Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit oluşunun 7’nci yıl dönümü nedeniyle İstanbul Adalet Sarayı’nda anma töreni düzenlendi. Düzenlenen törene yargı camiasından pek çok isim katıldı. Şehit Selim Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz “Eğer bu devlet uğruna ise bir tane oğlan değil bin tane oğlumuz olsa da feda olsun.”
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın, 7 yıl önce Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda şehit oluşunun 7’nci yıl dönümü dolayısıyla anma töreni düzenlendi. Adliyenin Atrium alanında gerçekleşen törene, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, şehit Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz, Adalet Komisyonu Başkanı Okan Albayrak, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul’daki diğer adliyelerin başsavcıları, hakimler, savcılar ve adliye personeli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz konuşma yaptı. Konuşmaların ardından şehit savcı Kiraz’ın makam odası ziyaret edildi, akabinde odasında Kur’an-ı Kerim okundu.
“MEHMET SELİM KİRAZLARI BİTİREBİLDİLER Mİ?”
Başsavcı Şaban Yılmaz konuşmasında, ‘’Her 31 Mart’ta olduğu gibi bizler bugün yine hep beraber buradayız. Bugün bizim için hüzünlü bir gün, üzüntülü bir gün ancak bir taraftan hüznümüzü yaşarken, diğer taraftan dirliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi pekiştirmek, devletimize, milletimize sahip çıkmak ve sahiplenmek için buradayız. Mehmet Selim kardeşimiz kişisel bir husumet edeniyle şehit edilmedi. Devletin bir memuru olduğu için, yargının bir neferi olduğu için şehit edildi. Yargı çalışanları olarak bizler her zaman adaletin tecellisi için hukuk devletinin ikamesi için çalışıyoruz, çalışmaktayız. Hakim ve savcılık en kutsal görevlerden biridir. Yargı mensubu sadece ve sadece adaletin tecellisi için vazifesini yapar. Bizler hak ve hukukla uğraşıyoruz. Mağdurun ve mazlumun dertlerine çare arıyoruz. Suç işleyenlere kanunlar çerçevesinde hesap soruyoruz ve bunları da bu millet adına yapıyoruz. Polisimiz ve askerimiz dağda, bayırda, karda, kışta görev yaparken, nöbet tutarken nasıl vatani bir görevi ifa ediyorsa, bizler de bu devletin temel direği olan adaletin sağlanması için kılı kırk yararak görev yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz. Polisimiz gibi, askerimiz gibi bizler de şehit olabiliriz veya yaralanıp gazi olabiliriz. Aynı Mehmet Selim Kiraz kardeşimizin olduğu gibi. Peki Mehmet Selim Kiraz kardeşimizi şehit ettiler de ne oldu? Mehmet Selim Kiraz’ları bitirebildiler mi? Bizleri korkutup sindirebildiler mi? Bakın bizler yine buradayız. Yüzlerce, binlerce Mehmet Selim Kiraz’lar olarak buradayız ve burada olmaya da devam edeceğiz. Hakkı, hukuku, adaleti savunmaya devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Hakim ve savcı sadece anayasanın ve kanunun gereğini yapmadığı konusunda, yapıp yapmadığı konusunda endişe etmesi gerekir’’ şeklinde konuştu.
“BİR MEHMET SELİM GİDER, BİN TANE MEHMET SELİM DAHA DOĞAR”
Konuşmasını yapan Şehit Mehmet Selim Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz ise ‘’Gerçekten 31 Mart bizim için çok acı ve kara bir gün. Evet, biz o günü yaşadık ama olsun yaşayalım, bu milletin bir ferdiyiz biz, bu şerefli devletin vatandaşıyız. Biz bu devlet için bir can değil bin can feda etmeye hazırız. Bizim için düğün, bayram olur, hiç kimse endişe etmesin bundan. Bir Mehmet Selim gider, bin tane Mehmet Selim daha doğar, bundan hiç kimsenin kuşkusu da olmasın. Evet, o gün çok acı bir gündü. Eşimle beraber evimizde oturuyorduk, torunlarımızla beraberdik. Saat 12.00 civarında, 12.30 civarında bir baktım, sağ olsunlar komşumuz olan hakim beylerden birkaç tanesi indiler. Muhterem Başsavcım, o dönemin Başsavcısı da şu anda burada, biz tabii biraz böyle konuştuk. Bakanım, saat 12.30 geldiler, hayırdır dedim, bir baktım, elbette ki içim acı. Elinizden öper, benim küçük torun 7 yaşında. Arka odadan tabii ki televizyon izlemiş, bakmış ki babasının bu halini. 2 tane terörist giriyor, odasında rehin alıyor, elini, kolunu, ağzını bağlıyor, silahını şakağına dayıyor ve kendi çalıştığı bilgisayar ile bütün dünyaya canlı yayın açıyor. Kız da bunu görünce, biz hepimiz hani bizim babamız biz küçükken herkese gücü yeter zannederdik’’ diye konuştu.
“BU DEVLET UĞRUNA İSE BİR TANE OĞLAN DEĞİL BİN TANE OĞLUMUZ OLSA DA FEDA OLSUN’’
Şehidin babası Hakkı Kiraz konuşmasının devamında, “Acaba bizim şahsımıza karşılık mı? Baktık ki bizimle ilgili değil, devlete yapılan bir saldırı. Madem ki bu devlete bu saldırı yapılıyorsa, biz zaten bu saldırının tarafıyız. Eğer bizim canımıza gerek duyulursa, canını sakınan namerttir dedim. O an için inanır mısınız dua ettim. Yarabbi dedim, aklımı ve imanımı başımdan alma, biz yanlış bir şey yapmayalım. Bir oğlumuz var varsın gitsin önemli değil, eğer bu devlet uğruna ise bir tane oğlan değil bin tane oğlumuz olsa da feda olsun dedim. Eğer devlet bu teröristlerle pazarlık yapacaksa ve oğlum da bu pazarlık sonucu kurtulacaksa varsın yapmasın devlet bu pazarlığı. Devlet boyun eğmesin bu teröristlere, mertçe ölmeyi tercih ederim namerde muhtaç olmaktansa. Vazgeçtim, teröristlerle pazarlık olmaz dedim. Bu aziz ve asil milletin bize olan ilgi ve alakası hiç geçmedi’’ ifadelerini kullandı.
Savcı Mehmet Selim Kiraz, 31 Mart 2015 günü öğle saatlerinde İstanbul Adalet Sarayı’nda görevi başındayken DHKP-C’li iki teröristler tarafından odasında rehin alınmıştı. Teröristler, Savcı Kiraz’ın serbest bırakılması için Berkin Elvan’ın ölümüne neden olan polisin bulunmasını şartı koşmuş ancak savcı Kiraz saatler süren müzakerelere rağmen makamında şehit edilmişti.