Bağcılar Belediyesi’nin düzenlediği Söyleşi Programı’na katılan ve 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ilçe sakinleriyle birlikte FETÖ’cü cuntacıların saldırılarına göğüs geren Ankara Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, “O kadar çok acımasız ateş ediyorlar ki ama biz 9 şehit 92 gaziyle nasıl kurtulduk. Bir gazi diyor ki bana sıkıyorlar diyor ama ben ayaktayım diyor. Yani yüzlercesi bunu anlatabiliyor. Bambaşka bir geceydi”
Söyleşi Programı’nın ev sahibi Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı, adaşı Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertük’e katılımları ve değerli bilgilerinden dolayı özeli işlemeli bir hediye takdim etti.
Ankara Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, Bağcılar Belediyesi’nin düzenlediği Söyleşi Programı’nda Kazan halkının mermilerin, savaş uçaklarının ve tankların karşısına dikildiği, 9 kişinin şehit olduğu, 82 kişinin de yaralandığı destansı direnişi anlattı. Yazar Demet Tezcan’ın moderatörlüğündeki söyleşide konuşan Ertürk, Akıncı üssü olarak bilinen 4. Ana Jet Üssü önünde savaş uçaklarının havalanmaması için cansiparane verilen mücadeleyi dinleyenlerle paylaştı. Vatandaşlar tarafından da yoğun ilgi gösterilen söyleşiye, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı da katılarak, Başkan Ertürk’ün 15 Temmuz gecesine yönelik anlattıklarını dinledi.
“CUMHURBAŞKANIMIZIN ÇAĞRISIYLA İNSANLAR TOPLANDI”
Olayın farkına vardıktan sonra hemen sela okuttuklarını belirten Ertürk, “Seladan sonra da dedik ki vatanını milletini seven her insan Kazan Belediyesi’nin önüne gelsin. Ya bugün biz sokağa çıkacağız ya da çıkacak bir sokağımız yoktur dedik. Haber alıp 45 dakika içerisinde Kazan’ın 30 kilometre ötesindeki köyünden, mahallesinden traktörüne binerek gelen o insanlar böyle bir koro halinde binlerce insanla herkesin sadece işini yaptığı ve kimse kimsenin işine karışmadığı bir süreç yaşandı. Yani darbeyi duymakla beraber de, Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın çağrılarıyla beraber de insanlar toplandı” diye konuştu.
“Özellikle meclisin bombalanmasından sonra biz uçakların oradan kalktığına emin olduk” diyerek sözlerine devam eden Ertürk, “Kendimiz emin olmakla beraber bakanlarımız, Başbakanımız buranın merkezi burası, artık burayı durdurun. O anda bir uçak nasıl durdurulur yani koskoca bir tesis, 11 milyon metrekarelik bir arazisi var. Ama etrafında bizim öbek öbek köylerimiz var. Oradan birilerine dedim ki yakacak bir şey yok mu? Bir muhtarımız da dedi ki ekin var, saman var dedi. Yakalım mı diye sordu, yak dedim. Ekin de var dedi, yakın, ne bulursanız yakın dedim. O arada belediye garajındaki lastikler aklımıza geldi. Dedim ki eski lastikleri toplayın gelin. Onları getirdiler. Lastikler yandı, anızlar, samanlar yandı. Hakikaten de simsiyah bir duman yukarıda. O sivil akıl. Yani o anki akılla diyoruz ki, F-16’lar hassastır biraz da, bu dumanla görüş mesafelerini daraltalım, iniş ve kalkışlarına engel olalım. Kalkan inemesin inen de kalkamasın diyerekten o şekilde düşündük” şeklinde konuştu.
“15 DAKİKA SİLAH SIKTILAR”
Tüyleri diken diken eden bir gece yaşadıklarını belirterek sözlerini sürdüren Başkan Ertürk, “Gerçekten de o gece belki 15 dakika silah sıkmışlardır. En az dedik ki 300 veya 400 kişi. Yanımdaki arkadaş diyor ki başkanım bin kişi de olabilir. Yani o kadar çok acımasız ateş ediyorlar ki ama biz 9 şehit 92 gaziyle nasıl kurtulduk. Bir gazi diyor ki bana sıkıyorlar diyor ama ben ayaktayım diyor. Yani yüzlercesi bunu anlatabiliyor. Bambaşka bir geceydi” ifadelerini kullandı.
“2 TANE YAKIT TANKERİ BULUP ÜSSÜ PATLATMAK İSTEDİK”
Havadaki uçağın dost uçak mı düşman uçak mı olduğunu anlayamadıkları bir gece geçirdiklerini belirterek sözlerine devam eden Ertürk, “Helikopter kalkıyor, dost helikopter mi düşman helikopter mi onu tartışıyoruz. Dağılın diye uyarı yapan polis Ankara Emniyeti’nin önünde sevgili vatandaşlarımız lütfen dağılmayın bizim size ihtiyacımız var diyor. Türkiye bu süreçleri görüyor. Yani o kadar zor bir süreç ki kimin ne yaptığını bilmediğimiz bir süreç. Artık dedik ki nasıl olsa eve helikopter de gelmiş, nasıl olsa bize sıkacaklar, dedik ki 2 tane yakıt tankeri bulalım, yakıt tankeriyle birlikte girelim, tanker de patlasın bizde hiç önemli değil, hiç olmazsa biz etkisiz hale getirelim” diye konuştu.
“ASKERLER YARIM SAAT YARALILARIMIZI VERMEDİ”
“Askerler yarım saat yaralılarımızı vermedi” diyen Ertürk, “Şehitlerimizin naaşlarını vermiyorlar. Yaralılarımız inim inim inliyor, yaralıyı vermiyorlar. Ama yaralılarımız gömleğini, atletini yırtarak yüzünü dahi görmediği, kim olduğunu bilmediği kişiye, sırtında kan gördüğü için ilk pansumanını yapıyor. Sonra 40 ambulans geldi. Kazan Devlet Hastanesi’ne götürdük. Yani tam bir can pazarı, her taraf kan gölü. Koridorlar dolu. Acil zaten dolu. O şehit olanlardan bir tanesi orada şehit oldu. Bir tane amca geldi, yaralı. Sedyeden düşerek kalkıyor, bu amcanın yarası daha ağır diyerek düşerek ona yer veren, yine kendisinden daha ağır hastanın olduğunu düşünerek birbirlerine yer verenler oldu. Onlar can pazarında, sedyede benden daha ağır yaralı diyerek, ambulansa önce onu alın, sedyeye önce bunu alın” dedi.
“15 TEMMUZ, DARBEDEN ÖTE BİR İŞGAL GİRİŞİMİYDİ”
15 Temmuz’un çok haince ve alçakça bir kalkışma hareketi olduğunu belirten Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ise, “Türk siyasi tarihine baktığımız zaman aslında darbelere yabancı bir topluluk değiliz. Osmanlı döneminde de, Cumhuriyet döneminde de birçoğunun yaşandığını okuduk ve birkaç tanesine de şu salondaki topluluk olarak şahitlik ettik. Salondaki hemşehrilerimizin içerisinde 15 Temmuz’a şahit olanlar öyle zannediyorum ki geçmiş süreçlerin hemen hemen toplamını bir arada gördüler. Ve, en alçakça olanıydı. Geçmiş süreçtekiler darbeydi, ama 15 Temmuz darbeden öte bir işgal girişimiydi” ifadelerini kullandı.