakları” dendiğinde, nedense akıllara “insan hakları ihlalleri”nin geldiğine işaret eden Kavakcı, “Aslında ‘Türkiye açısından insan hakları’ denildiğinde, AK Parti’nin iktidarı ve son 15 senedir yaşanılanlar değerlendirildiğinde durumu hayret ve hayranlıkla değerlendirmemek mümkün değil. AK Parti adeta ‘bir insan hakları devrimi’ gerçekleştirmiştir. Bu süreçte Türkiye, uluslararası alanda sadece kendi milli menfaatleri için değil aynı zamanda dünyadaki mazlumlar için de çaba sarf etmiştir.” diye konuştu.
“TARİHİN KARA SAYFALARINA GÖMÜLDÜLER”
Kan, AK Parti yönetimi boyunca milletin huzur içerisinde daha özgür olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Eski Türkiye’de ‘öteki’ muamelesi görüp, en temel hak ve özgürlüklerinden sistem tarafından mahrum bırakılanlar, artık büyük mücadelelerle gerçekleştirilen reformlar neticesinde devlet nezdinde hak ettikleri şekilde eşit vatandaş muamelesi görüyor. Eski Türkiye’de ‘öteki’ muamelesi gören bir grupta en hafif ifadeyle, ‘fikir, vicdan ve ifade hürriyeti ihlallerine ve kadına karşı ayrımcılığa maruz kalan başörtülü kadınlardı’.
Kadına karşı ayrımcılığın en acı sahnelerinden bir tanesi de 2 Mayıs 1999’da TBMM’de yaşanılan ve seçilmiş bir milletvekilinin, Merve Kavakçı’nın şahsında, başörtülü kadınlara ve ailelerine yaşatılan had bildirme kampanyasıydı. Bu aslında milli iradeye yapılan adı konmamış bir darbeydi. Halk arasında zaten asla itibar görmeyen bu saçma sapan ayrımcılık ve onu uygulayanlar da tarihin kara sayfalarına gömüldüler.”
Ravza Kavakcı Kan, artık Türkiye’de demokrasinin kendine sunduğu nimetlerin bilincinde tepeden bakan siyasetçilere prim vermeyen, onlara tahammülü olmayan, haklarını meşru yollarla sonuna kadar özgüvenli bir şekilde savunabilen bir anlayışın bulunduğunu kaydetti.
Panelde, Cumhurbaşkanlığınca Türkçe ve İngilizce hazırlanan “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Milletin Zaferi” ile TRT tarafından İngilizce hazırlanan “History and Memory, TRT World in the Face of the July 15 Coup” kitapları konuklara dağıtıldı.
“Bir İnsan Hakları İhlali Olarak 15 Temmuz” panelinde, yabancı medya temsilcileriyle AK Parti teşkilatından bazı isimler de katıldı.