İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN (1842-1918)
“Abdülhamid’i anlamak her şeyi anlamaktır” demiş, Üstad Necip Fazıl.
Şehzadeliği sırasında çok iyi eğitim almış, Avrupa’yı ve Mısır’ı görmüş bunun yanında sarayda her türlü entrika ve kahpeliği görmüş, amcası Abdülaziz’in nasıl katledildiğini görmüş ve padişahlık yıllarını bütün bunları sentezleyerek yaşamıştır.
İngilizlerin öncülüğünde tarihin gördüğü en büyük donanmalardan biri olan haçlı armadası Çanakkale’ye saldırdığında Ulu Hakan “benim yaptığım istihkamları geçemezler” diyor, yani Çanakkale geçilmez diyor ve geçemiyorlar.
CIA ve MOSSAD gibi dünyanın en büyük istihbarat kurumları kuruluşlarında Abdülhamid’in istihbarat örgütünü örnek aldıklarını söylemekten çekinmemişlerdir. Bu konuda dünyaya örnek olmuştur Ulu Hakan.
Bu topraklarda modern eğitimin temellerini atmış, imparatorluğun her yanına modern eğitim veren okullar açmış ve bu okullarda Mustafa Kemaller yetişmiştir.
Bugünkü Türkiye’nin sınırlarını çizmiştir Ulu Hakan. Kürtleri Türklerden ayırmak istediklerini görmüş ve Doğu Anadolu’da Kürtlerden oluşturduğu Hamidiye alayları ile hem bölge güvenliğini sağlamış hem de Türk-Kürt birliğinin bozulmasını önlemiş ve böylece bugünkü Türkiye’nin sınırlarını çizmiştir. Ve bu birliği bütün büyük devletler yüzyıldır bozamamıştır.
Birinci dünya savaşı başlamadan yıllar önce savaşın çıkacağını ve savaşı denizlere hakim devletlerin kazanacağını bizim de onların yanında yer almamız gerektiğini söylemiş ve söyledikleri aynen çıkmıştır.
Abdülhamid dönemine baskı istibdat dönemi diyen Rıza Tevfikler, Süleyman Nazifler O’nun döneminde sürgüne gidenler O tahttan indirildiğinde kıymetini anlamışlar ve şöyle demişler:
Tarihler adını andığı zaman,
Sana hak verecek hey Koca Sultan,
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyasî Padişahına.
(Rıza Tevfik)
Padişahım gelmemişken ya da biz,
İşte geldik senden istimdada biz,
Öldürürler başlasak feryada biz,
Hasret olduk eski istibdada biz.
(Süleyman Nazif)
Dönemin dünya liderleri de O’nun hakkında şunları söylemiştir :
Alman İmparatoru ikinci Wilhelm “Ben politikayı Abdülhamid’den öğrendim”
Hungtington’a göre “Boğaziçi’nde oturan ihtiyar dünya çapında bir siyasi” idi.
– İngiltere’nin İstanbul sefiri Nicolas O’Connor’a göre “Avrupa’da barışı koruyan adam”dı.
– Lamouche’a göre “Zeki, kurnaz ve gayet çalışkan”dı.
– Fransız sefiri Maurice Bombard, “Avrupa’da O’nun seviyesinde dış siyaset bilen bir diplomat yoktur” demiştir.
– İngiliz Bahriye Lordu Fisher, “Abdülhamid bütün Avrupa’nın en mahir ve hızlı düşünebilen diplomatlarındandır” demiştir.
– İngiltere Dışişleri Bakanı Edward Grey, siyasi hayatı boyunca hasım olduğu padişah hakkında “Ne büyük kayıp! Hasmımdı ama O’nun ölümü ile diplomasi mesleği artık zevkini kaybetti” diye hayıflanmıştır.
– Yine Edward Grey, “Abdülhamid, kendi emellerine hizmet edebilmeleri için dış ve iç güçlerin oyun biçimlerine ve kullanılma usullerine nüfuz edebilmekte insan zekası maharetinin azami sınırlarına ulaşmış bir hükümdardı” demiştir.
– Alman Başbakanı Prens Bismark’a göre; siyasetin yüzde doksanı Abdülhamid de, yüzde beşi kendisinde, kalan yüzde beşi de diğer siyasilerdedir.
– Alman İmparatoru ikinci Wilhelm “Ben politikayı Abdülhamid’den öğrendim” demiştir.
Yine üstad Necip Fazıl’ın sözleri ile bitirelim;
- Abdülhamid, Türk’ün özünün ve temel varlığının, hakkı gasp edilmiş, mağdur kurtarıcısıdır. Abdülhamid, Tanzimat sonrasındaki Batı’ya kontrolsüz, körü körüne yönelişin karşısında inatla duran, kök ve cevherin müdafaasını son bir gayretle yapan muazzam bir şahsiyettir. Abdülhamid’i anlamak sayesinde yüzlerdeki maskeler düşecek ve onu bir anahtar gibi kullanarak bizi bu karanlık ve şahsiyetsiz ortama getirenlerin içyüzleri ortaya dökülecektir.
Abdülhamid hakkında söylenen her olumsuz iddiayı tersine çevirdiğimizde doğruyu bulacağızdır. Yani bir tür turnusol kağıdıdır Abdülhamid. Bu yorumların yalanını ayıklayıp onun üzerine bina ettiği yapıyı yeniden ayakları üzerine oturttuğumuzda hakikat ayan beyan ortaya çıkacaktır.
Ulu Hakan’ın eserleri:
Mülkiye (Siyasal Bilgiler), Fakülte düzeyine getirilerek açıldı
Memurlara sicil tutulmaya başlandı
Eski Eserler Müzesi açıldı
Hukuk Fakültesi açıldı
Muhasebat Divanı (Sayıştay) kuruldu
Güzel Sanatlar Fakültesi açıldı
Ticaret Fakültesi açıldı
Yüksek Mühendislik Fakültesi açıldı
Dârülmuallimât (Kız Öğretmen Okulu) açıldı
Terkos Suyu hizmete girdi
Bütün yurtta İdadiler (Lise) açılmaya başlandı
Ziraat Bankası kuruldu
Bursa’da İpekhane açıldı
Emekli Sandığı kuruldu
Halkalı Ziraat ve Veterinerlik Fakülteleri açıldı
Bursa Demiryolu hizmete girdi
Aşiret Okulu açıldı
Bütün yurtta Rüşdiyeler (Ortaokul) açılmaya başlandı
Kudüs Demiryolu hizmete girdi
Ankara Demiryolu hizmete girdi
Kağıt Fabrikası kuruldu
Kadıköy Gazhanesi kuruldu
Beyrut’ta liman ve rıhtım inşaa edildi
Osmanlı Sigorta Şirketi kuruldu
Kadıköy Su Tesisatı hizmete girdi
Selanik-Manastır Demiryolu hizmete girdi
Şam Demiryolu hizmete girdi
Eskişehir-Kütahya Demiryolu hizmete girdi
Galata Rıhtımı inşa edildi
Beyrut Demiryolu hizmete girdi
Darülaceze (Kimsesizler yurdu) hizmete girdi
Mum Fabrikası kuruldu
Afyon-Konya Demiryolu hizmete girdi
Sakız Adası’nda Liman ve Rıhtım inşaa edildi
İstanbul-Selanik Demiryolu hizmete girdi
Tuna Nehri’nde Demirkapı Kanalı açıldı
Şam-Halep Demiryolu hizmete girdi
Şişli Etfal Hastanesi hizmete girdi
Hicaz Telgraf hattı kuruldu
Hama Demiryolu hizmete girdi
Basra-Hindistan Telgraf hattı Beyoğlu’na bağlandı
Hamidiye Suyu hizmete girdi
Dünyanın ilk dişçilik okulunu kurdu.
Paris’te İslam Külliyesi kurdu.
Selanik’te Liman ve Rıhtım inşaa edildi
Haydarpaşa Liman ve Rıhtımı inşaa edildi
Sirkeci Garı
Haydarpaşa Garı
Maden Fakültesi açıldı
Şam Tıp Fakültesi açıldı
Haydarpaşa Askeri Tıp Fakültesi açıldı
Trablus-Bingazi Telgraf hattı kuruldu
Konya Ereğlisi’nde demiryolu hizmete girdi
Trablus Telsiz İstasyonu kuruldu
Bütün yurtta Telsiz İstasyonları kuruldu
Medine Telgraf Hattı kuruldu
Şam’da Elektrikli tramvay hizmete girdi
Hicaz Demiryolu hizmete girdi. 27 Ağustos’ta İstanbuldan kalkan tren, 3 gün sonra Medine’ye ulaştı
Pekin’de Üniversite kurdurdu. (Dar’ul Ulum’il Hamidiye = Hamidiye Üniversitesi)
Toplu sünnet merasimleri yaptırıp her bir çocuğa çeyrek altın gönderdi ve bu yüzden yaz aylarında toplu sünnetlerin yaygınlaşmasını sağladı.
Kendi el emeği ile kazandığı ve biriktirdiği parasından bir kısmını her sene borç yüzünden hapse düşenleri kurtarmaya tahsis etti.
Her yıl 30 bin saksı satın alıp çiçek ektirdi.
Benzer Yazılar
-
Reis İstanbul İl Başkanlığı için kimi işaret edecek?
-
8. SULTANBEYLİ KİTAP FUARI ÇADIRINA SIĞMADI
-
AK PARTİ GENEL MERKEZİNE MESAJIM VAR!
-
İstanbul teşkilatları Tevfik başkanla ayağa kalkar
-
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul diye bir derdi yok: iste ispatı!
-
AK Parti kongrelerde kuracağı kadrolarla 2002 ruhunu yakalayabilecek mi?
-
Kongreleri yeni il başkanı yapmalı
-
Anketlere inanmasak da AK Parti’de ciddi değişim şart
-
Reis tehlikeyi 6 yıl önce görmüş ve partisini uyarmış
-
Aman ha, Özgür Özel’e çok dikkat edin!
-
Sokağın beklentisi!
-
Seçimin faturasını sadece ilçe başkanlarına kesmek doğru değil!