Cumhurbaşkanı Erdoğan millet bahçeleri açılışında yaptığı konuşmada gezi olaylarını hatırlatarak, “Çevrecilik adına yakıp yıkanlar, gezi olaylarını yapanlar, ülkenin hayrına her işin karşısına dikilenler gelip şu millet bahçelerine baksınlar ve gerçek çevrecilik nedir görsünler” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da yapımı tamamlanan 5 millet bahçesinin Başakşehir’de düzenlenen ortak açılış törenine katıldı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet bahçeleri projelerinin detaylarını anlattı.
Açılışı yapılan millet bahçelerinden her türlü sosyal ve kültürel imkanların bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, “Başakşehir millet bahçemiz 360 bin metrekare alan üzerine kurulmuştur. Bu güzide eser İkitelli Şehir Hastanesi, Yavuz Sultan Selim köprüsü, Kuzey Marmara otoyolu, Kanalistanbul gibi dev projelerin merkezinde yer alıyor. Bahçemiz camiden kapalı otoparka, biyolojik göletten, koku bahçelerine, etkinlik çayırından millet kıraathanesine, yürüyüş ve bisiklet yollardan oyun alanlarına kadar tüm ihtiyaçlarına cevap verecek tesislerde donatılmıştır. Kayaşehir millet bahçemiz 350 bin metrekare bir alan üzerinde her türlü ihtiyaca cevap verecek tesislere sahip bir projedir. Biz yaparız onlar konuşur. Farkımız bu. Bu projede de yürüyüş yollarından seyir terasına kadar pek çok tesis bulunuyor. Hoşdere millet bahçemiz 142 bin metrekare alan üzerinde tesis edilmiştir. Biyolojik göletten yürüyüş yollarına ve meyve bahçelerine kadar pek çok tesis bu bahçemizin içinde yer alıyor. Baruthane millet bahçemiz 60 bin metrekare alan üzerine kuruldu. Bu bahçemiz Osmanlı baruthanesi binası ile de tarihi bir kimliğe sahiptir. O tarihi eseri yıktırmadık. Sahip çıktık. Çırpıcı millet bahçemiz 465 bin metrekare alan üzerinde etap etap inşa ediliyor. 18 ilimizdeki 33 millet bahçesi ile ilgili çalışmalar son aşamada. Hedefimiz her şehrimize en az 1’er tane millet bahçesi kazandırmaktır” diye konuştu.
“BİZ ‘KANALİSTANBUL’ DİYORUZ, ONLAR ‘İSTEMEZÜK’ DİYORLAR”
Millet bahçeleri üzerinden muhalefeti de eleştiren Erdoğan, “Biz durmuyoruz onlar dedikodu yapıyor. Onlar en yapılırsa yapılsın karşısına dikiliyorlar. Biz ‘Kanalistanbul’ diyoruz onlar ‘istemezük’ diyorlar. Yapacağız, isteseniz de istemeseniz de yapacağız” şeklinde konuştu.
“KİŞİ BAŞINA DÜŞEN YEŞİL ALAN MİKTARINI YÜZDE 10 ARTTIRDIK”
Açılışı yapılan 5 millet bahçesinin büyüklüğünün 1.5 milyon metrekare olduğuna dikkat çeken Erdoğan, sadece bu projelerle İstanbul’da kişi başına düşen yeşil alan miktarını yüzde 10 arttırdıklarını kaydetti.
“ATATÜRK HAVALİMANI KAPALI ALANLARI TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK FUAR ALANI OLACAK”
Atatürk Havalimanı millet bahçesinin çalışmalarının sürdüğünü vurgulayan Erdoğan, “Orada bir tane pist bırakıyoruz. Kapalı alanları inşallah fuar alanı haline getiriyoruz. Türkiye’nin en büyük fuar alanını Atatürk Havalimanı’ndaki o kapalı alanlarla yapmış olacağız. Bunun dışında devasa bir millet bahçesini orada yapacağız” ifadelerini kullandı.
“ÇEVRECİLİK ADINA YAKIP YIKANLAR, GELİP ŞU MİLLET BAHÇELERİNE BAKSINLAR”
Konuşmasında gezi parkı olaylarını hatırlatan Erdoğan, “Çevrecilik adına yakıp yıkanlar, gezi olaylarını yapanlar, ülkenin hayrına her işin karşısına dikilenler gelip şu millet bahçelerine baksınlar ve gerçek çevrecilik nedir görsünler” dedi.
“YEREL SEÇİMLERİ GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ SEÇİMLERİ OLARAK GÖRÜYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan 31 Mart yerel seçimlerine de değinerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “31 Mart 2019 seçimlerini gönül belediyeciliği seçimleri olarak görüyoruz. Gönülleri fethedeceğiz. Hizmet gerekli ama yeterli değil. Yeterli olan gönülleri kazanmak. Biz gönülleri almaya geldik. İnşallah seçim gününe kadar en küçük beldeden ülkemizin en büyük şehri İstanbul’a kadar her haneye ulaşacak, sıkmadık el, dokunmadık gönül, fethetmedik kalp bırakmayacağız”
İstanbul’da kişi başına düşen yeşil alan miktarını 16 yılda iki katına çıkardıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çeşitli projeler için yerlerinden edilen her ağaca karılık uygun bir yerde kat kat fazlasının dikildiğini vurguladı.
“TÜRKİYE KENDİ MARJİNAL YAKLAŞIMLARINI TOPLUMA DAYATMAK İSTEYEN AZGIN AZINLIĞIN OYUNLARI İLE SARSILACAK BİR ÜLKE DEĞİLDİR”
Türkiye’nin son günlerde suni tartışmalar üzerinden kamplaştırarak eski günlerine götürülmeye çalışıldığını anlatan Erdoğan, “Türkiye’nin demokraside hak ve özgürlüklerde ileri gitmiş, şiddete ve hakarete meyletmediği sürece her türlü görüşün, düşüncenin hayat bulabildiği zenginlikte bir ülke olması birilerini rahatsız ediyor. Açık ve net söylüyorum. Biz tek parti devrinden beri milleti aşağılayan, küçümseyen, hakaret eden, kendi marjinal yaklaşımlarını topluma dayatmak isteyen azgın azınlığın oyunları ile sarsılacak bir ülke değiliz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu oyununa gelmedik, gelmeyeceğiz. Kendi kifayetsizliklerini, tembelliklerini milletimizin değerlerini istismar aracı haline getirerek örtmek isteyenlere meydanı bırakmayacağız” dedi.
“ÖNCE HADDİNİ BİLECEKSİN”
Andımız ve istiklal marşı tartışmaları üzerinden muhalefeti eleştiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güya en hararetli savunucusu oldukları andı ezbere okumaktan, istiklal marşımızın değil on kıtasını, ilk iki kıtasını yanlışsız söylemekten aciz birilerinin milletin kafasını karıştırmasına izin vermeyeceğiz. Utanmadan bana İstiklal marşını okuyup okuyamamaktan bahsediyor. Hadi git oradan. Biz onunla büyüdük buralara geldik. Önce haddini bileceksin. Biz istiklal marşı ile sefahati yastık altı kitabı olarak büyüdük. Bizim karnımız bu bayat oyunlara tok. Türkiye’de ne Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, ne de inancından dolayı herhangi bir vatandaşımıza hakaret edilmesine izin vermeyiz. Bunların birbirinin alternatifi değil, bir arada olduğu zaman gücümüz arttıran zenginliklerimiz olarak görüyoruz. Eleştiri elbette olacaktır. Türkiye’de kimse eleştirilemez değildir. Bu konuda bizim kırmızı çizgimiz terör, kişisel hakların ihlali ve iftiradır. Teröristlerin cenazelerine gitmekten geri durmayanlar, teröre Kobani’ye çanak tutanları cezaevinde gidip ziyaret eden CHP’liler ve diğer siyasi parti mensupları kalkıp da bu ülkede bizim değerlerimize saldıramazlar. Medyada ve özellikle sosyal medyada yer alan şahsımıza yönelik bu sınırlar aşılmadıkça herhangi bir yola başvurmuyoruz. Ama aşıldığı zaman hukuk bizim için tek geçerli yoldu. Bizi enerjimizi ve zamanımızı boşa tüketecek tartışmaların içine sürüklemek isteyenlere cevabımızı bu ölçülerde verdiğimize hiçbir sorun kalmayacağına inancındayım. Türkiye’nin asıl gücünü birliğinden aldığını, son yıllarda sayısız tecrübelerle gördük. Birilerini eski Türkiye hastalıklarını hortlatma gayretleri beyhudedir. Bu oyunlara gelmeyeceğiz. Birilerinin Türkiye’nin o eski baskıcı, dayatmacı, kara günlerine geri döndürme çabaları da boşunadır. En büyük hakem olan milletimize gidecek, çözümü orada arayacağız. 31 Mart işte milletin hakemliğine gidilecek gündür”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda bir vatandaşın kendisine gönderdiği Türk bayrağını öperek alnına götürdü.